Göz, göz hastalıkları dışında başka hastalıklar hakkında ipucu verebilir, hatta ipucu değil daha ötesini bize verir. Tanı koymamızı sağlar. Dr. Özer Kavalcıoğlu, birçok hastalığa teşhis koyulabileceğini söylüyor:
"Göz muayenesi yaparken özellikle bazı kanser türlerini teşhis edebiliyoruz. Bunlardan bir tanesi akciğer kanseri. İkincisi kadınlarda göğüs (meme) kanseri. Üçüncüsü her iki cinste, kadın erkek ayrım yapılmadan kan kanserleri. Dördüncüsü de beyin tümörlerinin büyük bir kısmı. Gözü muayene ederken muayene sırasında gördüğümüz bazı şeylerle biz bunların olduğunu tanıyabiliyoruz."
"Gözden böbrek zararı anlaşılabilir"
Yüksek tansiyon hastalarında , vücut tansiyonu yüksek olan kişilerde eğer o sırada hastanın bilgisi yoksa ve o durumun farkında olunuyorsa; çünkü ölçtürmedikleri takdirde bazı insanlar tansiyon hastası olduklarını bilmezler bile, göz muayenesi sırasında bunu da anlayabiliyoruz. Bu aynı zamanda böbrek yetersizliğinin de ilk işaretleri anlamına gelir. O yüzden hemen kan ve idrar tahlilleri yapılması için hastayı bir dahiliye uzmanına göndeririz. Bir de şeker hastaları. Şeker hastalarının büyük bir kısmı kendilerinin şeker hastası olduklarını bilirler; fakat bazıları durumun vahametinin farkında değillerdir.
Göze baktığımız zaman şeker hastası olunduğunu ve şeker hastalığının hangi dozda ilerlemiş olduğunu görebiliyoruz. Yine böbrek bu durumdan zarar görmüş müdür görmemiş midir o konuda bizlere ipuçları veriyor. Şekerden dolayı böbrekte bir bozukluk var mı onun da belirtilerini göze baktığımızda anlamak mümkün.
"En öncül belirtisi göz dibindedir"
Funduskopi dediğimiz göz küresinin içini muayene etmemizi sağlayan cihazlarımız var. Onlara bakıyoruz ve o cihazlarla baktığımızda göz dibinde gördüğümüz görüntü ve bulgulardan bu bahsettiğimiz hastalıklarının tanıları konulabiliyor. Göz muayenesi yapmak her kanser tipinin erken teşhisi koyulmasını sağlamıyor. Örneğin meme kanseri genellikle daha geç bir bulgudur yani hasta meme kanseri olduğunu biliyordur, hatta belki ameliyat olmuştur. Daha sonra göz dibinde meme kanserine ait bir bulgu çıkar. Ama akciğer kanserinde durum tersinedir. Hakikaten en öncül belirti gözdeki belirti olabilir. Göze bakarız ve gözün içerisinde o kitleyi gördüğümüzde kişinin akciğer kanseri olduğunu düşündüğümüzde daha hala akciğer filmleri normal olabilir. Daha henüz hastalık göğüs filmlerinde daha görünür hale bile gelmemiş olabilir. Yani akciğer kanserinde göz muayenesi yaptığımızda erken teşhis koyabiliyoruz, ama bu mesela meme kanserinde erken teşhis anlamına gelmiyor.
"Kanser dışı hastalıklara da tanı koyabiliyoruz"
Kan kanserlerinde de durum yine karışık. Bazı tür kan kanserlerinde göz muayenesindeki bulguları görmek erken tanı olarak ele alınabilir. Bazı kan kanserlerinde ise daha geç evrede gözde belirtiler vardır ve kişinin kanser olduğu söylenebilir. Yani hastalığın cinsine hatta her organdaki kanser türünün de ayrıntılarına göre değişir. Ama pek çok kanser tipinde, göz muayenesi erken teşhis koydurabiliyor. Ayrıca dediğimiz gibi kanser dışındaki hastalıklarda da tanı koymamızı sağlıyor. Önceden de anlatıldığı gibi özellikle yüksek tansiyon hastaların da, vücut tansiyonu yüksek olan kişilerde böbrek yetmezliğinin başlamasının hemen önce göz muayenesi ile durumu görmek, fark etmek ve önlem almak mümkün. Aynı durum şeker hastalığı için de yine kısmen geçerli. Anemi dediğimiz kansızlıkta da durum aynı. Bunda da göz muayenesi ile hastanın anemik olduğu, kansızlık çektiği hemen anlaşılabilir. Bu da bir erken tanı olarak algılanabilir.