Senatörler mektupta, ABD'nin Ebu Akile'nin öldürülmesine yönelik soruşturmaya doğrudan dahil olması, ABD Dışişleri Bakanlığı ve Federal Soruşturma Bürosunun (FBI) da kendi bağımsız soruşturmalarını yapması gerektiğini vurguladı.
Mektupta, "Sahadaki her iki tarafın da (Filistin ve İsrail), birbirine güvenilir ve bağımsız bir soruşturma konusunda güvenmediği açık. Bu nedenle de bu noktada, bağımsız ve güvenilir bir soruşturmanın tek yolu, ABD'nin Ebu Akile'nin ölümünü doğrudan soruşturması gibi duruyor." ifadesine yer verildi.
Filistin Başsavcısı Ekrem el-Hatib, İsrail askerleri tarafından 11 Mayıs'ta işgal altındaki Batı Şeria'da öldürülen Al Jazeera muhabiri Şirin Ebu Akile dosyasına ilişkin yürüttükleri soruşturmayı 26 Mayıs'ta paylaşmıştı.
Hatib, Ebu Akile'yi hedef alan merminin özelliklerinin İsrail keskin nişancı silahına ait olduğunu ve İsrail güçlerinin bulunduğu yerden ateş edildiğini açıklamıştı.
"Bu konu sadece hukuki değil, aynı zamanda siyasi yönü de olan bir konu." diyen Hatib, dava dosyasının Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ın önünde olduğuna ve "atılacak adımın Filistin yönetiminin tasarrufunda bulunduğuna" işaret etmişti.
Katar merkezli Al Jazeera televizyonunun deneyimli saha muhabiri Şirin Ebu Akile, 11 Mayıs'ta İsrail güçlerinin Şeria'da bulunan Cenin'deki mülteci kampına düzenlediği baskını takip ettiği sırada İsrail askerlerinin açtığı ateşle öldürülmüştü.
Olayda Ebu Akile'nin yanında bulunan gazeteci Ali es-Sumudi de sırtından yaralanmıştı.
Ebu Akile'nin görevi başında ve üzerinde "basın" yazılı çelik yelek olduğu halde İsrail askerleri tarafından gerçek mermiyle vurularak öldürülmesi tepkilere neden olmuştu.