Adım adım normalleşmeye

Adalet Bakanı Ergin, Çözüm sürecinde üçüncü aşamanın, normalleşme süreci olduğunu söyledi. Ergin, "İlk iki aşama sağlıklı şekilde mesafe kat ederse üçüncü aşamada somut bir suça bulaşmamış örgüt üyelerinden yurda dönmek isteyenlerin belli bir şekilde dönmesinin sağlanması ve normalleşme sürecinde bunların topluma ve ailelerine adapte olmalarına dönük çalışmaların ortaya" konulacağını kaydetti.

Adalet Bakanı Sadullah Ergin, Habertürk televizyonunda gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Türkiye'de demokrasinin kurullaşması için çok önemli değişimler yapıldığını belirtti,

Ergin, çözüm sürecinde birinci aşamanın yüzde kaçının bittiğinin esas olduğunu belirterek, birinci aşamada eylemsizlik ve çatışmasızlık ortamının önemli ölçüde temin edildiğini söyledi. "Yurtdışına çıkışlarla ilgili bir kısım çıkanlar var, çıkma hazırlığında ya da çıkmak üzere olanlar var. Fakat burada '10 kişi çıktı, 15 kişi kaldı' gibi değerlendirmelerin önemli bir kısmı izafidir" diyen Ergin, istihbarat birimlerinin sağlıklı bir takım tahliller yaptığını anlattı.

Ergin, ikinci aşamanın demokrasinin güçlendirilmesi olduğunu kaydetti. Ergin, şöyle devam etti: "Üçüncü aşama, normalleşme süreci. İlk iki aşama sağlıklı şekilde mesafe kat ederse üçüncü aşamada somut bir suça bulaşmamış örgüt üyelerinden yurda dönmek isteyenlerin belli bir şekilde dönmesinin sağlanması ve normalleşme sürecinde bunların topluma ve ailelerine adapte olmalarına dönük çalışmaların ortaya konulması. Henüz gerçekleşmemiş aşamalar için şimdiden bir tespitte bulunmak istemiyorum. Bu 3 aşamada uzunca bir süredir bu ülkenin, bu coğrafyanın sorunu olan bir konuya çözüm bulmaya çalışıyoruz."

Çözüm sürecini akamate uğratmak isteyen çok sayıda kişi olduğuna dikkati çeken Ergin, bu tür girişimlere karşı sürecin daha direngen olması gerektiğini bildirdi.

Ergin, Türkiye'de 132 binin üzerinde tutuklu ve hükümlü bulunduğunu belirterek, bütün hükümlü ve tutukluların 24 saat sağlık hizmetinden istifade ettiğini söyledi. Ergin, şöyle konuştu: "İmralı adası, ulaşım açısından ana karadakiler kadar lokal hareket edilemeyeceğinden, personel ve güvenlik açısından orada sürekli görev yapan aile hekimlerimiz var. Sağlık konusunda en ufak bir tereddüt yok. 24 saat esasına dayalı aile hekimi tedavi, muayene ediyor, gerekli tedavileri uyguluyor. Uygun görüldüğü periyodlarla da uzmanlar geliyor. En son 16 Temmuz günü, 13-14 gün önce, adaya uzmanlar gitti. Bu uzmanlar göz, ortopedi, cildiye ve kulak burun boğaz. Daha önce dahiliyeci... İmralı adasında bulunan hükümlü Abdullah Öcalan ya da diğer hükümlüler, sağlık şartlarının gerektirdiği her türlü tıbbi imkanlardan yararlanıyorlar, diğer cezaevlerimizdeki 132 bin kişi gibi. Bu konu üzerinden farklı hassasiyetler geliştirerek, farklı bir takım aktiviteler oluşturmak doğru değil. Devlet sağlaması gereken hizmeti sağlıyor."