Keşir, mesajında, depremin üzerinden 24 yıl geçtiğini ancak ömür geçse de unutulmayacak acı yaşadığını belirtti.
Düzce'nin yıkıntıların arasından yeniden kurulmuş olsa da acıların halen taze olduğunu anlatan Keşir, "Depremde en çok can kaybı Düzce'de meydana gelmişti. 12 Kasım 1999 depremi nedeniyle 845 canımızı yitirdik. Şehrin yüzde 83’ü zarar gördü." ifadesini kullandı.
Keşir, kentin birinci derece deprem kuşağı üzerinde bulunduğunu anımsatarak, şunları kaydetti:
"Depreme karşı daha hazır bir toplum haline gelmek, depremlerde can kayıplarının ve yıkımların en alt düzeyde olabileceği önlemlerin alınması için 21 yıldır çaba gösteriyoruz. Yakın zamanda yaşadığımız depremle Türkiye'nin deprem ülkesi olduğu gerçeğini maalesef bir defa daha gördük. 'Deprem öldürmez bina öldürür' sözünü dikkate alarak Düzce'miz için uygun yapılaşmayı yaygınlaştırdık. Düzce'nin yeniden yapılanması için altyapı çalışmalarımızı güçlendirdik. Yarısından fazlası zarar gören kentin, binalarında deprem sonrası hızlı yapılanma sürecine başladık ve yüzde 75 oranında yenilenme sağladık."
Her an deprem olacakmış gibi hazırlıklı ve bilinçli olarak tedbirleri almaya devam ettiklerini aktaran Keşir, Türkiye'ye örnek gelişim süreci yaşayan kentin, ilçelerinin tamamında doğalgaz kullanılan iki ilden biri olduğunu bildirdi.
Keşir, Düzce depreminin 24'üncü yılında, 6 Şubat Kahramanmaraş merkezli depremler ve tüm afetlerde kaybedilen canları rahmetle yad ettiğini sözlerine ekledi.