AKPM''den ''İslam düşmanlığı''na onay!

AKPM''de Avrupa''da İslam''ın yabancı ülkeler tarafından finansmanı üzerinden ulusal siyasi genişleme ve radikalleşmenin önlenmesine yönelik karar kabul edildi. Oylama öncesi sadece İslam''ın hedef alınmasına itiraz eden Türkiye heyeti, İslamofobi suçlamasında bulundu. Türk heyetin değişiklik teklifinin reddedildiği oylamada açıkça İslam düşmanlığı yapıldı.

Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM) Genel Kurulu, Avrupa'da İslam'ın yabancı ülkeler tarafından finansmanının düzenlenmesi ve radikalleşmeyle mücadeleye yönelik tasarıları oyladı.

Liberal Demokrat Grup'un İsviçreli üyesi Doris Fiala'nın hazırladığı 'İslam karşıtlığı ve radikalleşmeyi önlemek için Avrupa'da İslam dinine yönelik dış mali kaynakların düzenlenmesi' başlıklı raporu, yoğun tartışmaların ardından kabul edildi.

AÇIK ARA KABUL EDİLDİ

AKPM üyesi ülkelerden Avrupa'da siyasi genişleme aracı olarak İslam dinine maddi kaynak sağlamasının önüne geçilmesini isteyen rapor ve buna bağlı karar tasarısı, 115 evet, 10 hayır ve 5 çekimser oy aldı.

NİYE SADECE İSLAM?

AK Partili ve CHP'li üyelerin bulunduğu Türk heyetinin yanısıra bazı Avrupalı parlamenter de radikalleşmeyi önlemek için sadece İslam dininin ön plana çıkarılmasına karşı çıktı. Radikalliğin bütün dinlerde olabileceği, sadece İslam'dan bahsedilmemesi gerektiği itirazı dile getirildi.

KILIÇ: HANGİNİZ İSLAM HAKKINDE EĞİTİM ALDINIZ?

AK Parti milletvekili Akif Çağatay Kılıç, "Bir dini veya dini fikirleri finanse etme ve aşırıcılığı konuştuğumuzda, sadece İslam dininin söz konusu edilmesi, sanıyorum atılan ilk yanlış adımdır. Bu Genel Kurul veya bizi dinleyenler arasında hanginiz, İslam hakkında eğitim aldınız" diye çıkıştı.

'DAEŞ'LE AYNI KEFEYE KOYMAYIN'

Kaide ve DAEŞ ile Müslümanların aynı kefeye konulmasının 'büyük bir hata ve art niyetli bir yaklaşım' olduğunu savunan Kılıç, şöyle konuştu:

"Bunlar terör örgütleridir. Ben bir Müslüman'ım. Dinimi mümkün olduğu kadar tatbik etmeye çalışıyorum. Fakat DEAŞ, Kaide veya bu katillerin hiçbiriyle hiçbir şekilde bir alakam olamaz. Onların kendilerini Müslüman olarak ilan etmeleri gerçeği yansıtmaz. Biz Müslümanlar onlardan uzağız ve uzak duruyoruz."

KILIÇ: SORUN İSLAMOFOBİ

"Dünyanın herhangi bir yerinde başka dini grupların finansmanı gündeme geliyor mu acaba? Sorun İslamofobidir. Sorun diğerini damgalamaktır. Asıl konuşulması gereken budur'' diye devam eden Kılıç, şu vurguyu yaptı:

"İnananlar veya hiçbir dine inanmayanlar ile terör örgütleri ve bizim ortak değerlerimize karşı mücadele edenler arasındaki ayrımı yapmak asıl meseledir. Sadece bir dini değil, insanları öldüren, terörize eden, diğeriyle birlikte yaşamayı reddeden herkesi tartışmalıyız."

KILIÇ'IN ÖNERİSİ REDDEDİLDİ

Azerbaycan üyesi Ganire Paşayeva, Norveç üyesi Lise Christoffersen, İngiltere üyesi Richard Balfe de itirazlarını sıraladı.

Kılıç'ın sunduğu değişiklik önergesi ise 50 evet, 52 hayır oyuyla reddedildi.

'YARDIMLER ŞEFFAFLAŞMALI'

Kabul edilen raporda, Avrupa'da İslam'la bağlantılı dış mali yardımların daha şeffaf gerçekleşmesi istenildi. Bunun radikalleşmenin önüne geçilmesine yardımcı olacağı belirtildi.

'DİĞER ÜLKELERDE ULUSAL SİYASİ GENİŞLEME ARACI YAPILMAMALI'

"AKPM, Avrupa Konseyi devletlerine, İslam kisvesi altında diğer üye ülkelerde ulusal siyasi genişleme aracı olarak İslam dinine mali dış kaynak sağlanmasının önüne geçilmesini ısrarla tavsiye eder" ifadesine yer verildi.

'TAMAMEN YASAKLANAMAZ'

Bununla birlikte dış mali kaynakların tamamen yasaklanmasının, mantıksız ve demokratik toplum için fuzuli olduğu ifade edilerek şöyle denildi:

"Dine yapılan mali yardımların hepsi sorun teşkil etmiyor. Tam tersine, dinler arası diyaloğun gelişmesine ve dini ibadete daha fazla açıklık getirmeye katkıda bulunabilir."

PARALEL TOPLUM UYARISI

Ancak devletlere bağlı dış kuruluşların 'paralel toplum oluşturma' girişimlerine karşı çıkmaları ve şeffaflığı artıracak önlemleri geliştirmeleri istenildi.

'AYDINLANMA İSLAMINI YAYALIM'

Bütün dinlere aynı şekilde eşit davranılmasının önemine değinilen raporda, "Alınacak herhangi bir önlem, Müslüman topluluğunu İslam karşıtlığına yol açabilecek genel şüphe altına sokmamalıdır" çağrısı yapıldı.

Üye devletlerden aydınlatılmış İslam'ın toplumda daha iyi tanıtılması ve imamların eğitimine önem verilmesi talep edildi.