Son yıllarda savunma sanayisindeki yerlilik oranını yüzde 70'lere çıkaran Türkiye, Akıncı TİHA projesi ile taarruzi insansız hava araçları alanında küresel süper ligde bir oyuncu olma yolunda başarıyla ilerliyor.
Suriye'nin kuzeybatısında Esed rejimine karşı başlatılan Bahar Kalkanı Harekatı'nın yıldızı SİHA'ların olduğu herkesin malumu.
1990'lı yıllarda başlatılan projelerin sahadaki başarılı sonuçları tüm dünyanın dikkatini çekerken, Türkiye'nin bu alandaki atacağı her yenilik ise yakından takip ediliyor.
Bilindiği üzere Türkiye sadece filosundaki İHA ve SİHA sayısını artırmakla kalmıyor aynı zamanda Akıncı gibi tarihi projelere de imza atıyor.
Akıncı Taarruzi İnsansız Hava Aracı'nda (TİHA) ilerleyen aşamalarda tıpkı savaş uçaklarında olduğu gibi, füze ikaz sistemleri, radar ikaz alıcı sistemleri ve karşı tedbir (chaff/flare) atma sistemlerinin bulunacağını belirten Savunma Politikası Analisti Turan Oğuz, "Böylelikle SİHA'lar bir üst seviyeye geçecek. Akıncı ile birlikte insansız hava araçları, basit ve kolay vurulabilir sistemler olmaktan çıkacak. Bunlar yerden atılacak hava savunma sistemleri ve MANPADS ya da uçaktan atılacak hava-hava füzelerine hedef olmamak için kullanılacak entegre sistemler. Kendi içerisinde manuel veya otomatik olarak çalışıyor ve tehditleri kendisi tanımlayarak, ona uygun hareket edebiliyor. İHA/SİHA'lar olası tehditleri engellemek için kendine ait savunma sistemlerini harekete geçirebiliyor" dedi.
"RADARLARI F-16'LARINKİNDEN DAHA GELİŞMİŞ OLACAK"
Bu sistemlerde F-16 savaş uçaklarındaki özelliklerin benzerlerinin olacağının altını çizen Oğuz, şöyle devam etti:
"Tabi ki Akıncı başta motor olmak üzere pek çok konuda F-16 ile karşılaştırılamaz ama Akıncı'ya AESA radar entegre edilince günümüz F-16'sından daha performanslı bir radara sahip olacak. F-16 ile benzer kendini koruma sistemleri olan bir uçak olacak. Aynı zamanda Akıncı'larda hisset-sakın sistemleri de olacak. Çevresinde kesişen rotada bir sivil veya askeri uçan unsur varsa, yerdeki uçuş ekibini ikaz edecek, bu şekilde olası kazalar engellenebilecek. Benzer şekilde 'elektronik saldırılara' karşı da korunacak.
"GELECEKTEKİ AVCI İNSANSIZ UÇAK SİSTEMİNDE KULLANACAĞIZ"
Bunların daha gelişmişleri gelecekte Milli Muharip Uçak'ta da kullanılacak sistemler. Bunların ötesinde Muharip İnsansız Uçak Sistemi'nde (MİUS) de kullanacağız. Gelecekteki avcı insansız uçak sisteminde de kullanacağız. Bu şekilde yavaş yavaş kullanıyor ve öğreniyor olacağız.
"BÜYÜK TEKNOLOJİK YENİLİKLER DENİYORUZ"
Bu projelerin hayata geçirilmesinin aşama aşama olacağının altını çizen Oğuz, şöyle devam etti:
"Bunlar geleceğe yönelik sistemler. Akıncı asgari konfigürasyon ile görev yapmaya başlayacak ama diğer yandan üzerinde yapılacak geliştirmeler devam edecek. Radardan, ikaz sistemlerine kadar hepsi zamanla üzerine konularak üst seviyeye çıkarılacak.
Akıncı'nın gelişme süreci ve ondan alınacak dersler aynı zamanda 'avcı insansız uçak sistemlerine' giden yolda bir adım olacak. Bu sadece Akıncı değil, Aksungur ve Göksungur için de benzer. Mesela Göksungur ile ilk defa insansız hava araçlarında süpersonik hızına çıkacağız. Bu çok önemli bir adım. Birkaç koldan büyük teknolojik yenilikler deniyoruz" diye konuştu.
"ÜRÜNLERİ MÜKEMMELLEŞTİRME KABİLİYETİNE ERİŞTİK"
Türkiye'nin teknolojiyi ürettikçe daha iyisini de geliştirdiğini vurgulayan Oğuz, "5 yıl evvel SİHA mühimmatı MAM-L çok basit yapıdaki bir ürünken, bugün neredeyse her türlü kara hedefini vurabilen bir mühimmat haline geldi. Diğer sistemleri de bu şekilde geliştirerek üst seviyeye getireceğiz. Bunu yapma kabiliyetimiz var. Bir ürünü mükemmelleştirme ve küçültme kabiliyetine eriştik" değerlendirmesinde bulundu.