AK Parti'li Adem Yıldırım'dan Sivas olayları yargılamalarına dair değerlendirme

AK Parti İstanbul Milletvekili Adem Yıldırım, Sivas olaylarına ilişkin yargılamalarda suç tasnifinin doğru yapılmadığını belirterek, "Anayasal düzeni değiştirmekten değil insanların canına kasteden fiilden dolayı bir yargılama yapılıp cezalandırılmaları gerekirdi." dedi.

Yıldırım, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, 1993 yılının temmuz ayında gerçekleşen Sivas olayları ve Başbağlar katliamında ülkeyi derinden sarsan insanlık dışı olayların yaşandığını belirtti.

Sivas'taki olaylara ilişkin ilk yargılamanın insanların ölümüne sebebiyet vermekten ve birden fazla insanı öldürmekten yapıldığına ve sanıkların ceza aldığına işaret eden Yıldırım, Yargıtay'ın bozmasıyla birlikte sanıkların anayasal düzeni bozmak, değiştirmek ve yerine başka bir düzen getirmek suçundan ceza aldıklarını anımsattı.

"Sivas'taki olayın temel sebebinin Sivas halkının devlete karşı bir saldırısı, devlete karşı bir eylemi, devletin anayasal düzenini değiştirmeye dönük bir eylemi olmadığını görüyoruz. Ama yargılamanın Türk Ceza Kanunu'ndaki devletin anayasal düzenini değiştirmeye dönük maddeden yapıldığını görüyoruz." diyen Yıldırım, şöyle devam etti:

"Oysa insanın canına kasteden fiilden dolayı bir yargılama yapılıp cezalandırılmaları gerekirdi. Sivas meydanına baktığımızda tüm devlet kurumlarının burada olduğunu görüyoruz. Valilikten belediye binasına, jandarmasından emniyetine, PTT'sinden birçok kurumların bu meydanda olduğunu görüyoruz ve olay tarihi itibarıyla buralara dönük herhangi bir saldırının, herhangi bir fiili tecavüzün olmadığını da görüyoruz. Veya kolluk kuvvetlerine karşı da böyle bir şey olmadığını görüyoruz. Valiliğe karşı da belediyeye karşı da ve başka kurumlara karşı da... O halde neden orada insanımızın ölümüne sebebiyet verdi diye cezalandırılmıyor da devlet düzenini değiştirmekten dolayı cezalandırılıyor? Buradaki hukuki tasnifin veya suç tasnifinin doğru yapılmadığı kanaatindeyim."

Başbağlar'da 33 insanı yakarak ve kurşuna dizerek öldürenlerin, bu katliamı gerçekleştirenlerin dağlarda elini kolunu sallayarak gezdiğini ifade eden Yıldırım, "Acaba dağlardan ziyade ovalarda da var mı bilmiyorum. Bugün hala o sırtını dağa yaslayanlar, acaba bu katliama neden sessiz kalıyor?" dedi.

Yıldırım, UEFA'nın A Milli Futbol Takımı oyuncusu Merih Demiral hakkında disiplin soruşturması başlatmasına ilişkin ise böyle bir soruşturmanın çok yanlış, haksız ve komik olduğu değerlendirmesinde bulundu.