Afrika Çocuk Politikası Forumu (ACPF) tarafından düzenlenen "Gizli Utancımız: Afrika'daki Çocuklara Karşı İşlenen Suçlar ve Aşırı Şiddet" konulu 7. Uluslararası Politika Konferansı, Etiyopya'nın başkenti Addis Ababa'da başladı.
Konferansa, Afrikalı STK'lar ile dini liderlerin yanı sıra çok sayıda Afrika Birliği yetkilisi ve siyasetçi de katılıyor.
Programın açılış konuşmasını yapan ACFP Başkanı Theophane Nikyema, Afrika kıtasındaki çocuklara yönelik şiddetin sonlandırılması gerektiğini dile getirdi.
Forumun yöneticilerinden Graça Machel ise konferansın söz konusu başlıkla toplanan ilk uluslararası konferans olduğunu belirterek, "Çocuklara karşı işlenen suçlardan derin bir utanç duyuyoruz." dedi.
Machel, kıtadaki kültürün pozitif yanlarına bakarken aynı zamanda çocuklara yönelik şiddeti teşvik eden gerçeklerle de yüzleşilmesi gerektiğini söyledi.
- Engelliler ve albinolar "cadı olarak" görülüyor
Öte yandan konferansta, ACPF'nin konuyla ilgili hazırladığı bir rapor da paylaşıldı.
Kıtadaki bazı ülkelerde albino ya da engelli çocukların kötü ruhlar tarafından kontrol edildiğine dair yanlış bir inanış olduğu vurgulanan raporda, çocukların, şiddetin yanı sıra büyük bir toplumsal ayrımcılıkla da mücadele ettikleri aktarıldı.
Raporda, "Eğer bir çocuk cadı olarak etiketlenmişse bulunduğu cemaatten kovulabilir, öldürülebilir veya fiziksel şiddetle karşı karşıya gelebilir. Bu çocuklar aynı zamanda şeytani bir yön taşıdıkları varsayıldığı için cezalara çarptırılabilir. Şeytan kovma ve kurtuluş adı verilen seanslar gibi ritüellerle çocuklarda olduğu öne sürülen kötü ruhların çıkarılması için işlemler uygulanabilir." ifadelerine yer verildi.
Tanzanya'da yaklaşık 50 bin çocuğun, şeytan kovma işlemleri için kiliselerde bekletildiği belirtilen raporda, Nijerya, Angola, Benin, Liberya, Malavi, Mozambik ve Uganda gibi ülkelerde binlerce çocuğun cadılıkla suçlandığına vurgu yapıldı.
Ayrıca Afrika ülkelerinin büyük bir bölümünde her 4 çocuktan birinin cinsel şiddete maruz kaldığı kaydedilen raporda, Afrikalı çocukların yüzde 60'ının aile üyelerinin fiziksel şiddetine, madenlerde ve sanayi tesislerinde çalışan milyonlarca çocuğun ise bu mekanlarda fiziksel ve cinsel şiddete uğradığı ifade edildi.