AK Parti Merkez Yürütme Kurulu (MYK), Türkiye Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplandı.
AK Parti Sözcüsü Çelik toplantısı sonrası yaptığı açıklamadan satır başları:
"Avrupa'da diyolağa en açık, uzlaşılabilecek lider Merkel. Dünyadaki paktların ciddi bir eleştiriye tutulduğunu görüyoruz. BM'deki toplantıda verilen mesajlar önemliydi. Cumhurbaşkanımızın verdiği dünya 5'ten büyüktür mesajının büyük bir ilgi olduğunu gördük. 14'e yakın başbaşa görüşmeler yapıldı.
BM'de ortak reform uzlaşısı
BM'de bir reform yapılması konusunda herkeste bir anlayış var. Ancak Cumhurbaşkanımız kadar kimse açık, berrak ortaya koymuyor. BM'de Trump'ın mesajlarına verilen tepkileri gördünüz. Her tarafla köprü kurabilen Türkiye konumunu sürdürmeye devam ediyor. Almanya'ya bir devlet ziyareti gerçekleştirildi. İyi hazırlanıldığını söyleyebiliriz. Bilindiği üzre Almanya ile bir takım sorunlar yaşıyoruz. Diplomasi kanalları çözüm için açık. Cumhurbaşkanımızın her zaman ifade ettiği gibi masadan kalkmak gibi bir durumumuz yok. Savunduğumuzu masada gür sesle ifade ederiz.
"Almanya ziyareti amacına ulaştı"
Almanya ile aramızdaki sorunların çözülmesi için bu ziyaretin arzulanan amaca ulaştığını söyleyebiliriz. Yabancı basınını yakından takip ediyoruz. Alman basınında çıkanları görünce bizim yaptığımız bu seyahat mi dedik. Bu haberlerin kendi itibarlarını bile sıkıntıya sokacak makaleler olduğunu gördük. Güdümlü haberler. Son derece objektif olanlar da var. Ama maalesef baştan olumsuz bir tablo yaratanlar, zorlayıcı bir tablonun olduğunu üzülerek görüyoruz.
"Avrupa'nın DEAŞ'ı aşırı sağdır"
Suriye'deki olaylar, Ortadoğu'daki olaylar, Arap Baharı olayları Türkiye ile Almanya'nın ilişkilerinin ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Bunu olumsuz bir şekilde resmeden çevreler olduğunu da görüyoruz. Bunu yaptıktan sonra neden aşırı sağ yükseliyor diyorlar. Bu aşırı sağ çevrelerin yarattığı İslam düşmanlığı, Erdoğan düşmanlığı, Türkiye düşmanlığının arkasına sığınıyorlar. Erdoğan düşmanlığının ardında Türkiye, onun arkasında da İslam düşmanlığı saklı. İslam düşmanlığına kim çanak tutuyorsa antisemitizmi savunuyor. Ortadoğu için DEAŞ neyi ifade ediyorsa, aşırı sağ da Avrupa'da aynısını temsil ediyor. Daha derinden bakılırsa şu görülür; DEAŞ'ın eylemleri, söylemleri aşırı sağı besliyor, aşırı sağın eylemleri ve söylemleri de DEAŞ'ı besliyor. Birbirini destekleyen iki akım ortaya çıkıyor.
"Cumhurbaşkanı'nın Köln'deki mesajları çok önemliydi"
Bugün Alman basınında da okudum. Köln'deki caminin yapılmasına destek olan belediye başkanları, diplomatlar dışlandı diyorlar. DİTİB'i dışlıyorlar. Destek olanlara teşekkürler edildi, bunlar da açılışa davet edildi. Eyalet Başbakanı'nı bizzat Cumhurbaşkanımız davet etti. Belediye Başkanı da, siz de gelin konuşun dedi. Eyalet Başkanı ve belediye başkanlarına teşekkür edilmiştir. Cumhurbaşkanımızın Köln'de verdiği mesajların çok önemli olduğunu söylüyoruz. Dünyada DEAŞ'a sesini en yüksek çıkartan kişinin Cumhurbaşkanımız olduğunu görüyoruz. DEAŞ'ın İslam ile alakası olmadığını çok açıkça belirtti, etkili mesajlar verdi. Son derece etkili mesajlardan biri de kadınların camilerden uzaklaştırılmasının doğru olmadığına dair verdiği mesajlardır.
Genel Başkan Yardımcısı Çiğdem Karaaslan bir sunum yaptı. Şehirlerin haritaları ortaya koyuldu. Son 20 yıldır güçlü bir şekilde tartışılıyor şehir siyaseti. Şehir siyaseti AK Parti'nin özel gündemlerinden biridir. Çeşitli iller ile ilgili datalar elde edilmiştir. Sunumda bunlar belirtildi.
MHP'nin af tekifi
Adalet Bakanlığı kabinesi bir çalışma yapıyor. AK Parti'deki hukukla ilgili arkadaşlar da çalışıyor. Çeşitli isimler konuldu, af olarak geldi, ceza indirimi denildi. Bir görüş oluşturulacaktır. Cumhurbaşkanımız kişisel cezalara karışılmasına karşı olduğunu, devlete karşı suçların değerlendirilebileceğini söyledi. Görüşümüz netleşince sizinle paylaşacağız"