Melike Turanoğlu Acun / Milatgazetesi.com
Çağımızın en yaygın sorunlarından olan psikiyatri hastalıklarında erken teşhis ve tedavi büyük önem taşıyor. Ancak bazı aileler çocuklarını psikiyatriste götürme noktasında sorunlar yaşıyor. Bunun en önemli sebeplerinden biri de çocukken psikiyatri tedavisi görmüş olmanın ileride karşılarına çıkaracağı olumsuz sonuçlar. Peki bu gerçekten böyle mi? Hangi koşullarda psikiyatri tedavi görmek ileriki yaşamda sorunlara yol açıyor? Psikiyatrist Veysi Çeri ile tüm detayları konuştuk…
Çocuklar hangi durumlarda psikiyatriye götürülmeli?''Araştırmalar hayat boyu ortaya çıkan psikiyatrik hastalıkların %60’nın 18 yaşından önce başladığını gösteriyor. Bu da çoğu psikiyatrik hastalığın henüz çocukken başladığını ortaya koyuyor. Dahası ergenlik dönemi olarak adlandırdığımız 25 yaşını baz aldığımızda bu oranın %75’lere çıktığını görüyoruz. Bu da psikiyatrik hastalıkların 4’te 3’nün bu yaşlarda ortaya çıkıyor olması demek. Bunun yanında yetişkinlikte görülen tüm psikiyatrik hastalıkların çocuklarda da görülebildiğini eklemek gerekiyor. Bunlara ek olarak konuşma ve öğrenme sorunları ile Otizm gibi kimi nörogelişimsel sorunlar da çocuklukta görülmektedir. Böylelikle bu verilerle sorunuzun cevabını da vermiş oluyorum; Yetişkinlerde görülen tüm psikiyatrik hastalıklar çocuklarda görüldüğüne göre depresyon, anksiyete gibi duygu durum bozuklukları ile dikkat dağınıklığı hiperaktivite gibi davranış problemleri, uyku ve yeme sorunları, psikoz ve şizofreni gibi gerçeklik algısını etkileyen hastalıkların tümüne dair semptomların varlığında çocuklar zaman kaybetmeden psikiyatrik açıdan değerlendirilmelidir.
Daha sistematik şekilde ele almak gerekirse şu 5 durumda bir çocuk psikiyatrını ziyaret etmenin gerekli olabileceğini akılda tutmak gerektiğini özetleyebilirim;
1. Duygusal veya Davranışsal Sorunlar: Bir çocuk sinirlilik, gerginlik, saldırganlık, içine kapanma gibi depresyon depresyon ya da kaygı veya takıntı ve aşırır titizlik gibi obsesif-kompulsif bozuklukların belirtileri gibi duygusal veya davranışsal sorunlar yaşıyorsa.
2. Kötü Okul Performansı: Bir çocuğun akademik performansı uygun müdahalelere rağmen sürekli olarak düşükse ya da bir süredir düşme eğilimi görüldüyse altta yatan bir davranışsal veya zihinsel sağlık sorunu kaynaklı olup olmadığından emin olmak için bir değerlendirmeye ihtiyaç duyabilir. Aynı şekilde aşırı okul isteksizliği ya da okul fobisi ile devamsızlıkları durumunda da bir çocuk psikiyatristi değerlendirmesi yararlı olabilir.
3. Travma veya Stresli Yaşam Olayları: Bir çocuk, boşanma, sevilen birinin kaybı veya fiziksel istismar gibi bir olay yaşamış ve bu durum çocuğun ruh halinde, sosyal işleyişinde, yeme alışkanlıklarında, uykusunda vb. değişikliklere yol açmışsa görünmek faydalı olacaktır
4. Gelişimsel Sorunlar veya Öğrenme Güçlüğü: Bir çocukta Otizm, dikkat eksiliği hiperaktivite, Disleksi vb. gibi gelişimsel veya akademik bir sorun varsa.
5. Madde Bağımlılığı: Bir çocuğun madde kullanımına karışabileceğinden veya madde kullanma riski altında olabileceğinden şüpheleniliyorsa.
Semptom bazında baktığımızda ise, çocuklarda konuşma gecikmesi ile sosyal etkileşim kurma ve sürdürme kısıtlılığı, dikkat ve hiperaktivite sorunları ile akademik problemler, okul ve hayatı etkileyen diğer spesifik fobilerle kaygı sorunları, yaşına uygun şekilde gelişim göstermeme, alt ıslatma, parmak emme, saç çekme vesaire gibi durumlarla anne-babadan ayrılamama, aşırı korku ve kaygılarla özgüven sorunlarının varlığında, içe kapanma, aşırı ve yersiz mutsuzluk ile sinirlilik, gerginlik gibi durumlarda da mutlaka çocuk psikiyatrisine başvurulmalıdır. Hal böyleyken ve yetişkinlikte görülen tüm psikiyatrik hastalıklar çocuklarda görülürken toplumda çocuklarda psikiyatrik hastalıkların görülmesi konusunda ciddi bilgi eksikliği olduğunu ve bunun da çocukların psikolojik kimi belirtiler sergilemesine rağmen uzun süreler tedavisiz kalmasına yol açtığını bir alan uzmanı olarak üzülerek görüyorum. Bunun yanında çocuklarda hiçbir problem olmasa dahi belli dönemlerde gelişim ve psikolojik sağlık takibi açısından düzenli çocuk psikiyatrisi takibi gerektiğini de söylemem gerekiyor. Mesela Amerikan birliği 18 ve 24. aylarda genel gelişim ile Otizm taraması için mutlaka çocuk psikiyatrisi değerlendirmesi önermektedir.''
Aileler çocuklarını psikiyatriye götürmekten kaçınıyorlar mı? Kaçınıyorlarsa neden?''Evet maalesef aileler bayağı kaçınıyorlar. Çünkü toplumumuzda psikiyatrik servislere dair çok fazla önyargı ve yanlış inanış söz konusu. Bunda eskiden psikiyatrik tedavilerin kısıtlı olması ve o zamanki tedavilerle ilaçların ağır yan etkisi olmasının da etkisi var. Nitekim birçok ebeveyn, psikiyatrist çocuklarına ilaç verecek korkusu ile psikiyatrik ziyareti geciktirmektedir. Oysa araştırmalar çocuğun refahı üzerindeki etkiyi en aza indirdiği ve daha iyi sonuçlara yol açabileceği için erken tanı ve müdahalenin çok önemli olduğunu göstermektedir.
Nitekim çocuk psikiyatristleri sadece ilaç yazmamakta; çocukları duygusal, davranışsal veya zihinsel açıdan değerlendirmekte, varsa bu alanlardaki sağlık sorunlarının üstesinden gelmelerine ve bazı durumlara yardımcı olmak için rehberlik etmekte ve gerektiğinde ilaçsız terapi ve psikoeğitim dahil olmak üzere çeşitli yaklaşımlar kullanmaktadır.''
Çocuk, psikiyatriye gidip tanı aldığında bu onun siciline işleniyor mu?''Aslında bu tür tedavilerin sicile işlenmesi ya da çocuğun ebeveyninin izni olmadan herhangi bir yerle paylaşılması söz konusu değildir. Doktorun da açık bir mahkeme kararı olmadan tedavileri başka bir kurumla paylaşması suç teşkil etmektedir. Ancak ülkemizde mülakatla işe alınma süreci olan emniyet ve ordu gibi devlet kurumlarında insan haklarına aykırı şekilde kişinin e-nabız sistemi üzerinden ilaç geçmişine ulaşılabilmekte ve kimi basit psikolojik hastalığı olan kişiler bile bu mülakatlarda elenmektedir. Ancak bu uygulamanın ne insani ne de psikolojik açıdan hiçbir doğru yanı yok. Ve zamanla değişeceğini öngörüyorum.''
Psikiyatrik tanı ve tedavi almış olmanın kişinin ileriki yaşamında karşısına olumsuz sonuçlar çıkmasına sebep olur mu?''Bence olmamalı. Hatta tedavisiz kalmak uzun dönem birçok sorunun kişinin önüne çıkmasına yol açacaktır diye düşünüyorum. Ancak bir önceki sorunuza cevap olarak ifade ettiğim gibi kimi devlet kurumlarına işe alımlarda mülakat sürecinde sorunlar olabildiğini görmekteyiz. Örneğin son zamanlarda dikkat eksikliği hiperaktivite gibi basit bir hastalığı olmuş olanların bile bu süreçte elendiklerine dair şikayetler alıyoruz. Oysa bu durumun kişinin bu işleri yapmasının önünde herhangi bir etkisi bulunmamaktadır. Ancak ben bunun psikiyatrik hastalıklarla ilgili olmadığını Türkiye’deki mülakat sisteminin çarpıklığının bir sonucu olduğunu ve zamanla değişeceğini düşünüyorum.''