Başbakanlık koltuğuna oturmaya hazırlanan Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun siyasi hayatında önemli kırılma noktaları dikkat çekiyor. Türkiye'nin 26'ncı Başbakanı olacak Davutoğlu 2007 yılından siyaseti bırakıp akademik hayata geri dönmeyi düşünmüştü. Davutoğlu'nu bu kararından o yıllarda yaşanan olaylar vazgeçirmişti. Türkiye 2007 yılında birbirinden önemli ve kritik olaylar yaşamıştı. Türkiye'nin o yıl gündeminde cumhurbaşkanlığı seçimi, 367 tartışmaları, Genelkurmay'ın yayınladığı e-muhtıra, Dağlıca saldırısı ve sonrasında Irak'a muhtemel harekat gibi olaylar gündemini meşgul etmişti.
O dönemde akademik hayata geçiş yapmayı düşünen Davutoğlu, yaşananları "Türkiye'ye kurulan tuzak" olarak yorumlayıp siyasi hayatına devam etme kararı almıştı. O dönemde Türkiye'ye karşı bilinçli bir operasyonun yapıldığını düşünen Davutoğlu, "2007'de Dağlıca baskınıyla 2007 Cumhurbaşkanlığı seçimi, birbiriyle irtibatlıdır" sözleriyle de bunu dile getirmişti.
Bakan Davutoğlu çok etkilendiği Dağlıca saldırısını da, "Saldırıdan sonra Türkiye bir yol ayrımına gelmişti. Ya savaşa yönelecekti ya da ortak akılla hareket edip barışa... Biz bu yolu seçtik, akıllı hareket edip temaslarımızı yoğunlaştırdık. Dağlıca belki bir Türk-Kürt savaşı çıkarmak için yapılmıştı. Bunu isteyenler vardı. Ancak biz bunu akıl yoluna giderek aştık" sözleriyle anlatmıştı.
Kaynak: Türkiye Gazetesi