Rusya Devlet Nükleer Enerji Şirketi Başkanı Sergey Kiriyenko, Akkuyu nükleer güç santralinin, Türkiye ve Rusya'yı en az 100 yıl birbirine bağlayacağını söyledi.
Rusya Devlet Nükleer Enerji Şirketi (Rosatom) Başkanı Sergey Kiriyenko, Akkuyu nükleer güç santralinin, Türkiye ve Rusya'yı en az 100 yıl birbirine bağlayacağını söyledi.
Kiriyenko, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Türkiye-Rusya Üst Düzey İşbirliği Konseyi'nin 5. toplantısına katılmak üzere 1 Aralık'ta yapacağı Ankara ziyareti öncesinde Anadolu Ajansı muhabirinin sorularını yanıtladı.
İki ülkenin ekonomik ilişkilerinde enerjinin önemli yeri olduğunu belirten Kiriyenko, Türkiye'deki ilk nükleer santral yapımının Rus uzmanlara ve Rus teknolojisine havale edilmesini, kendilerine duyulan güvenin göstergesi olarak değerlendirdi.
HAZIRLIK AŞAMASINDAYIZ
Türkiye'nin nükleer enerjiye ihtiyacının olduğunu fakat bu alanı geliştirmek isteyen diğer ülkeler gibi gerekli uzman, altyapı ve tecrübenin bulunmadığını savunan Kiriyenko, santrali "yap-işlet-devret" modeliyle inşa edeceklerini kaydetti.
Türkiye'nin önerdiği yap-işlet- devret modelinin diğer ülkelere de örnek olacağını ileri süren Kiriyenko, santralin iki ülke stratejik ortaklığı açısından taşıdığı öneme dikkati çekti.
"Şimdi hazırlık aşamasındayız. Ruhsat verildikten sonra 7 sene içerisinde santralinin inşaatını bitireceğiz. Akkuyu için 60 yıl garanti veriyoruz fakat ben santralin 80-100 yıl yaşayacağından eminim. Biz, 100 yılı aşkın karşılıklı taahhütler üstlendiğimiz bir anlaşma imzaladık.
Akkuyu, Türkiye ve Rusya'yı en az 100 yıl birbirine bağlayacaktır. Bundan daha stratejik bir proje düşünebilir misiniz."
"Türk şirketleriyle nükleer güç projelerinde çalışabiliriz"
Santral inşaatının yüzde 90'ının, montaj işlerinin ise yarısının Türk şirketleri tarafından yapılacağını bildiren Kiriyenko, bunun yerli şirketlere ekonomik kazanımların yanı sıra, tecrübe ve yeni teknolojiler kazandıracağını dile getirdi.
Rosatom'un dünyanın farklı bölgelerinde 27 enerji bloğu siparişi aldığını anlatan Kriyenko, ihaleyi kazanan Türk şirketleriyle daha sonra da işbirliği yapabileceklerini söyledi.
Kiriyenko, teknik ve yasal altyapı konusunda da Türkiye'ye yardımcı olacaklarını aktararak, uzman hazırlığına destek için 250 Türk vatandaşına nükleer enerji konusunda eğitim verdiklerini hatırlattı.
Projenin finansına ilişkin herhangi bir riskin bulunmadığını vurgulayan Kiriyenko, şöyle devam etti:
"Biz her şekilde kendi taahhütlerimizi yerine getireceğiz. Yüzde 50-70 seviyesinde sermaye çekilmesi düşünülüyor. Bu da mümkün mertebe banka kredileriyle değil yatırımcı çekmekle sağlanacak.
İlk olarak Rus ve Türk yatırımcılar tercih edilecek, eğer yeterli olmazsa diğerleriyle konuşacağız. Rusya bu proje için devlet bütçesinden yıllık dört milyar dolar ayıracak. Bu projenin finans desteğini kısmayacağız."
FUKUŞİMA BİZE DERS OLDU
Japonya'nın Fukuşima Nükleer Santralinde yaşanan kazayı da değerlendiren Kiriyenko, Fukuşima'nın eski bir santral olmasına rağmen deprem ve tsunamiye karşı dayanıklı olduğunu fakat kimsenin iki felaketin de aynı zamanda oluşacağını düşünemediğini söyledi.
Kiriyenko şunları kaydetti:
"Fukuşima bize ders oldu. Şimdi güvenlik önlemlerimizi en güçlü afetlere karşı değil, bu afetlerin aynı anda oluşmasına karşı da alıyoruz. Akkuyu'da çok özgün bir güvenlik sistemi kuracağız. İnsan hataları da göz önünde bulundurulacak. Yapılacak işlem iki ve üç kez farklı kişiler tarafından kontrol edilecek. Eğer yine bir hata olursa sistem kendisi devreye girecek. Akkuyu'da, doğal ısı dağılımı teknolojisi uygulanacak. Doğal hava akışı sayesinde, santralin güvenli şekilde yeterli dereceye kadar soğuması sağlanacak."