Binali Yıldırım, Esenyurt'ta konuştu

AK Parti Genel Başkanvekili Binali Yıldırım, "Bizlerde tecrübe var, gençlerde enerji var. Tecrübeyle enerji birleştiği zaman Türkiye'nin sinerjisi doğuyor, geleceği doğuyor. Bu şekilde inşallah yolumuza emin adımlarla yürümeye devam edeceğiz ve ülkemizi, milletimizi hak ettiği noktaya hep birlikte taşıyacağız." dedi.

AK Parti Esenyurt İlçe Teşkilat Buluşması'nda konuşan Yıldırım, Esenyurt'un bir milyonu aşkın nüfusa sahip olduğunu söyledi.

Yıldırım, "Esenyurt, herhalde Bayburt'un sekiz katı, Erzincan'ın beş katı. Yani beş tane Erzincan'ı getir buraya koy, yarısı boş kalır. Esenyurt deyip geçmeyelim. Esenyurt, İstanbul seçimini de belirleyen ilçeydi. Esenyurt bizi son anda hayal kırıklığına uğrattı. Yoksa iş bitiyordu." dedi.

14 Mayıs'ta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Cumhur İttifakı seçimi açık ara önde tamamlayınca Millet İttifakı'nın cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu'nun milliyetçi söylemlere sarılmaya başladığını kaydeden Yıldırım, "Son zamanlarda artık Kemal Bey vitesten attı. 70'li yıllarda dolmuşçu vitesi vardı. Benzin, gaz kuyrukları zamanı, yokuş aşağı oldu mu vitesten atarlardı. Bu da vitesten attı. Nerede duracak bilmiyorum. Her gün bir şey açıklıyor, bir vaatte bulunuyor. Bulunsun ama bunların sözü denize yazılan yazı gibidir. Ama bizim sözümüz senettir. Söz veririz, yaparız. Yapmayacağımızın da sözünü vermeyiz. 20 yıldır böyle geliyor ve Türkiye'yi, dağ gibi sorunlarını dağ gibi eserlere dönüştürerek bu günlere geldik." dedi.

Ermenistan'ın Karabağ kararını açıklamak için 14 Mayıs seçim sonuçlarını beklediğini ve sonucu görünce Azerbaycan'ın toprak bütünlüğünü tanıma kararı aldığını söyleyen Yıldırım, şunları kaydetti:

"Güçlü ülke olmak böyle bir şey. Eğer güçlüyseniz herkes gelir sizin önünüzde eğilir, takdir eder. Güçlü değilseniz, güçlü ülkelerin üç adım arkasından gidersiniz. Eski Türkiye böyleydi ama Tayyip Erdoğan, kurtlar sofrasında hem ülkesini hem de bölgedeki 1,5 milyar mazlum, mağdur milletlerin hakkını, hukukunu koruyan bir lider. Bu da bazılarının canını sıkmaktadır. Canlarını sıkmaya devam edeceğiz, 28 Mayıs'ta da rekorla tekrar Cumhurbaşkanımızı seçeceğiz."

29 Mayıs itibarıyla yüksek enflasyonla kıyasıya mücadele edeceklerini vurgulayan Yıldırım, daha fazla üretim, yatırım ve istihdam, daha fazla ihracat ve elde edilen refahın adil bir şekilde millete dağıtılması için çalışacaklarını anlattı.

Yıldırım, ücret zamları karşısında hemen kira artırımına giden, gıdada fahiş fiyat uygulayan fırsatçılara yönelik denetimleri sıklaştıracaklarını, vatandaşın hayatını zorlaştıran hiçbir harekete müsamaha göstermeyeceklerini aktardı.

Teşkilat mensuplarına, 28 Mayıs'ta rehavete kapılmadan sandıklarda müşahitlik görevlerine devam etmelerini, vatandaşın oylarına sahip çıkmalarını tavsiye eden Yıldırım, "Bizlerde tecrübe var, gençlerde enerji var. Tecrübeyle enerji birleştiği zaman Türkiye'nin sinerjisi doğuyor, geleceği doğuyor. Bu şekilde inşallah yolumuza emin adımlarla yürümeye devam edeceğiz ve ülkemizi, milletimizi hak ettiği noktaya hep birlikte taşıyacağız." ifadelerini kullandı.

Doğu ve Güneydoğu'nun kanaat önderleri ile toplantı

Daha sonra Esenyurt'ta, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinin kanaat önderleriyle bir araya gelen Yıldırım, 14 Mayıs seçimlerine giderken ABD ve bazı Avrupa ülkeleri ile PKK ve FETÖ gibi terör örgütlerinin ardı ardına yaptığı açıklamalar ve müdahalelerle Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın seçimi kaybetmesi için çalıştıklarını belirtti.

Yıldırım, "Beklerdik ki Sayın Kılıçdaroğlu, 'Ne FETÖ'cülerin ne bölücü PKK'nın desteğine ihtiyacım yok, bana millet yeter.' deseydi, bu hepimizin yüreğine su serperdi. Maalesef bu olmadı. CHP'yi anlatacak değilim. Tek parti CHP'sinin Dersim'de sicili bozuk. Oraya da girecek değilim." dedi.

PKK, PYD, YPG terör örgütlerinin Kürtlerin sorunu ve derdiyle ilgilenmediğini, insanların hayatına son veren örgütün Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinin kalkınmasını da geciktirdiğini söyleyen Yıldırım, "Eğer 40 yılda biz bu alçak örgüte, bu bölücü örgüte 40 bin şehit vermeseydik, on binlerce masum insanı kaybetmeseydik ve 3 trilyon dolara varan bir kaynak sarf olmasaydı, bugün Türkiye üç kat daha zenginleşmiş olacaktı." değerlendirmesini yaptı.

Yıldırım, Türkiye'nin terörden çok çektiğini, çok bedel ödediğini, bu bedelin en fazla mağdurunun bölgedeki Kürt vatandaşlar olduğunu vurguladı.

Kürt vatandaşların yıllardır gasbedilen haklarının da AK Parti hükümetleri döneminde verildiğini anlatan Yıldırım, "Bir kaynaşma, bir barış ortamı sağlandı. Ulaştırma Bakanlığı olarak 12 yılda bu bölgeye, Batı'ya yaptığımızın üç katı daha fazla yatırım yaptık. Yani ayrıcalık yaptık. Yıllardan beri oralar ihmal edildi, terörden dolayı yapılacak işler yapılamadı. Onları telafi etmek için bütün bunları yaptık." diye konuştu.

Yüksekova Havalimanı'nın yapımı sırasında terör örgütünün 99 kez şantiyeyi bastığını, makineleri yakıp çalışanları dağa kaldırdığını anlatan Yıldırım, "Biz de dedik ki inat da bir murattır. 'İnadına yapacağız.' dedik. PKK'nın siyasi uzantısı HDP, aleyhte kampanya yaptı. 'Buraya TC, Kürtlerin üzerine bomba yağdırmak için üs yapıyor.' diye yalan tezviratla insanları kışkırttı. Ama bu havaalanını açtığımızda ilk olarak onlar uçakla gelip indiler ve ilk olarak onlar kullandılar. Böyle de bir huyları var. CHP'nin de böyle bir huyu var. İzmir'de milletvekilliği yaptım uzun yıllar. Ne yaparsan karşı çıkarlar. Ama yaptıktan sonra da kimseye sıra bırakmazlar." dedi.

Yıldırım, inançlarında etnik kimliğin, etnik milliyetçiliğin olmadığını, kimsenin hangi mezhepten, hangi meşrepten, hangi etnik kimlikten geldiğini sorgulamadıklarını, "İnsanı yaşat ki devlet yaşasın" düsturunu benimsediklerini kaydetti.

Emperyal hedefleri olan ülkelerin bölgede güçlenen bir Türkiye istemediğini dile getiren Yıldırım, şunları söyledi:

"Bugün Türk İHA'ları, SİHA'ları 29 ülkeye satılıyor, Amerika'nınki sadece 5 ülkede var. Yani Türkiye'nin geldiği nokta, yerli ve milli olarak savunma sanayisinde katettiği mesafe, gelişmiş ülkelerin canını sıkıyor. Onun için de Suriye'de PKK ismi yıprandığı için YPG, PYD gibi isimlerle tamamen PKK'yla aynı, yeni bir örgütle orada bir terör devleti kurmanın sevdasındalar. Her yıl Amerikan bütçesinden 800 milyon dolar buraya para aktarılıyor. Binlerce tır ağır silahlar, akıllı silahlar gönderiliyor."

Yıldırım, 28 Mayıs seçiminin ardından Türkiye'nin asıl gündemi olan ekonomik sorunlara eğileceklerini, bu sorunu da diğer tüm sorunlar gibi AK Parti hükümetinin çözeceğini ifade etti.