Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat'taki depremlerden etkilenen Adıyaman'da yıkılan binanın enkazından 72 saat sonra kurtarılan Derya Karayıldız, 3 çocuğunu yitirmenin acısını yaşıyor.
Depremlerde yıkılan Turgut Reis Mahallesi'ndeki 6 katlı binanın 4'üncü katındaki evlerinde iki oğlu ve bir kızıyla enkaz altında kalan 43 yaşındaki 5 çocuk annesi Derya Karayıldız, ilk depremden 72 saat sonra bulunduğu yerden çıkarıldı.
Depremde 3 çocuğunu kaybeden, tedavisi ise Adıyaman'daki müdahalenin ardından sevk edildiği Şanlıurfa Mehmet Akif İnan Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde süren ve sağ bacağı ampute edilen Karayıldız, kendisine destek olan kardeşleri ve hayatta kalan 2 kızıyla yaşama tutunmaya çalışıyor.
Derya Karayıldız, AA muhabirine, 6 yaşındaki oğlunu lavaboya götürüp getirdikten sonra yatağa uzattığında depremin başladığını söyledi.
Evin dış kapısını açmasının ardından binanın çöktüğünü belirten Karayıldız, bir kızının merdivenlerde, 2 çocuğunun ise yanında enkaz altında kaldığını anlattı.
Çökme sonrası çocukların vefat ettiğini anladığını dile getiren Karayıldız, şöyle devam etti:
"40 dakika sonra benim iki evladım üstümde vefat etti, farkına vardım yani. Küçük oğlum göğsümün üstündeydi. Büyük oğlum da aşağı çöktü. Bacaklarımın yanından kafasını, elini hissediyorum ama kaldırdım, ölmüşler ikisi de. Ağırlık benden çok onlara geldi. Beni kurtaran da 6 yaşındaki oğlum oldu. 25 yaşındaki kızım çok telaşlı bir insandı. Merdiven çöktü, düştü. O da vefat etmiş, yani üçünü de kurtaramadık. Enkazda sanırım iki üç gün kalmışım ama hiç farkında değilim. Bazen bana 40 yıl gibi geliyor, kardeşlerim soruyor, 2 dakika gibi geliyor. Enkazı hatırlıyorum, hepsinde bilincim yerinde ama çıkarıldığımı hatırlamıyorum. Zaten böbreklerim sıkıntılıydı, 72 saat kalınca böbrekler bayağı sıkıntı çıkardı, artık dayanamadım. Kardeşlerim yetişince gerisini hatırlamıyorum."
- "Dışarıdan gelen seslerin hepsini duyuyordum"Karayıldız, enkazda su içmek istediğini ancak bulamadığını aktararak, şunları kaydetti:
"İkinci depreme enkazın altında yakalandım, yerim daha da daralmaya başladı. Bir gün sonra sanırım, sağ ayağımın tutmadığını fark ettim. Bana kardeşlerim, abilerim bağırıyor. 'Ayağım yok.' dedim. Sol ayağımı kaybetmemeye çalıştım ama o da şu an çalışmıyor. Bakacağız artık, yapacak bir şey yok. Dışarıdan gelen seslerin hepsini duyuyordum, abilerim, ablalarım, yengelerim, hepsi bağırıyor, ses geliyor, umutlanıyorum. 'Bunların sesi geldi, beni kurtaracaklar.' diyorum. Tekrar bakıyorum, ambulans, araba sesleri geliyor. Duruyorum, 'Bunlar beni burada unuttular.' diyorum. Tekrar ses geliyor, yine umutlanıyorum. O şekilde bir hayat mücadelesi. Onlara, 'Artık beni bırakın, dayanacak gücüm kalmadı.' dedim. Sonra, 'Sol elini çıkar, ulaştık.' dediler. Büyük ihtimalle çıkarmaya çalışmışım, gerisi kapalı. Nasıl çıkarıldım? Çocuklar çıkarıldı mı? Hatırlamıyorum."
Karayıldız, geride biri evli 2 kızının kaldığına değinerek, "Hayata tutunacağız, başka yapacak bir şey yok. Allah'tan gelen bir şey, hiçbir şey diyemiyoruz. Güzel evlatlarımı yitirdim ama yapacak bir şey yok. Hayat mücadelesi, her şeye rağmen devam edeceğiz." ifadesini kullandı.