Ankara Otonomi Oto Galericiler Sitesi'ni ziyaret ederek esnafın sorun ve taleplerini dinleyen Yıldırım, 20 yıldır şeffaf şekilde vatandaşla iç içe yaşadıklarını belirtti.
Türkiye'nin bir ucundan diğer ucuna Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve kendi imzasının görülebileceğini ifade eden Yıldırım, "Ankara'nın Belediye Başkanı var, bir metre metro yaptı mı? Dört sene bitti, yaptı mı? 64 kilometre bu kardeşiniz yaptı. Batıkent, Çayyolu, Keçiören, AKM, en son AKM'den Kızılay'a 3,5 kilometre. O çok önemli eksik parçaydı, şimdi entegrasyon tamamlandı." diye konuştu.
"20 yıldır Cumhurbaşkanı'mız, bizler, ekibi, dağ gibi dertleri dağ gibi hizmetlere dönüştürerek bugünlere geldik." diyen Yıldırım, şöyle devam etti:
"Yapılanları hiç küçümsemeyelim. 20 yıl önceki Türkiye'ye bakın, yollarıyla hastaneleriyle tren yollarıyla okullarıyla havalimanlarıyla deniz limanlarıyla köprülerle tünellerle viyadüklerle internetiyle barajlarıyla. İnternet diye bir şey yoktu. e-Devlet'i birçok Avrupa ülkesinden önce biz getirdik. 65 milyon vatandaş kullanıyor, 9 bin 500 tane farklı işlem yapıyor.
Otonomi'nin buraya gelmesi, açılması konusunda sizlerin büyük gayreti, bizim de katkılarımız oldu. Açılışı yaptık, güzel de bir yer oldu."
Konuşmasında enflasyona da değinen Yıldırım, gelecek senenin ortalarında enflasyonun yüzde 16 seviyelerine düşeceğini aktardı. Yeni dönemin yarısında ise enflasyonun tek haneye ineceğine işaret eden Yıldırım, "Hedef bu. Enflasyon korkusuyla elindeki parayı, varını yoğunu yatırıyor. 'Ben buradan oluşacak fiyat farkıyla hem para kazanıyorum hem de malımı artırıyorum.' Her alanda bunun olduğunu biliyoruz." diye konuştu.
Yıldırım, muhalefetin, "Şu kadar vereceğiz, bu kadar vereceğiz" ifadelerinin birer vaat olduğunu belirterek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bu vaatleri verirken kaynağını açıklaması lazım. '21 bin 500 en düşük maaş olacak devlette.' Özel sektör vermeyecek mi? Sen nereden vereceksin kardeşim? Ona göre iki katı artıracaksın. Şimdi bu, çözüm değil. Çözüm, ne kadar artırırsan enflasyonu o kadar azdırırsın. Gerçek çözüm, enflasyona savaş açmak, onu aşağı çekerken de dükkanı kapatmadan, hayat devam edecek, alışveriş devam edecek, üretim devam edecek. Yoksa enflasyonu düşürmek kolay. Boğazını sıkarsın, işsizlik, güçsüzlük hepsi artar, sosyal olaylar patlar. O iş değil ki. Yani bir yandan Türkiye yılda 600, 700 bin istihdam oluşturması lazım. Gençler yetişiyor. Dolayısıyla hem büyüyeceğiz hem enflasyonu kademeli olarak aşağı çekeceğiz. Sonra kazançlarımız, enflasyonun altında kalmayacak. Hedef bu, bizim modelimiz bu. Onlar ise enflasyonun arkasında ralliye katılmak istiyor. Bu kadar açık. 'Enflasyon gidebildiği kadar gitsin. Biz de arkasından koşalım.' Koşamazsın, yorulur, düşersin, ralliye döner, 90'lara döner. Yani bakış açımızdaki en temel fark buradan geliyor."
Türkiye'de solun laf konusunda uzmanlaştığını ifade eden Yıldırım, halkın sola 1950'den beri doğrudan iktidar vermediği için onların konuşmada uzman olduğunu dile getirdi.
Yıldırım, kendilerinin de iş yapmakta uzman olduğunu anlatarak, "O kadar farkımız var. Ne diyorlar; 'Sana söz.' Tamam bir şey diyen yok ama unutmayın, söz uçar eser kalır." ifadesini kullandı.
Pazar günü yapılacak seçimlerin Türkiye'den başka herkesi ilgilendirmeye başladığını vurgulayan Yıldırım, şunları kaydetti:
"Bu seçimler ne hikmetse Türkiye'den başka herkesi ilgilendirmeye başladı. Bu nasıl bir iş? Yani Amerikalılar burada oy mu kullanacak? Fransızlar, Almanlar oy mu kullanacak? Kandil'dekiler oy mu kullanacak? Suriye'deki YPG/PYD, Avrupa'daki, Amerika'daki FETÖ'cüler oy mu kullanacak? Bunlar, kendilerini parçalıyor. 'İşte gidin destekleyin.' Kimi destekleyin? Kemal Bey'i. Ne olacak? Şimdi Tayyip Bey'i indirmek ne demek biliyor musun? Mesele kişiler değil, güdülecek adam lazım. Tayyip Bey bunlara rest çekiyor, 'Türkiye eski Türkiye değil kardeşim.' diyor. 'Uçak vermezsen uçağımı yaparım. Tank vermezsen tankımı yaparım. Gemi vermezsen gemimi yaparım. Kendi göbeğimi kendim keserim. Ben sana muhtaç değilim.' deyince onların kimyası bozuluyor."
"Onların maşalarını destekleyenleri de pazar günü sandığa mahkum edeceğiz"Yıldırım, esnaf ziyaretinin ardından Akyurt ilçesinde AK Parti Seçim Koordinasyon Merkezi'nde (SKM) partililerle bir araya geldi.
Burada partililere hitap eden Yıldırım, dün Şırnak'ta, Siirt'te olduğunu hatırlatarak, "Şırnak'a gidin, görün. O çukur olaylarından sonra yerle bir olan, yeniden yaptık. 58 milyar harcama yapmışız. Devlet budur. Vatandaşının dertleriyle dertlenen, vatandaşının ihtiyaçlarını kendisi ifade etmeden gören, yerine getiren. Öyle bir liderimiz var ki, memleket sevdalısı, insan sevdalısı, adam gibi adam Recep Tayyip Erdoğan." diye konuştu.
Pazar günü sandığa emin adımlarla gidilmesi gerektiğini bildiren Yıldırım, sözlerini şöyle tamamladı:
"Hepsi hakkımda açıklama yapıyor, 'Bize işgalci diyor, bilmem ne diyor.' falan diye. Kardeşim ben size işgalci falan demiyorum. Niye lafı tersinden okuyorsunuz? Diyorum ki, bu seçimlerde ilk defa terör örgütleri sandığa getirildi, sandığa ortak yapıldı, meşrulaştırıyorlar. 40 bin şehit verdiğimiz, 10 binlerce masum insanı yitirdiğimiz, 400 milyar dolar servet harcadığımız ve kontrol altına aldığımız terörü tekrar başımıza bela etmek istiyor. 'Bunu nereden çıkarıyorsun?' diyorlar. Kardeşim biz teröre karşıyız. Niye terör örgütünün adını vermiyorsun? Söylesene, 'PKK'ya karşıyım, FETÖ'ye karşıyım.' Açık açık de. HDP çıkıp hiçbir gün 'PKK terör örgütüdür, insanları katleden bu örgütü lanetliyorum.' dedi mi? Diyemez çünkü onların kontrolünde. Onların elemanı, terör örgütünün buradaki sözcüleri. Onlardan böyle bir şey beklenmez. Ama onlar, onlardan destek istiyor. Ondan sonra da 'Biz teröre karşıyız.' diyor. Kargalar güler. Hiç kusura bakmasınlar, işgal işi nereden geliyor? Terör örgütlerinin arkasındaki emperyal güçler de 100 yıl önce bu ülkeyi işgal eden, nasıl onları İstiklal Savaşı'nda kökünü kazıdık attıysak, onların maşalarını da onları destekleyenleri de pazar günü sandığa mahkum edeceğiz."