AKPM'de 'gösteri ve tehditler' tartışıldı

AKPM Genel Kurulu'nda düzenlenen oturumda bazı Avrupa ülkeleri ile Türkiye'deki Gezi Parkı odaklı olaylar tartışıldı. Eylemlerin vandallığına vurgu yapıldı

Genel Kurul'da kabul edilen karar tasarısında Avrupa'nın birçok şehrinde toplumsal gösterilerin düzenlendiği, barışçıl olarak başlayan gösterilerin küçük bir azınlık tarafından şiddete dönüşebileceği vurgusu yapıldı.

AKPM yaz dönemi toplantıları kapsamında Genel Kurul'da Politik İşler ve Demokrasi Komitesi'nin hazırladığı "Toplantı, medya ve ifade özgürlüğü için toplumsal gösteriler ve tehditler" başlıklı rapor ele alındı.

Raporu hazırlayan İspanyol Parlamenter Diaz Tejera, çalışmanın özel bir ülkeye yönelik olmadığının altını çizerek, "Biz burada kimseyi yargılamıyoruz" dedi. İstanbul'da meydana gelen olayları hatırlatan Tejera, çevre duyarlılığı ile başlayan gösterilere daha sonra siyasi grupların da katıldığını ve bazı istenmeyen görüntülerin yaşandığını kaydetti. Tejera, benzer gösterilerin başta Londra ve Paris olmak üzere birçok Avrupa başkentlerinde de meydana geldiğini anlattı.

YASADIŞI EYLEMLERE İZİN VERİLEMEZ

Genel Kurul'da söz alarak konuşan Türk Parlamenterlerden AK Parti Sakarya Milletvekili Şaban Dişli, Türkiye'de bir çevre hareketi olarak başlayan ancak aşırı grupların şiddet gösterilerine dönüşen yasadışı eylemlere hiçbir demokratik hükümetin izin vermeyeceğini anlattı. Dişli, İngiltere, İspanya, Almanya ve son aylarda Fransa gibi üye ülkelerde de benzer olayların yaşandığını belirtti.

GÜÇLÜ TÜRKİYE AB YARARINA

AK Parti Kayseri Milletvekili Pelin Gündeş Bakır ise şiddet içermediği sürece her türlü gösteri ve ifade özgürlüğünün hak olduğunu belirterek, Türkiye'de yaşanan şiddet olaylarının vandallığına dikkat çekti.

ŞİDDET İÇERMEDİĞİ MÜDDETÇE HAK

Genel Kurul'da konuşan diğer ülkelerin parlamenterleri de toplumsal gösterilerin, şiddete yönelmedikçe temel hak ve özgürlükler kapsamında değerlendirilmesi gerektiğine vurgu yaptı. Konuşmaların ardından Politik İşler ve Demokrasi Komitesi'nin hazırladığı "Toplantı, medya ve ifade özgürlüğü için toplumsal gösteriler ve tehditler" başlıklı raporun karar tasarısı, oylanarak kabul edildi.

Avrupa'dan örnekler

Tasarıda Avrupa'da son birkaç ay içinde polisle göstericeler arasında yaşanan olaylara şu örneklerle yer verildi:

"Fransa'da eşcinsel evliliğe karşı çeşitli gösterilerde göstericilere göz yaşartıcı gaz kullanımı da dahil olmak üzere kolluk güçlerinin müdahalesi, 2 milyondan fazla kişinin katıldığı 24-27 Mayıs 2013 arasında Paris'te düzenlenen gösterilerde 4 kişi yaralandı ve yüzlerce kişi gözaltına alındı.

Polis tarafından bir göçmenin öldürülmesine ve genel olarak göç ve entegrasyon politikalarına karşı 20-24 Mayıs 2013'te Stockholm banliyölerinde gerçekleşen ayaklanmalarda polis 29 kişiyi gözaltına aldı."

Polisin çirkin yüzü!

Almanya'nın Koblenz kentinde 4 polisin bir vatandaşa uyguladığı şiddet tartışma konusu oldu. Ülkede 22 Mayıs'ta meydana gelen olayda, polis uyuşturucu kullanıcısı bir vatandaşı gözaltına aldı. Otoyol kenarında gözaltına alınan vatandaşa 4 polisten ikisi vurmaya başladı. Bu sırada biri kadın 2 polis, diğer arkadaşlarının bu davranışını tepki vermeden izledi.

Cep telefonuna kaydedilen görüntülerin Rhein Zeitung'a gönderilmesinin ardından olay kamuoyuna yansıdı. Görüntülerin ulusal televizyon ve gazetelerde yer alması, ülkede polisin uyguladığı şiddet tartışma konusu oldu.

Dört polisin şimdilik görev yerlerinin değiştirildiği ve savcılığın polisler hakkında soruşturmayı sürdürdüğü belirtildi. Alman kamuoyu görüntüler üzerine polise tepki gösterdi