Akıbetlerini bekleyen İdliblilerin Türkiye’den isteği: Tampon bölge

Suriye İdlib’deki siviller, bölgede can güvenliğinin sağlanması ve yaşanacak göç dalgalarının önüne geçilmesi için Türkiye''nin İdlib''i “tampon bölge” yapmasını istiyor

ENDİŞELİ BEKLEYİŞ

Küresel güçlerin pazarlık masasında ve Esed’in hedef tahtasında olan Suriye’nin İdlib bölgesinde yaşayan 4 milyon insan, kendilerine yapılacak saldırıları endişe içinde bekliyor. Halkın, Esed rejiminin bölgeye olası operasyonuna karşı tek güvendiği ülke; Türkiye!

HUZUR VE GÜVEN İÇİN

Bölge halkı, Cerablus ve Afrin’deki gibi Türkiye'nin kente barış, huzur ve güven ortamı getireceğine inanıyor. Bölgenin hâkimiyetinin Türkiye’ye geçmesini isteyen İdlibliler, Türkiye’nin askeri bir söze sahip olmasını ve İdlib’de tampon bölge kurmasını bekliyor.

GÖÇ DALGASI OLUR

Ammar Siteyf: “Rusların Cisir eş Şuğur’da düzenlediği hava saldırılarını herkes gördü. Rejim de burayı bombalamaya başlarsa İdlib'e sığınanlar Türkiye’ye göç eder.”

TÜRKİYE UMUDUMUZ

Rıdvan Humsi: "Türkiye'ye güveniyoruz. Onlar bizim umudumuzdur. Devrim başladığından beri Türkiye’nin onurlu bir duruşu var. Saldırı olursa Avrupa’ya kadar göç dalgası yaşanır.”

REJİM TÜRKLERİ VURMAZ

Ahmet Zerzur: "Tampon bölge olursa Türklerin olduğu yerde hava ve kara saldırısı olmaz. Rejimi İdlib'i alırsa Afrin ve Cerablus’a saldırarak o bölgeleri PKK'ya devredebilir.”

TAMPON BÖLGE GÖÇÜ DURDURUR

Esed ve yandaşlarının dün kara saldırısı başlattığı İdlib’de yaşayan siviller bölgede can güvenliğinin sağlanması ve yaşanacak göç dalgalarının önüne geçilmesi için Türkiye'nin İdlib'i tampon bölge yapması gerektiğini söylediler.

Suriye'nin İdlib ilindeki siviller, bölgede can güvenliğinin sağlanması ve yaşanacak göç dalgalarının önüne geçilmesi için Türkiye’ye güvendiklerini belirterek, Türkiye'nin gerekli adımları atarak İdlib'i tampon bölge yapması taleplerini dile getirdi.

Suriye'nin kuzeybatısındaki İdlib'de halk, Esed rejimi ve destekçilerinin bölgeye olası operasyonuna karşı endişeli bekleyişlerini sürdürüyor.

Bölge halkı, Türkiye'nin kente barış, huzur ve güven ortamı getireceğine inanırken, gerekli adımların atılmasını bekliyor.

İdlibli Ammar Siteyf, rejimin bölgeyi bombalamaya başlaması halinde İdlib'e sığınanların Türkiye’ye göç edeceğini belirtti.

Siteyf, "Bu kritik süreçte Rusların Cisir eş Şuğur’da düzenlediği hava saldırılarını herkes gördü. Bölgenin hakimiyetinin Türkiye’ye geçmesini istiyoruz. Türkiye’nin bu bölgede askeri bir söze sahip olmasını ve tampon bölge yapmasını istiyoruz." dedi.

"Türklerin olduğu yerde hava ve kara saldırısı olmaz"

İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi'nde ateşkes gözlem görevini icra eden Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK) gözlem noktalarını işaret eden Zerzur, "İdlib ve çevresinde sadece 12 gözlem noktası bulunuyor. Türkiye bu noktaların sayısını iki katına çıkartmalı. Mesela Hama'nın kuzey kırsalında Türkler olmadığı için rejim orayı sürekli bombardıman altında tutuyor. Morik bölgesinde gözlem noktası olduğu için bombardıman yaşanmaz. Türklerin olduğu yerde hava ve kara saldırısı olmaz." şeklinde konuştu.

Şam'dan rejim ve destekçilerinin saldırılarından kaçarak İdlib'e sığınan Halit Meri de rejimin kente yönelik operasyonunun insani bir felakete yol açacağını dile getirdi.

Meri, "İdlib'in karşı karşıya kalacağı olası bir operasyonda insani bir krizin bertaraf edilmesi için komşu ülke Türkiye'den gereken önlemleri almasını diliyoruz." dedi.

"Türkiye'ye güveniyoruz”

Humus'daki Esed rejiminin saldırılarından kaçarak İdlib'e sığınan Rıdvan Humsi de, rejimin veya Rusya'nın İdlib'e yönelik düzenleyeceği bir operasyonda Avrupa ülkelerine kadar bir göç dalgası yaşanabileceğini savundu.

Humsi, "Türkiye'ye güveniyoruz. Onlar bizim umudumuzdur. Devrim başladığından beri Türkiye’nin onurlu bir duruşu var." değerlendirmesinde bulundu.

İdlibli Ahmet Zerzur da il genelinde halen 4 milyon sivilin yaşadığını ve bunların Esed rejimiyle uzlaşı yapmayacaklarını ifade etti.

Zerzur, "Rejim İdlib'in belli bir bölümünü muhaliflerden alırsa daha sonra YPG/PKK ittifakıyla Afrin ve Cerablus bölgesine saldırabilir. Rejim o bölgeleri PKK'ya devredebilir. Bu da Türkiye'nin milli güvenliğini tehdit etmektedir." görüşünü paylaştı.