Adli Tıp Kurumu Başkan Yardımcısı Müslümanoğlu ve Adli Tıp Uzmanı Dr. Şam, İspanya'da gündem olan olayla ilgili yaşadıklarını ve kendilerine verilen ödülle ilgili duygularını AA muhabirine anlattı.
Kazanın haberini aldıktan sonra Müslümanoğlu, dönemin Adli Tıp Kurumu Başkanı Kemalettin Kurt, biyoloji bölümünden Fatih Akyüz ve diş hekimi Hüseyin Afşin ile birlikte Trabzon'a gittiklerini ifade etti. İspanyol ekibin de gelmesiyle birlikte kazada hayatını kaybedenler için muayene ve DNA örnekleri alma işlemlerini gerçekleştirdiklerini aktardı. Ancak, bazı İspanyol askerlerinin cenazelerinin kazada yanması nedeniyle kimliklendirme çalışmalarının yapılması gerektiğine dikkat çekerek, bu doğrultuda örnekler alarak çalışmalara başladıklarını dile getirdi.
Müslümanoğlu, İspanyol yetkililerin cenazeleri bir an önce ülkelerine götürmek istemesi üzerine, DNA analizleri ve profillerinin asker yakınlarıyla karşılaştırılması gerektiği konusunda uyarıda bulunduklarını, ancak imzalanan tutanak sonrasında cenazelerin Madrid'e götürüldüğünü ifade etti.
kimliklendirme işlemlerinde hata yapıldıKazadan bir yıl sonra İspanya'dan gelen telefonla hayatını kaybedenler için yakınlarına gösterilmeden tören düzenlendiğini ve kimliklendirme işlemlerinde hata yapıldığı konusunda şüpheye düştüklerini öğrendiklerini anlatan Müslümanoğlu, cenazelerin bir kısmının vasiyetler doğrultusunda yakıldığını, kimisinin ise gömüldüğünü belirtti. Ayrıca, asker ailelerine çocuklarının durumunun kötü olduğunu, ancak gerekli kimliklendirmeyi yaptıklarını söyleyip cenazeleri göstermemişlerdir. Bu nedenle ailelerin şüphe duyması üzerine iletişime geçtiklerini ve çalışmaların İstanbul'a gelerek gerçekleştirildiğini belirtti. Gelen ailelerle tüm aldıkları örneklerin DNA profillerini karşılaştırarak bazı cenazelerin kimliklendirildiğini açıkladı.
Bu çalışmanın ardından ailelerin ordu aleyhine dava açtığını ve Dr. Bülent Şam ile birlikte Madrid'e davet edildiklerini söyleyen Müslümanoğlu, İspanya medyasında süreç içerisinde hata olduğuna dair haberler çıkınca, doğruları anlatmak amacıyla daveti kabul ettiklerini ifade etti.
Dr. Bülent Şam da, ailelerin kendileriyle iletişim kurmasından sonra gerçeğin açığa çıkması için çaba gösterdiklerini ve ailelerin taleplerini dikkate almayan mahkemeye tanıklık yapmanın kendileri için önemli olduğunu belirtti.
İhmal olduğunu ortaya çıktıİspanyol makamlarının kazada yaşanan kimlik tespiti hatasının ortaya çıkmasının ardından açılan davalarda, Müslümanoğlu ve Şam'ın da sanık statüsünde olduğunu aktaran Şam, mahkemede verdikleri belgeler ve açıklamalar sonucunda ailelerin haklı olduğunun ve ordunun ihmali olduğunun ortaya çıktığını dile getirdi. Ailelerin, gömülecek doku parçaları talebine de yanıt vererek bu parçaları İspanya'ya gönderdiklerini ekledi.
Müslümanoğlu ve Şam'a verilen devlet nişanının kendileri için sürpriz olduğunu ifade eden Şam, dürüstlük ve görevine hakim olmanın önemini vurgulayarak, ödülün bu değerleri temsil ettiğini belirtti.
Adli Tıp Kurumu'nun dünya standartlarında bir kurum olduğunu ve deneyimleriyle dünyanın en iyi kurumları arasında yer aldığını söyleyen Müslümanoğlu ve Şam, teknoloji ve imkanlar bakımından FBI ve diğer önemli kurumlarla eşdeğer olduklarını vurguladılar.
Son olarak, kazanın geçmişi ve yaşanan süreç hakkında bilgi verildi ve olayın ülkede büyük tartışmalara neden olduğu hatırlatıldı