Alaattin Çakıcı'dan '15 Temmuz' iddiası

Bolu F Tipi Cezaevinde tutuklu bulunan Alaattin Çakıcı, bir süredir sağlık sorunları yaşıyordu.

Çakıcı, geçtiğimiz günlerde Abant İzzet Baysal Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Acil Servisine getirilmiş ve KOAH hastalığı nedeniyle oksijen tedavisi uygulanmıştı.

Hastaneden çıkışında Çakıcı, "Türk Silahlı Kuvvetlerinin El Bab'daki başarısını canı gönülden kutlarım. Askerimizi polisimizi Rabbim korusun. Devletimizi yüceltsin. Hastalık bahane ölüm hak. Bütün gazetecilere de saygılarımı sunarım. Namuslularına tabii ki." dedi.

ÇAKICI MEKTUP YAZDI

Ünlü kabadayı Alaattin Çakıcı son olarak, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'a UYAP üzerinden gönderdiği mektup ile gündeme geldi.

Çakıcı, cezaevi müdürünün kendisine "tezgah kurduğunu" iddia etti. Çakıcı, "15 Temmuz'da gündüz öğlenden sonra Bolu F tipinden 145 mahkumun sevkini Mehmet Fatih Berlivanlı'nın emri ile yapmıştır" dedi.

Çakıcı, "Sayın Bakanım" ifadesi ile başlayan mektubunda şöyle yazdı;

"Daha evvel hastalığımla ilgili Adalet Bakanlığınızdan hiçbir talebim olmayacağını söyledim.

Böyle bir talebim olursa 'annem mezardan hortlasın' demiştim, onun için üst yazıyı kabul etmedim.

Öleceğimi de bilsem böyle bir talebim olmayacağını kendisine ifade ettim.

Oda bunun üzerine evrakı sen almazsan, ölüm riski taşıdığın için doktor tarafından avukatına ve ailesine bildirilmesini istediğini söyledi.

Avukatım da içeriğini bilmediği halde üst yazıyı bana verebilirsin dedi.

Yasal hakkı olduğu için üst yazının bir fotokopisini dilekçe vererek talep etti.

O zaman müdür bey UYAP kayıtlı bir fotokopinin kendisine verilmesini söyledi.

Üç, beş dakikada çekilip gelmesi gereken fotokopi 25 dakika sonra avukatıma verildi.

Yazının son beş paragrafı değiştirilerek benim ağzımdan yazılmış gibi Selim müdür infaz koruma memurları yazdırıyor.

Sayın Mehmet Berlivanlı'nın buradaki ayağı Salim Özcan'dır.

15 Temmuz'da gündüz öğlenden sonra Bolu F tipinden 145 mahkumun sevkini Mehmet Fatih Berlivanlı'nın emri ile yapmıştır.

15 Temmuz gecesi ihtilal girişimi olunca, 145 adli mahkum 15 gün sonra sevke gönderdiler.

Mehmet Fatih Berlivanlı'nın amacı burada yalnız kalıp bana tezgah kurmaktı.

Ama kurduğu tezgaha tezgahı başına geçirdim. Aynı tezgahı burada yapmaya kararlıydı burada da hezimete uğradı.

Ömrümde sözümü yemedim.

Annem mezarından hortlasın diye basınla açıklama yapmıştım.

Selim müdür Ankara'ya iyi gözükmek için bu üst yazının beşinci paragrafını benim ağzımdan yazmış gibi kaleme almıştır.

Bu 25 dakikalık fotokopi sürecinde namuslu şerefli adamlar, mahkumun talebi olmadan dilekçe vermeden, sevk için verilmiş gibi onu resmi yazıya dökenler, devletin yetkisini kötüye kullanarak makamı, mevki katletmiştir.

Beni dört yere gönderen, DHKP-C ile işbirliği yapan, nem oranı yüksek, hava kirliliği olan illere Mehmet Fatih Berlivanlı göndermiştir.

Kendisine son yazdığım mektubu 'benimle senin ne işin var, benimle işim varsa elini çabuk tut' yazmıştım diye yazmıştım.

Evet çok ağır hastalıklarla uğraşmaktayım.

17.2.2017'de Allah şahidim sevk istemedim.

Sadece hastalıklarımın çok kötü oluşundan hala lafım dayım. Anam mezardan hortlayacağına Allah hastalıklarımdan ölümü bana nasip etsin."