Bakan Tunç, AK Parti Çankırı İl Başkanlığı'nda düzenlediği basın toplantısında, AK Parti'nin 81 ilde 921 ilçede şehir buluşmaları programı yaptığını söyledi.
AK Parti'nin en önemli özelliğinin bu olduğuna işaret eden Bakan Tunç, "AK Parti bir millet hareketi, milletin kurduğu bir parti. Dolayısıyla kuruluşundan ve iktidara gelişinden bu yana hep milletin sesine kulak verdiği için bu başarı buralara kadar geldi ve inşallah daha uzun süre devam edecek. Hep milletin hissiyatına tercüman olduğumuz için hep millet bizi destekledi. Milletin taleplerini hep yönetimde, iktidarda icraata dönüştürdüğümüz için bu başarıyı sağladık. Millet her sandıkta Cumhurbaşkanımızı, AK Partimizi, Cumhur İttifakı'nı destekledi. Tabi bu destek Çankırı ilimizde rekor düzeyde oldu, Çankırı ilimiz son Cumhurbaşkanlığı seçiminde Türkiye'de üçüncü oldu. Ben sizleri tebrik ediyorum." dedi.
AK Parti'nin 7 genel seçim, 4 yerel seçim, 3 Cumhurbaşkanlığı seçimi ve 3 referandumda başarılı olmasının sebebinin yaptığı hizmetler olduğunu dile getiren Bakan Tunç, şöyle devam etti:
"AK Parti'nin başarısı özellikle demokrasinin gelişmesi, demokrasinin standardının yükseltilmesi anlamında, vesayetçi anlayışın ortadan kaldırılması anlamında, insan hakları ve özgürlüklerinin önündeki engellerin tek tek kaldırılması noktasındaki başarısı sayesinde ve milletin taleplerini sürekli Cumhurbaşkanımızın liderliğinde tüm kadrolarıyla beraber hep iktidarda milletin hissiyatını öne alması ve önce insan diyerek çalışmalarını yapmasından kaynaklanıyor. Ve bu da işte her seçimde sandığa başarı olarak yansıyor. Zaten milletimiz kurdu AK Parti'yi. 2001 yılında AK Parti kurulurken Türkiye'nin içinde bulunduğu durumu tekrar hatırlamak lazım. Yani geçmişi şöyle bir film şeridi gibi hatırlamakta fayda var. Yani AK Parti'nin kuruluş serüvenine şöyle bir baktığımız zaman AK Parti bir siyaset mühendisliğinin sonucu oluşmuş bir parti değil."
Bakan Tunç, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin beş yıllık döneminin kim ne derse desin parlak bir dönem olarak geçtiğine işaret ederek, "Tabii ki ekonomideki sıkıntılarımız ve bütün küresel faktörleri de göz önüne alarak bir sıkıntımız oluştu. Ancak işte orta vadeli program açıklandı. Oradaki hedefleri hep beraber takip ettik. Sayın Cumhurbaşkanımız açıkladı. Cumhurbaşkanı Yardımcımız Sayın Cevdet Yılmaz da ayrıntılarıyla açıkladı. Ve inşallah yeni dönemde milletimizin refahını artıracak hamlelere devam edeceğiz. Yeni dönemde özellikle orada bizi ilgilendiren Adalet Bakanlığını ilgilendiren yine tabi yasama boyutu olarak Meclisimizi ilgilendiren önemli hususlar var. Bunları hızlı şekilde hayata geçirmenin gayreti içerisinde olacağız. İş ve yatırım ortamı başlığı altında özellikle orta vadeli programda hukuki öngörülebilirliğe önem veriyoruz. Burada hukuk güvenliğine önem veriyoruz." ifadesini kullandı.
Yatırımcının önünü görmesi gerektiğini vurgulayan Bakan Tunç, "Sık değişen mevzuatlar nedeniyle geriye dönük uygulama olmaması gerekiyor. Bugüne kadar buna dikkat ettik. Bundan sonra çok daha dikkat ederek yatırımcılarımızın, özellikle önünü görebilmelerinin gayreti içerisinde olacağız. Özellikle yargısal süreçlerin iş dünyamızın önünü tıkamaması noktasındaki gayretimizi sürdüreceğiz. Hem yargı uygulamalarıyla bunu yapacağız hem de yürütme olarak Adalet Bakanlığı olarak bu noktada alınması gereken tedbirleri almaya devam edeceğiz inşallah. Yine iş ve yatırım ortamında en önemli husus tabii ki uyuşmazlıkların bir an önce çözüme kavuşturulması, bu anlamda da özellikle TAHKİM gibi alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemlerinin geliştirilmesi gibi tüm bunlara da daha çok ağırlık vererek, özellikle iş dünyamızın hızlı karar alma, hızlı uygulama noktasındaki taleplerini yerine getirmeye devam edeceğiz." şeklinde konuştu.
"Başörtüsüne Anayasal güvence""21 bir yılda insanı güçlendirecek politikaları hep hayata geçirdik." diyen Bakan Tunç, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Önce insan dedik, insanı yaşat ki devlet yaşasın ibaresini programımıza koyduk. Programa koymakla, yazmakla kalmadık, bunu hayata geçirdik. Her alanda hayata geçirdik; eğitimden sağlığa, kültürden sosyal politikalara varıncaya kadar hep insanımızı güçlendirecek, onun refahını arttıracak yatırımlara imza attık. Tabi insanı güçlendirmek, aileyi güçlendirmektir. Aileyi de güçlendirmeye devam edeceğiz inşallah. Tabi ailenin korunması deyince şuanda gündemimizde 2 maddelik bir Anayasa değişikliği var, inşallah Meclis açıldığında gündeme gelecek. Sayın Cumhurbaşkanımız da birkaç kez ifade ettiler. Meclis açıldığında gündeme getirileceğini söylediler, burada da 2 maddelik Anayasa değişikliği, yeni Anayasa hedefimiz bir taraftan devam ediyor. Ama öncelikli olarak bu 2 madde önceki parlamento döneminden bugünlere kaldı ve bunu da inşallah hayata geçireceğiz. O, 2 madden birisi başörtüsüne Anayasal güvence..."
Bakan Tunç, muhalefetin daha önce bir kanun düzenlemesi yaparak kısmi bir çözüm önerdiğini hatırlatarak, "Tabi kısmi çözüm demek diğer kısma yasak getirmektir. Böyle bir sakat ve sorunlara yol açacak bir kanun teklifinin gündeme getirilmesinin doğru olmadığını eğer samimiyseniz buyurun Anayasa'da başörtüsüne, Anayasal güvence getiren düzenlemeyi yapalım dediğimizde de maalesef geçen dönem Anayasa Komisyonu'nda buna karşı gelmişlerdi. Burada dini inancı ibaresi gereği yazdığı için çok buna takıldılar. Burada hep laikliğe aykırı yorum yapıldığı için bu ibare kondu. Burada başı açık da korunuyor, başı kapalı da korunuyor. Son zamanlarda öyle durumlarla karşılaşıyoruz ki maalesef toplumda birileri bu düşmanlığı körüklemeye çalışıyor. Bunları gördükçe üzülüyoruz. Ama diğer taraftan bu halkı kin ve düşmanlığa tahrik açısından bir suç olduğu için de yargıda gerekli soruşturmaları yapıyor. Burada özellikle Anayasa değişikliğinde başörtüsüne, anayasal güvenceyi başı açığı da başı kapalıyı da koruyacak güvence altına alacak olan Anayasa değişikliğini, Anayasamızın din ve vicdan hürriyeti başlıklı 24. maddesinde inşallah bu değişikliği meclisimiz hayata geçirecektir. " dedi.
Anayasa'nın ailenin korunması başlıklı 41. maddesinde de çok hassas olduklarını kaydeden Bakan Tunç, şunları kaydetti.
"Ailenin korunması konusunda da çok hassasız. Özellikle ailenin sapkın akımlara karşı bir tehdit altında olduğunu son zamanlarda bütün dünyada bir propagandanın gerçekleştiğini görüyoruz. Ülkemizi bu propagandadan kurtarmamız gerekir. Bu anlamda da ailenin korunması başlıklı 41. maddeye evlilik birliğinin yalnızca kadın ile erkek arasında kurulabileceğine yönelik eşler arasında eşitliğe dayanacağına yönelik bir düzenlemeyi inşallah bu 2 maddelik değişikliği Meclisin gündemine Sayın Grup Başkan Vekilimiz de burada AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak getireceğiz. Muhalefet partilerinden de bu anlamda elbette ki destek bekliyoruz. Yeni oluşan parlamentomuzda."