Akif yurt dışına çıkmasaydı asılabilirdi

İskilipli Atıf Hoca konulu anma programında konuşan araştırmacı-Yazar Mehmet Sılay, İstiklal Mahkemelerinde insanların haksız yere asıldığını belirterek, "Mehmet Akif Ersoy yurt dışına çıkmasaydı asılırdı" dedi.

KORAY TAŞDEMİR/İSTANBUL

Araştırmacı-Yazar Mehmet Sılay, Bağcılar Belediyesi Gençlik Merkezi'nde düzenlenen anma programında, İskilipli Atıf Hoca ile ilgili bilinen ve bilinmeyen önemli konulara değindi. İskilipli Atıf Hoca'yı vefatının 91. yılında andıklarını ifade eden Sılay, ayet-i kerimede 'Allah yolunda ölenlere ölü demeyin, onlar diridirler' diye buyurulduğunu söyledi. İskilipli Atıf Hoca'nın en verimli döneminde 50 yaşındayken 4 Şubat 1926'da haksız yere idam edildiğini belirten Sılay, şunları söyledi: "Kalem Yayınlarını kurmuştu. Frenk Mukallitliği ve Şapka kitabını 12 ağustos 1924'te yazdı. Oysa Şapka Kanunu 25 Kasım 1925 yılında çıktı. 7 Aralık'ta Laleli'deki evinde tutuklandı. Evini aradılar ancak o kitabı bulamadılar. Zaten 32 sayfalık broşürdü. Götürülürken ağlayan 18 yaşındaki kızı Melahat'a 'korkma döneceğim' diyor. Ancak, şehit edildi. Evine bir daha dönmedi. Melahat Hanım vefatına yakın aklını yitirmişti. Kendisiyle görüşmek için gelen gazetecilere, 'kendisi orada gidip onunla konuşun' diyordu. Çok acılar çekti."

Savunma metni kayıp

İskilipli Atıf Hoca'nın mezarını bulmak için 10 yıl araştırma yaptığını da belirten Sılay, acı gerçeklere ulaştığını söyledi. Sılay, "Ulucanlar Cezaevi'ne gittik. Ona ait ne bir fotoğraf ne de bir sayfa belge yoktu. Hakkında hiç kayıt yoktu. Oysa 8. Koğuşta yatmıştı. Daha sonra orası müze oldu. 1 ay tecrit odasında yatırılmıştı. İnsan orada yalnız kalınca artık konuşamıyor. TBMM'deki İstiklal Mahkemesi arşivlerinde araştırma yaptım. Babaeski Müftüsü Ali Rıza Efendi'nin savunmasını bulduk. Ancak onunkini bulamadık" dedi. Mahkeme heyetindeki Kılıç Ali ile Kel Ali'nin asker kökenli olduğunu da belirten Sılay, ikisinin de kalem kırdıklarını kaydetti.

Cenaze namazını kıldık

İskilipli Atıf Hoca'nın mezarının Said Nursi'nin mezarı gibi saklandığını da ifade eden Sılay, gönül vermiş 14 kişilik ekip ile yaptıkları araştırmalar sonucunda mezarının Şafaktepe Parkı'nda olduğunu tespit ettiklerini söyledi. Kemikleri çıkardıklarını anlatan Sılay, şunları söyledi: "Akrabalarından aldığımız kan, saç ve tırnak örneklerine Adli Tıp Kurumu'nda DNA testi yapıldı ve örnekler yüzde yüz uyuştu. Ardından Atıf Hoca'nın kemiklerini İskilip'te toprağa verdikten sonra cenaze namazını kıldık" dedi.

Sırat-ı müstakim dergisinde yazılar yazdı

İskilipli Atıf Efendi'nin Eşref Edip ile M.Akif'in çıkardığı Sebilürreşad dergisinde yazı yazdığını da kaydeden Sılay, sıkça Sirkecide idarehanede bir araya geldiklerini söyledi. Bu toplantılara Mehmet Akif, Kuşçubaşı Eşref, Trabzonlu Ali Şükrü Bey ve Ermenekli Saffet Efendi'nin de katıldığını belirten Sılay, "Onların hepsi müderris yani profesördü. Yakalananlar asıldı. Akif de eğer Türkiye'de kalsaydı asılırdı. Gitmekle hayır işledi. Gidenler kurtuldu. İskilipli Atıf Efendi asıldı."