Ala suresi Kuranı Kerim'de 87. sıradadır. Ala suresi Mekke döneminde nazil olan surelerdendir. Ala suresi 19 ayeti kerimedir. Ala suresinde dünya hayatının ahiret hayatından daha hayırlı olduğu anlatılmaktadır. İşte Ala suresi hakkında bilgiler ile Ala suresinin okunuşu ve anlamı...
Kur’ân-ı kerîmin seksen yedinci sûresi. A’lâ sûresi, Mekke-i mükerremede nâzil oldu (indi). On dokuz âyet-i kerîmedir. Birinci âyet-i kerîmedeki (en yüce) mânâsına gelen “A’lâ” kelimesi sûreye isim olmuştur. Sûrede, Allahü teâlânın her türlü noksanlıklardan tenzîh edilmesi, uzak tutulması, Resûllulah’ın nasîhatlarından kimlerin faydalanıp kurtulacağı, kimlerin de istifâde edemeyip, azâba uğrayacağı, insanların dünyâ hayâtını tercih ettikleri halbuki âhiretin dünyâdan daha hayırlı olduğu, çünkü dünyânın geçici, âhiretin ise devamlı old uğu ve daha başka hususlar bildirilmektedir. (İbn-i Abbâs, Kurtubî)
ALA SURESİNİN TÜRKÇE VE ARAPÇA OKUNUŞU İLE MEALİ
A`lâ 1 (Mealleri Karşılaştır): Sebbihısme rabbikel a’lâ. بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ سَبِّحِ ٱسْمَ رَبِّكَ ٱلْأَعْلَى Yüce Rabbinin adını tespih et.
A`lâ 2 (Mealleri Karşılaştır): Ellezî halaka fesevvâ. ٱلَّذِى خَلَقَ فَسَوَّىٰ O, yaratıp şekillendiren, âhenk veren ve düzene koyandır.
A`lâ 3 (Mealleri Karşılaştır): Vellezî kaddere fe hedâ. وَٱلَّذِى قَدَّرَ فَهَدَىٰ O, (her şeyi) ölçüyle yapıp yönlendirendir.
A`lâ 4 (Mealleri Karşılaştır): Vellezî ahrecel mer’â. وَٱلَّذِىٓ أَخْرَجَ ٱلْمَرْعَىٰ (4-5) O, yeşil bitki örtüsünü çıkaran, sonra da onları çürüyüp kararmış çör çöpe çevirendir.
A`lâ 5 (Mealleri Karşılaştır): Fe cealehu gusâen ahvâ. فَجَعَلَهُۥ غُثَآءً أَحْوَىٰ (4-5) O, yeşil bitki örtüsünü çıkaran, sonra da onları çürüyüp kararmış çör çöpe çevirendir.
A`lâ 6 (Mealleri Karşılaştır): Senukriuke fe lâ tensâ. سَنُقْرِئُكَ فَلَا تَنسَىٰٓ Sana Kur’an’ı okutacağız ve sen onu unutmayacaksın.
A`lâ 7 (Mealleri Karşılaştır): İllâ mâ şâallâh(şâallâhu), innehu ya’lemul cehre ve mâ yahfâ. إِلَّا مَا شَآءَ ٱللَّهُ ۚ إِنَّهُۥ يَعْلَمُ ٱلْجَهْرَ وَمَا يَخْفَىٰ Ancak Allah’ın dilediği başka. Şüphesiz O, açık olanı da bilir, gizliyi de.
A`lâ 8 (Mealleri Karşılaştır): Ve nuyessiruke lil yusrâ. وَنُيَسِّرُكَ لِلْيُسْرَىٰ Biz seni en kolay olana kolayca ileteceğiz.
A`lâ 9 (Mealleri Karşılaştır): Fe zekkir in nefeatiz zikrâ. فَذَكِّرْ إِن نَّفَعَتِ ٱلذِّكْرَىٰ O hâlde, eğer öğüt fayda verirse, öğüt ver.
A`lâ 10 (Mealleri Karşılaştır): Seyezzekkeru men yahşâ. سَيَذَّكَّرُ مَن يَخْشَىٰ Allah’a karşı derin saygı duyarak O’ndan korkan öğüt alacaktır.
A`lâ 11 (Mealleri Karşılaştır): Ve yetecennebuhel eşkâ. وَيَتَجَنَّبُهَا ٱلْأَشْقَى (11-12) En büyük ateşe girecek olan en bedbaht kimse (kâfir) ise, öğüt almaktan kaçınır.
A`lâ 12 (Mealleri Karşılaştır): Ellezî yaslen nârel kubrâ. ٱلَّذِى يَصْلَى ٱلنَّارَ ٱلْكُبْرَىٰ (11-12) En büyük ateşe girecek olan en bedbaht kimse (kâfir) ise, öğüt almaktan kaçınır.
A`lâ 13 (Mealleri Karşılaştır): Summe lâ yemûtu fîhâ ve lâ yahyâ. ثُمَّ لَا يَمُوتُ فِيهَا وَلَا يَحْيَىٰ Sonra orada ne ölür (kurtulur), ne de (rahat bir hayat) yaşar.
A`lâ 14 (Mealleri Karşılaştır): Kad efleha men tezekkâ. قَدْ أَفْلَحَ مَن تَزَكَّىٰ (14-15) Arınan ve Rabbinin adını anıp, namaz kılan kimse mutlaka kurtuluşa erer.
A`lâ 15 (Mealleri Karşılaştır): Ve zekeresme rabbihî fe sallâ. وَذَكَرَ ٱسْمَ رَبِّهِۦ فَصَلَّىٰ (14-15) Arınan ve Rabbinin adını anıp, namaz kılan kimse mutlaka kurtuluşa erer.
A`lâ 16 (Mealleri Karşılaştır): Bel tu’sırûnel hayâted dunyâ. بَلْ تُؤْثِرُونَ ٱلْحَيَوٰةَ ٱلدُّنْيَا Fakat sizler dünya hayatını tercih ediyorsunuz.
A`lâ 17 (Mealleri Karşılaştır): Vel âhıretu hayrun ve ebkâ. وَٱلْءَاخِرَةُ خَيْرٌ وَأَبْقَىٰٓ Oysa âhiret, daha hayırlı ve süreklidir.
A`lâ 18 (Mealleri Karşılaştır): İnne hâzâ le fîs suhufîl ûlâ. إِنَّ هَٰذَا لَفِى ٱلصُّحُفِ ٱلْأُولَىٰ (18-19) Şüphesiz bu hükümler ilk sayfalarda, İbrahim ve Mûsâ’nın sayfalarında da vardır.
A`lâ 19 (Mealleri Karşılaştır): Suhufi ibrâhîme ve mûsâ. صُحُفِ إِبْرَٰهِيمَ وَمُوسَىٰ (18-19) Şüphesiz bu hükümler ilk sayfalarda, İbrahim ve Mûsâ’nın sayfalarında da vardır.