Ahmet Davutoğlu: 'Gazze için yoğun bir faaliyet girdik'

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu: 'Gazze'nin ihtiyaçlarının karşılanması için yoğun bir faaliyet içine girdik' dedi.

Havaalanında basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Dışişleri Bakanı Davutoğlu, Gazze'de insanlık dramına maruz kalan insanlara Türkiye tarafından her türlü yardımın sağlanması için çalışıldığını belirterek, "Hepimizin yakından büyük bir acıyla takip ettiğimiz gibi, Gazze'de yaklaşık 2 aydır büyük bir insanlık trajedisi yaşanıyor. Gazzeli kardeşlerimiz çok zor şartlarda hayatlarını idame ettirmeye çalışıyor. Bu zaman zarfında Türkiye olarak, çok yoğun bir diplomatik çaba içinde olduk. Bütün çabalarımızın 2 ana hedefi vardı. Birincisi; insani olarak, Gazze'de çekilen acıları dindirmek üzere Gazeli kardeşlerimize her türlü yardımın ulaşmasını sağlamak. İkincisi de; biran önce ateşkesin sağlanıp, Gazze'de güvenlik şartlarının oluşmasını temin etmek suretiyle bu insani yardımların en etkin bir şekilde ulaşabilmesini temin etmek. Son dönemlerde bu faaliyetlerimizi yoğunlaştırmıştık. 25 Temmuz'da Paris'te yapılan toplantı sonrasında ilan edilen ateşkes, ki bunda ABD, Türkiye, Katar, Mısır ve diğer ülkelerin çok yoğun katkısı olduu2026

O zaman, taraflarla mutabık kalarak, bir hava köprüsü oluşturmak suretiyle Gazze'deki yaralılarımızın alınması ve ayrıca ilaç ve gıda ihtiyaçlarının giderilmesi konusunda bir prensip mutabakatına varmıştık. Ancak, daha sonra ilan edilen ateşkesteki ihlaller, bugüne kadar bunu gerçekleştirmemizi mümkün kılmamıştı. Son ateşkes ilanı sonrasında da, bütün taraflarla yakın bir temas içerisinde, Gazze'nin ihtiyaçlarının acilen karşılanması için yoğun bir faaliyet içerisine girdik. İlaç ve gıda gibi temel ihtiyaçlar başta geliyor. Ayrıca, su ve elektrik ihtiyacı da var. Yaralıların tedavisi konusunda da, Gazze'de elektrik olmadığı için sıkıntı çekiliyor. Dün, Amerika Birleşik Devletleri Dışişleri Bakanı sayın Kerry ve Hamas lideri sayın Halid Meşal ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdik. Aklabinde, Dışişleri Müsteşarımız sayın Sinirlioğlu, İsrail ve Mısır taraflarıyla temas kurdu. Her iki ülkeden de prensip onayı aldıktan sonra, özellikle hastaların tedavisi ve intikal konusunda bunun biran önce gerçekleşmesi için bir operasyon başlattık" diye konuştu.

"TÜRKİYE, BİR KEZ DAHA BİR İNSANLIK SINAVINDAN BAŞARIYLA GEÇTİ" Mümkün olan en çok sayıda hastayı Türkiye'ye getirmek istediklerini belirten Bakan Davutoğlu, "4 yaralımız geldi. İnşallah bugün, C 130 Uçaklarıyla her biri 40'ar hasta alacak şekilde bunu bir hava köprüsü halinde, sürekli bir devirdaim halinde mümkün olan en fazla sayıda hastayı Türkiye'ye getirip tedavi etmeyi planlıyoruz. Türkiye, bir kez daha bir insanlık sınavından başarıyla geçti. Kudretli ve şefkatli bir devletin vatandaşları olmak hepimiz için gurur verici. Biraz önce yaralılarımızla konuştuğumuzda da yüzlerinde dost bir ülkeye, kendi evlerine gelmiş olmanın güvenini ve yakınlığını, sıcaklığını gördük. Ben 2 sene önce Gazze'ye gittiğimde de aynı şeyi görmüştüm. Bu insanlık görevini yapmaya devam edeceğiz. Ayrıca, bu gece yarısından itibaren ateşkes tekrar 3 gün uzatıldı. Bunun uzatılmasını da fırsat telaki ederek çalışmalarımıza devam edeceğiz. Daha sonra da kalıcı bir ateşkes konusunda taraflarla müzakerelerimizi sürdürüyoruz. Ümit ederiz; Gazze'de kalıcı ateşkes temin edilir ve bu insanlık dramı sona erer" ifadelerini kullandı.

"TÜRKMEN SOYDAŞLARIMIZA KARŞI BÜYÜK BİR İNSANİ YARDIM KAMPANYASI BAŞLATTIK" Irak'taki ihtiyaç sahiplerine de gerekli insani yardımların sağlandığını kaydeden Davutoğlu, şöyle konuştu: "Her şeyden önce Irak'la ilgili de insani, olağanüstü bir hal var. Irak'ta son 2 aydır yaşanan büyük krizle aynı zamanda büyük bir insanlık dramı da yaşandı. On binlerce, yüz binlerce insan yerlerinden edildi. Musul'dan, Sincar'dan, Telafer'den kaçan değişik etnik kökenden ve mezhepten dostlarımız, kardeşlerimiz, soydaşlarımız, arkadaşlarımız, Türkmenler, Kürtler, Araplar, Yezidiler ve Hıristiyanlar akın akın Kürt bölgesine ve sınırlarımıza hareket ettiler. Sincar Dağları'nda çok ciddi bir insanlık dramı yaşandı. Bu olayların gelişmesi esnasında, bir taraftan Kerkük'e kadar inenlere ve Türkmen soydaşlarımıza, kardeşlerimize karşı büyük bir insani yardım kampanyası başlattık. 100 bini aşkın gıda paketi dışında bir kap kurulması, her türlü gıda ve ilaç ihtiyacının karşılanması yönünde adımlar attık. Son dönemde, Yezidiler'in de sınırlarımıza gelmesi üzerine, onlara yönelik de kapsamlı bir yardım kampanyası yürüttük, yürütüyoruz. Şuana kadar sınırlarımıza yakın bölgelere 20 bine yakın Yezidi gelmiş durumda. İnsani bakımdan sıkıntı çeken bütün Iraklılar'a hiçbir ayrım göstermeden yardımlarımızı sürdürüyoruz. Türkmenler'e yönelik olarak başlattığımız kamp çalışması da yakın dönemde bitirilecek."

"IRAK'TA MEŞRU SİYASİ ZEMİNİN YANINDAYIZ" Bakan Davutoğlu, Irak'ta yaşanan siyasi krizle ilgili de, "Maalesef, Irak'ta siyasi kriz derinleşerek devam ediyor. Meclis Başkanı seçimi yapılması esnasında, Cumhurbaşkanı seçimi esnasında Türkiye'den de katkılar istendi. Çok dost ülkenin de katkısıyla Meclis Başkanı seçimi yapıldı, Selim Ceburi seçildi. Cumhurbaşkanı seçimi de aynı şekilde yapıldı. Maalesef Başbakan seçimi konusunda Şii partiler arasında uzlaşma sağlanamaması ve Irak'taki anayasal zorunluluklar dolayısıyla da mutlaka bir atamanın yapılması ihtiyacı dolayısıyla, son iki gündür yoğun bir siyasi kriz içinden geçiyoruz. Bu gece Irak'ta Maliki'nin Başbakanlık'ta ısrar etmesi ve bütün tarafların taleplerine rağmen bu konumdan vazgeçmemesi üzerine, özellikle Cumhurbaşkanı Fuad Maum'un sarayını, evini kuşatmaya dönük çalışmalar da dahil olmak üzere, darbe teşebbüsü benzeri bir teşebbüsle karşı karşıya kalındı. Daha önce de Sünni liderlere yönelik benzer çalışmalar yapıldığı için Irak, büyük bir istikrarsızlık içerisine girmişti. Bu, kabul edilebilir bir durum değil. Irak'ta bugün işleyen bir parlamento ve yetkilerini kullanmaya kararlı bir Cumhurbaşkanı var. Türkiy olarak, Irak'ta meşru siyasi zeminin yanındayız. Bu meşru siyasi zemini sabote etmeye dönük her türlü fiili durumu reddediyoruz. Ümit ediyoruz; Maliki bu yanlış yoldan ve yöntemden vazgeçer" değerlendirmelerinde bulundu.

Kaynak: İHA