Doğu ve Güneydoğu bölgesiyle yakın ilişkileri bulunan ve bölge halkı tarafından sevilen milletvekillerinin başında gelen AK Parti milletvekili Metin Külünk yeni bir çözüm masasının kurulmasını hata değil ihanet olarak niteledi.
İşte Metin Külünk'ün açıklamaları:
Durum son derece hassas, süreç yaşanması gerekiyordu, yaşandı halkın devlet ile yeniden buluşması açısından önemli ve de faydalı oldu. Ama ikinci kez örgütü ve siyasi uzantısını muhatap alıp bir süreci başlatmak hata değil ihanet olur.
YENİ SÜREÇ BÖLGEYİ KAYBETMEMİZE NEDEN OLUR
Adına ne derseniz deyin hiç önemli değil bundan sonra yeni bir süreç şehitlerimizin kanıyla tesis edilmiş kamu otoritesini yeniden bozacak ve tüm bölgenin kaybedilmesine neden olacaktır.
İKİNCİ ÇÖZÜM SÜRECİ PKK'NIN ZAFERİ OLUR
Olası bir ikinci çözüm süreci bölgede gerillanın T.C üzerine zaferi olarak algılanacak, alandaki PKK varlığını tarihinde hiç olmadığı kadar güçlendirecek, devletin yanında yer alanlar bile güç dengesi yüzünden PKK'ya yanaşmak zorunda kalacaktır.Bunu bölgede Anadolu'ya sadık insanlar yüksek sesle söylüyor.Hasıl-ı kelam, böyle bir adım, sonuç itibariyle, devletin bölgedeki hakimiyeti açısından telafisi imkansız hatalardan öte güç tamamen PKK'ya kaymasına neden olacaktır.
CUMHURBAŞKANI'NIN ISRARLA SÖYLEDİĞİ GİBİ...
Bende, Sayın Cumhurbaşkanımızın defaatle ifade ettiği gibi, Ülkem, devletim, milletim ve özelliklede bölgedeki kürt kardeşlerim adına, masanın yeniden kurulmasına, sürecin tekrar başlatılmasına şiddetle karşıyım, bunların isimlerinin telaffuz edilmesinin bile çok büyük hata oldugu görüşündeyim.Sokak asla bunun adının dahi alınmasına tahammül etmiyor.
ERDOĞAN LİDERLİĞİNDE YEDİ DÜVELE KARŞI MÜCADELE
Evet ümmetce ve milletce çok sıkıntılı bir dönemden geçiyoruz, adeta küresel bir saldırı altındayız. Verdiğimiz mücadele sıradan bir siyasi parti mücadelesi degil, bu Erdogan liderliğinde yedi düvele karşı verilen bir istiklal ve istikbal mücadelesidir.
Umutsuzluğa kapılmayın, devletimiz son 400 yılın en güçlü dönemini yaşıyor, Erdogan liderliğindeki Devletimiz tarihinin bu en büyük krizini aşacak hatta onu avantaja dönüştürecek güç ve devlet aklına sahiptir. Yeter ki biz ferasetimizi, irfanımızı ve cesaretimizi kaybetmeyelim" dedi.
Yıllarca o bölgede gazetecilik yapmış ve Kürt siyasetini yakından tanıyan Kurtuluş Tayiz Akşam'daki yazısında aynı görüşü paylaştı.
İşte Tayiz'in o sözleri:
ÇÖZÜM SÜRECİ MİLLET EGEMENLİĞİNİ YOK ETMEK DEMEKTİR
"Masaya oturmaktan başka çare yok" demek, aslında doğrudan; "PKK'yla egemenlik pazarlığı yapmaktan başka çıkar yol yok" demektir. Bu yol, yol edinildiği takdirde Türkiye'nin istikamet ve akıbetinin iyi olmayacağı aşikardır.
"Çözüm sürecine dönün" yönündeki nazik çağrılar, bu topraklar üzerinde 1923'te kurulan millet egemenliğini yeniden tartışmaya açmaktan ve bu egemenliği paylaşmaya zorlamaktan başka bir anlama gelmiyor. ABD ve Avrupa'nın, Ankara'yı zorladığı gerçek budur.