Bursa'da 30 Mart seçimlerini kazanan ilçe belediye başkanlarına ziyaretlerini sürdüren Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Kestel Belediye Başkanı Yener Acar'ı makamında ziyaret ederek tebriklerini iletti. Arınç, burada gazetecilerin gündeme dair sorularını cevaplandırdı.
Arınç, Gezi olaylarının yıl dönümüyle alakalı soru üzerine, "Gezi'de yaşanan olayların üzerinden bir yıl geçti. Bu anılacak, övünülecek bir şey değil. Acı, üzücü olaylar yaşandı. Başlangıcından itibaren sürecin içinde olan birisi olarak Gezi Parkı veya o çevrede başlatılan, ama sonunda insanların ölümüne, bir kısmının ölümcül yaralar almasına, kamu mallarının tahrip edilmesine yol açan ve bize acılar getiren o olayların anılacak bir tarafı yok. Üzüntüyle hatırlayabiliriz. Uluslar arası basın kuruluşları, önceden bazı şeyleri haber almış gibi, Taksim'i gören yerde konuşlandılar. Hayatlarında on dakikadan fazla canlı yayın yapmayan kuruluşlar, saatler boyunca, savaş muhabirlerinin eşliğinde, Türkiye'de olağanüstülük yaşandığını ispata gayret etti. Her yönüyle tahlil ettik. Elbette çıkardığımız dersler var. Herkesin görebileceği noktalar var. O gün 31 Mayıs, 1, 2, 3, 4 ve 5 Haziran olayları Türkiye'ye çok şey kaybettirebilecek. Ama hükümetimizin kararlı ve olayları yatıştıran tedbirleri sayesinde amacına ulaşamadı. 3-5 ağaçla başladı, ama sonunda acı olayları gündeme getirdi. Türkiye'nin her yerine sirayet etti. Sosyal medyanın nasıl kötüye kullanılabileceği, insanları suç işlemeye nasıl tahrik edeceği noktasında önemli örnekler yaşadık. Tekrar bu tür olayların yaşanmasını arzu etmem. Bu ve buna benzer olaylar Türkiye'nin huzur ve esenliği, barışı, ilerlemesi, güçlenmesine hizmet etmez. Türkiye demokratik hukuk devletidir. Herkesin toplantı, gösteri yapma hakkı vardır. İzne gerek yoktur. Elbetti, hukuk çerçevesinde, kırıp dökmeden, yasadışı örgütlerin silahlı eylem haline getirmeden, insanların mal can güvenliğine tehdit oluşturmadan yapılması gerekir. Bu olayı hatırlayacaklar varsa, herkesin aldığı derslerden yola çıkarak, bugün cana, mala zarar verecek noktaya getirmeden, sadece o günün hatırasını, barışçı yöntemlerle ortaya koymak gerekir. Kılıçdaroğlu'nun sözünü önemsiyorum. Bir yıl önce öyle demiyordu, bugün çok güzel diyor. Hiç kimse yasadışı faaliyetlere izin vermesin, yüzünü gizleyen varsa teşhir etsin, birlikte olmasın. Yine oralarda yasadışı eylem yapmak, zarar vermek, Türkiye'nin imajını zedelemek isteyenler olabilir. Güvenlik güçleri elbet gereğini yapar. Hiçbir masum vatandaşın, hukuk dışına çıkmadan hareketlerini bitirmesi gerekir" dedi.
"CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMLERİ FİİLEN YARI BAŞKANLIĞI GETİRECEK"
Arınç, "Çatı aday belirleme komisyonu" ile alakalı soru üzerine şunları söyledi:
"Ben doğrusu çatı belirleme aday komisyonu bilmiyorum. Çatı aday biliyorum, çatı aday için komisyon kurulmasını duymamıştım. Hafazanallah. Daha neler duyacağız. Çatı aday konusunda ilginç karikatürler görüyorum. Damda kedi var. Birisi gösteriyor, bizim adayımız bu diye. Buna benzer karikatürler var. Ortamı yumuşatmak lazım. Cumhurbaşkanlığı seçimi önemli seçimdir. Her zaman cumhurbaşkanlığı seçimleri, özellikle şimdi halk tarafından yapılacağı için, fiilen yarı başkanlık sistemini getiriyor olması sebebiyle önemli. AK Parti adayı olacak, Allah'ın izniyle kazanacaktır. Buna karşılık gönül isterdi ki, biz geçmişimizde böyle yaptık. 93, 2000, 2007de de adayımızı parti olarak gösterdik. Bir parti benim cumhurbaşkanı adayım olmalı diye bir aday etrafında mutlaka birleşmeli. Aslalon, doğru olan, bugün CHP'nin de, MHP'nin de, eğer varsa HDP'nin adaylarını göstererek, birinci turlara iştirak etmesi gerekir. Seçilemeyeceğini bile bile, 2000 yılında Lütfü Doğan, Nevzat Yalçıntaş'ı aday göstermiştik. Ben bir partiyim, adayım var, halkın önüne o adayla çıkacağım. Yok, bunu yapmayacaklarsa, o zaman müşterek aday bulmaya çalışabilir, farklı insanlar üzerinde çalışabilirler. Kılıçdaroğlu'nun da, Bahçeli'nin de kapı kapı dolaşıp fikir almasını, adaylar tespit etmeye çalışmasını, kendileri aday göstermeyecekse olağan karşılıyorum. Bu iş biraz sanki çok ileri gidip sulanıyor".
"BUNLAR KAPI KAPI DOLAŞIRKEN CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİ YAPILMIŞ OLUR"
Muhalefete zaman kaybetmemelerini tavsiye eden Arınç, "Dikkatlerini çekmek için söylüyorum. Siz bunu yaparsanız, kapı kapı dolaşmaya devam ederseniz, farkında olmazsınız, cumhurbaşkanlığı seçimi yapılmış olur. Demirel Gül ve Cemil Çiçek'ten bahsetmiş, başkası başka isim söylemiş. Kimden görüş istiyorsunuz, kimden hangi konularda ön ayak olmasını istiyorsunuz? Halkımızın beklentilerine uygun çalışma yapın. Gülünç olmayalım. Boşa zaman kaybetmeyelim. Çıkarın adayınızı. Biz de önümüzdeki süreçte adayımızı belirler, ilan ederiz. O adayın özellikleri, CHP'nin beğendiği adaylar üzerinde. MHP evet der mi veya tersi olur mu? 2000'de Fazilet Partisi grup başkanvekili idim. Ecevit ve Hüsamettin Özkan, Recai Beyi ziyarete geldi. Recai Bey beni de davet etti. Onlar bize geldiler, fikrimizi aldılar. Biz de dedik ki, Anavatan Partisi bu işin içerisinde yok. Çünkü bize geldiklerinde, DSP ve MHP olarak bize teklifte bulunuyorlardı. Anavatan bu işin içerisinde yok. Mesut Yılmaz'ın kendine ait hesapları var. Ben onlara Recai Kutan Beyden izin alarak bir şey dedim. Katkı istiyorsunuz dedim. Katkı konusunda formül önerdim. Biz size üç isim verelim. Siz üç isimden birisini cumhurbaşkanı adayı yapın veya siz bize üç isim verin, biz bir tanesini söyleyip destekleyelim. Hoşlarına gitti. İkinci defa geldiler. MHP yok, DSP onlar adına çalışıyor. Parlamento içinden iki, dışından iki aday önerdiler. Bunların üzerinde konuşurken, iki gün sonra aniden haber geldi. Kutan'la beraberdik. Bunlar üzerinde çalışmayı bıraktık dediler. AYM başkanı adaylığına ne dersiniz? Grubu topladık. Grupta bu konu üzerinde sıcak hava oluştu. Ahmet Necdet Sezer hukuk insanıdır, AYM başkanıdır. İçimizde yaradır. Refah Partisi'nin kapatılmasında imza sahibi. O günlerde yaptığı konuşmalar, hukukun üstünlüğüne inanan insan görüntüsü içindeydi. Olabilir dedik. Kutan kararımızı iletti. Demek ki diğerleri üzerinde mutabık kalmışlar. Bütün isimler çizildi. Ahmet Necdet Sezer adaylığı gerçekleşti. Bu çalışmaların böyle yönü vardır" diye konuştu.
"BİZ ADAYLIK KONUSUNDA RAHATIZ"
Zamanı geldiklerinde kendi adaylarığını açıklayacaklarını anlatan Arınç, "Biz adaylık konusunda rahatız. Önümüzde süreç var. Süreç içinde zamanı geldiğinde adayımızı açıklayacağız. Doğru olan muhalefetin müşterek veya kendi adaylarını halka açıklamasıdır. CHP içinde ismi geçen o kadar insan var ki, kulaklarıma inanamıyorum. MHP için ismi uygun görülen isimler var ki, inanın halkta on kişi karşılığı yoktur. Birileri çok güçlü gösterir, medyanın böyle bir alışkanlığı vardır. Sokağa çıktığında selamını alacak on kişi bulamazlar. Bu isimler üzerinde dururken, halk bunları seçecek. Halk bunlara yüz oy verir mi, elini uzatır mı, cumhurbaşkanı olarak ister mi diye ayrıca düşünmeleri lazım. İnşallah güzel düşünürler" şeklinde konuştu.
"AK PARTİ MUHALEFETİN ADAYLARINI BELİRLEMESİNİ BEKLİYOR"
Arınç, cumhurbaşkanı adayı konusundaki soruya, "31 Mayıs. Baş harflerini söylesem olur mu? 31 Mayıs; ama cumhurbaşkanı adayımızı açıklayacak durumda değiliz. Sizden özür diliyorum. Az çok biliyoruz, ama henüz izin çıkmadı ismin açıklanması konusunda. Biraz daha sabırlı olalım. Başbakanımız 15 Haziranı ifade etmeye başladı. Bekleyelim. AK Parti muhalefetin adayının belirlenmesini bekliyor. Kendi içindeki süreci bitirmiş durumda. İsim açıklama noktasında değiliz. Partilerin mutlaka içinde yaptıkları çalışmalardır. Bugün gazetelerde okudum. Bazı il başkanları istifa etmişler. Nezaketen istifa etmeleri istenmiştir. 30 Mart seçimlerine yönelik çalışma olarak değerlendirmek lazım. Partinin MKYK'sında konuşulup çalışılan konular. Olağanüstü durum yok. elbette büyük bir partide değerlendirme sonucu farklı işlemler yapılabilir" cevabını verdi.
"SADECE CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİNİ DEĞİL, PARTİNİN GELECEĞİNİ DE DÜŞÜNÜYORUZ"
Başbakan Yardımcısı Arınç bir soru üzerine sadece Cumhurbaşkanlığı seçimlerini değil, partinin geleceği ve 2015'te yeniden seçimi kazanmayı da düşündüklerini kaydederek, "Bu cumhurbaşkanlığı seçimlerinin bizim için iki önemli yönü var. Cumhurbaşkanımız kim olacak. Bu çok önemli. Adayımızı tespit edeceğiz. Birinci turda en yüksek oyla Cumhurbaşkanı seçilmesi için elimizden geleni yapacağız. Ak Parti'nin geleceği ve hangi kadrolarla yürüyeceğiz. Onu da düşünüyoruz. Ak Parti'nin daha çok iktidar olmasının ve iktidarını sürdürmesine ülkemiz ve halkımızın büyük ihtiyacı var. Bir yıl sonra 2015 seçimleri var. Bir 4 yıllık iktidarı ak parti 4.dönem olarak kazanmak mecburiyetinde. Başbakanlığa kim gelecektir. Genel başkan kim olacak. Kongre ne zaman olacaktır? Bunlar da düşünülüyor. Sadece Cumhurbaşkanlığı değil, bu Cumhurbaşkanımızı o noktaya getiren partimiz de ne olacaktır? Onunda çalışmasını yapmamız lazım. Bunların hepsi parti içinde, kanaat önderleri ve STK'larla görüşülüyor. Bir yol haritası, adayımızın açıklanmasından sonra kendiliğinden gündeme gelecektir" diye konuştu.