Afrika'da Türk rüzgarı

Afrika kıtasında meydana gelen değişimler ve uluslararası ilişkilerdeki kaymalar, dikkat çekici bir şekilde göze çarpıyor. Geleneksel olarak egemen olan ABD ve Batı'nın nüfuzunun zayıfladığına dair işaretler, Türkiye'nin Afrika'daki yükselişi ile daha da belirgin hale geliyor. Bu süreç, Afrika ülkelerinin artık sömürgeci geçmişe karşı koyabildiğini ve Türkiye ile daha yakın ilişkiler kurarak yeni fırsatlar arayışına girdiğini gösteriyor.

Yüzyıllardır sömürgeci politikaların gölgesinde kalan Afrika Kıtası, son yıllarda emperyalist devletlere karşı gözle görülür bir direniş ve kalkışma evresine girmiştir. Batı ülkeleri ve ABD'nin "demokrasi" vurgusu altında gerçekte ekonomik ve siyasi çıkarlarını öne çıkardığı tarihsel süreçler, artık Afrika'da yerini değişen denge ve güç dengesine bırakıyor.

Afrika'nın birçok ülkesi, uzun yıllar boyunca maruz kaldıkları dış müdahale ve sömürgeciliğe karşı artık boyun eğmeyeceğini gösteriyor. Bu ülkeler, emperyalist Batı ülkelerinin topraklarını işgal etme ve kaynaklarını sömürme girişimlerine karşı cesurca itiraz ederek kendi bağımsızlıklarını koruma yolunda adımlar atıyorlar.

Afrika Kıtası'nda yaşanan bu dönüşüm sürecinde, Türkiye'nin yükselişi dikkat çekici bir şekilde öne çıkıyor. Türkiye'nin Afrika ülkeleriyle kurduğu yakın ilişkiler, sadece ekonomik değil aynı zamanda siyasi ve insani boyutta da kendini gösteriyor.

Fransız askerleri Mali'den kovuldu

Geçtiğimiz aylarda Kongo Cumhurbaşkanı Tshisekedi'nin, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un yüzüne karşı söylediği “Batı'nın Afrika’ya karşı buyurgan tavrı terk etmesi gerektiği” yönündeki söylemi Afrika'da yükselen Batı karşıtlığını dalgalandırdı. Kongo'nın ardından Fransız askerleri Mali'den kovuldu. Soykırım gerçekleştirilen Cezayir'de üniversitelerde yabancı dil olarak öğretilen Fransızca kaldırılmasının ardından Orta Afrika Cumhuriyeti’nde Fransız 'İstenmeyen adam' ilan edildi. Diğer bir Afrika ülkesi Çad'da ise bugüne kadar dokunulamayan Fransız askerleri alıkonuldu.

Son olarak kalkışmaya Burkina Faso ve Nijer dahil oldu. İki Afrika ülkesi peş peşe Fransa ve ABD'ye uranyum ihracatını durduğunu ilan etti.

Afrika'da yeni aktör Türkiye

Afrika'daki kalkışmayı inceleyen uzmanlar, Afrika'da artık sömürgeci Batı ve ABD'nin devrinin kapandığını ve bölgede yeni güçlerin ortaya çıktığını belirtiyor. Türkiye'nin Afrika ülkeleriyle olan ilişkilerini son yıllarda arttırdığının altını çizen uzmanlar, Rusya ve Çin'in de Afrika Kıtası'nda etkili olmaya başladığını vurguluyor.

Türkiye Afrika'da neler yaptı?

Türkiye yüzyıllar boyunca sömürülen ve köleleştirilen Afrika için 1998 yılında "Afrika'ya Açılım Eylem Planı" hazırladı. Bu plan o yıllarda sözde kalırken, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 2002'de iktidarı devralmasıyla birlikte kıta için çalışmalar hızlandırıldı. Afrika planı uzun vadeli eyleme dönüştürülürken, 2005 yılı 'Afrika yılı' ilan edilerek verilen önemin altı çizildi. Aynı yıl Türkiye, Afrika Birliği'nde de gözlemci statüsüne geçti.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, 2005-2007 yıllarında başbakan olarak gerçekleştirdiği Afrika ziyaretleri ile büyük ivme kazanan ilişkiler, 2008 yılında Türkiye'nin Afrika Birliğinin Stratejik Ortağı ilan edilmesiyle yeni boyuta taşındı.

Çalışmalar hızlandı

2005 yılından itibaren Türkiye'nin, ABD ve Fransa'nın hakim olduğu Afrika Kıtası'ndaki varoluşu yükselmeye başladı. Bölge ülkeleriyle insani, siyasi ve ticari yeni bir ilişki kuran Türkiye 2002 yılında Afrika Kıtası'nda olan 12 büyükelçilik sayısını 44'e çıkardı. Bu sayının ilerleyen yıllarda 50'ye yükseltilmesi hedefleniyor.

Türkiye'nin Afrika ülkeleriyle diplomatik diyalog kanallarını güçlendirmesi bu ülkeler tarafından da karşılık buldu. 2022 yılının haziran ayında Gine Bissau'nun Türkiye'deki Büyükelçiliğinin faaliyete geçmesiyle birlikte Afrika ülkelerinin Ankara'daki büyükelçiliklerinin sayısı da 37'ye yükseldi.

Türkiye'nin Afrika Kıtası'ndaki Fildişi Sahili'nde 2009 yılında açtığı Abidjan Büyükelçiliği, Türkiye'nin kıtadaki 15 yıllık aranın ardından açtığı ilk büyükelçilik olurken, 2010'da Angola, Gana, Madagaskar, Mali, Morityus, Uganda ve Kamerun'da büyükelçilikler açıldı. 2011'de Güney Sudan, Moritanya, Mozambik, Zambiya, Zimbabve ve Gambiya'da, 2012'de Gabon, Namibya ve Nijer'de, 2013'te Cibuti, Çad, Eritre ve Gine'de, 2014'te de Benin, Botsvana, Burkina Faso, Kongo ve Ruanda'da 2018'de Burundi, Ekvator Ginesi ve Sierra Leone'de, 2019'da Tanzanya'da, 2021'de ise Togo'da Türk büyükelçilikleri hizmete girdi.

İlişkilerin daha da geliştirilmesi için Türk Hava Yolları Afrika'daki uçuş sayısını yoğun şekilde arttırdı. Bugün 58 Afrika ülkesinden 40'ında THY 60 noktaya düzenli seferler düzenler hale getirildi. Afrika ülkelerine doğrudan ve düzenli uçuşların sağlanması beraberinde bir takım olumlu gelişmeleri de getirdi.

Ekonomiye yansımaları

Afrika Kıtasıyla geliştirilen ilişkiler, ekonomiye de doğrudan yansıdı. Türkiye ekonomik ilişkilerini geliştirdiği Afrika ülkeleriyle kazan-kazan programını uygulamaya koydu. Türkiye'nin dış ticaretinde Afrika Kıtası son 20 yıllık dönemde önemli gelişme gösterirken, bölge ile dış ticaret dengesi Türkiye lehine olacak şekilde kayda değer artış gösterdi. Türkiye'nin 2003 yılında Afrika kıtasına ihracatı 2,1 milyar dolar ve Türkiye'nin toplam ihracatı içindeki payı yüzde 4,5 seviyesinde iken 2021 yılında ihracatı 21,2 milyar dolara yükseldi.

Afrika Kıtası'nın Türkiye'nin 2021 ihracatındaki payı son rakamlarla birlikte yüzde 9,4 seviyesine yükseldi.

Kaynak: Haber7