Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yeniden seçilerek halk tarafından göreve getirilmesi, dünyada konuşulmaya devam ediyor.
Katar merkezli Al Jazeera, "Erdoğan'ın yeniden seçilmesi, Türkiye-Körfez ilişkileri açısından ne anlama geliyor?" başlıklı bir analize imza attı.
Türkiye Cumhurbaşkanı'nın bölgesel liderlerle kişisel bağlarının yanı sıra ekonomik ve savunma anlaşmalarının ikili ilişkileri geliştireceği belirtildi.
28 Mayıs'ta cumhurbaşkanı seçilen Erdoğan ile ilgili gelişmenin, Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) yetkilileri tarafından memnuniyetle karşılandığına işaret edildi.
Bu tablonun, sürece süreklilik duygusu katacağı, Ankara ile blok ve altı üyesi arasındaki ilişkileri güçlendireceğinin altı çizildi.
Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamad Al Sani'nin, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı tebrik eden ilk yabancı devlet başkanı olduğu ifade edilerek şöyle denildi:
Körfez liderleri hızla aynı şeyi yaparak Türkiye ile bağları güçlendirme isteklerini dile getirdiler. Erdoğan'ın, KİK üyelerinin Türkiye'nin dış politika gündeminde ne kadar önemli olduğunun bir yansıması olarak yakında Körfez'i ziyaret etmesi bekleniyor.
Bugünden 2028'e kadar, KİK ülkeleri Ankara ile ilişkilerinde işlerin her zamanki gibi olmasını bekleyebilirler.
Kılıçdaroğlu seçilseydi...Erdoğan'ın yeniden seçilmesinin birçok Körfez yetkilisini "rahatlattığı" belirtilerek, "Çünkü rakibi Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin KİK'e yönelik dış politikasını çıkarlarını baltalayacak şekilde muhtemelen değiştirmiş olacaktı." denildi.
Büyük miktarda yatırımın kilidi açılacakAnkara'nın KİK ülkeleri ile ekonomik, siyasi ve güvenlik bağlarına büyük değer vermeye devam edeceği, daha yakın Birleşik Arap Emirlikleri (BAE)-Türkiye ekonomik bağlarının, iki ülkeye, her iki ekonominin de büyümesine yardımcı olabilecek büyük miktarda yatırımın kilidini açma fırsatları sağlayacağı vurgulandı.
Erdoğan'ın tekrar göreve gelmesinden birkaç gün sonra, Türkiye ve BAE'nin, ikili ticaretlerini önümüzdeki 5 yıl içinde 40 milyar dolara çıkarmayı hedefleyen bir iş birliği anlaşmasını onayladığı kaydedildi.
Bölge ülkeleriyle dış ticaret: BAE ilk sıradaBu arada Türkiye'nin Körfez ülkeleriyle milyar dolar mertebesindeki dış ticaret hacminde ilk sırayı 9,72 ile BAE almış durumda.
Bu ülkeyi 5,20 ile Suudi Arabistan, 2,20 ile Katar, 2,04 ile Umman, 0,95 ile Kuveyt ve 0,88 ile Bahreyn izliyor.
Körfez bölgesine ihracatta ülkelerin payı
BAE: Yüzde 58, Suudi Arabistan: Yüzde 12, Katar: Yüzde 16, Kuveyt: Yüzde 7, Umman: Yüzde 5, Bahreyn: Yüzde 2.
Birçok sektörde kazanımlar elde edildiTürkiye-BAE Kapsamlı Ekonomik Ortaklık Anlaşması çerçevesinde otomotiv, beyaz eşya, petrokimya, tekstil ve halı, ayakkabı, plastik ürünleri ile makine gibi pek çok sektörde kazanımlar elde edildi.
Anlaşma ile yüksek katma değerli hizmet sektörlerinin gelişimine imkan tanınması, yatırım süreçlerinin kolaylaştırılması, iki ülke arasında ticaretin ve yatırımın teşvik edilmesi planlanıyor.
Türkiye kendisini finans ve iş merkezi olarak sunuyorAynı haberin devamında, yatırım alanındaki gelişmelere ilişkin şu tespitlere yer verildi:
Türkiye, Körfez yatırımcılarının farklı sektörlere yatırım yapmaları için kendisini bir finans ve iş merkezi olarak sunuyor. Türkiye'ye yatırım, Suudi Arabistan ve BAE gibi KİK ülkeleri arasında rekabet görebileceğimiz alanlardan biri olabilir.
Ankara ile daha derin bağların ekonomik önemiKörfez ülkeleri için Türkiye ile daha derin bağların, ekonomik çeşitlendirme açısından önem arz ettiği ifade edilerek, Türk şirketlerinin, eğlenceden turizme ve gıda üretimine kadar pek çok sektörde, KİK ülkelerinin hidrokarbonlara olan bağımlılıklarından kurtulmalarına yardımcı olmada önemli bir rol üstlenebileceğine dikkat çekildi.
50 milyar dolarlık proje görüşmesiSöz konusu analizin devamında şunlar aktarıldı:
Türk firmaları, özellikle inşaat sektöründe, uzun süredir Körfez pazarlarına girerek havalimanlarından otoyollara, stadyumlardan yüksek binalara kadar mega projelerin büyümesine katkıda bulundu.
Yaklaşık 80 Türk inşaat şirketini temsil eden bir grup yönetici, Suudi Arabistan'daki 50 milyar dolarlık potansiyel projeler hakkında görüşmek üzere Ankara'da Saudi Aramco ile bir araya geldi.
Türk savunma sanayii vurgusuÖte yandan, Suudi Arabistan'ın Vizyon 2030 stratejisinin önemli bir ayağını savunma sektörünün oluşturduğu bildirildi.
Türkiye'nin gelişmekte olan savunma sanayisinin bu vizyona entegre edilebileceği anlatılarak şöyle denildi:
Bu da ortak üretim, teknoloji transferi ve eğitim programları biçimlerinde meydana gelebilir. Büyük yatırımlar sayesinde Türk savunma sanayi üretiminin bir ayağı Suudi Arabistan'da olabilir.