Zonguldak'ın Gökçebey ilçesinde Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır'ın katılımıyla düzenlenen Creavit AR-GE Merkezi açılış töreninde konuşan Tunç, ülkenin sanayi alanında son yıllarda kalkınmasını, ilerlemesini sürdürürken, AR-GE ve inovasyona da büyük önem verildiğini söyledi.
Tunç, şirketlerin, şehirlerin, ülkelerin AR-GE ve inovasyona önem verdiği ölçüde rekabetçi olduğuna işaret ederek, Zonguldak'ın da Filyos endüstri bölgesiyle öne çıktığını görmekten duydukları memnuniyeti dile getirdi.
Bakan Kacır'ın, ülkenin 22 yılda sanayi ve teknoloji alanındaki gelişimini anlattığını aktaran Tunç, şunları kaydetti:
"Gurur duymamak mümkün değil. Bundan 22 yıl önce AR-GE ve tasarım noktasında hiç firma yokken bugün 1600'lere ulaşması; gelişmenin, kalkınmanın göstergesi. Organize sanayi bölgelerimizin sayısının artması, organize sanayi bölgelerimizdeki fabrikaların çoğalması, bölgemizde de bunların örneklerinin artarak devam etmiş olması hepimizin malumu. Türkiye genelinde 2002'ye göre organize sanayi bölgelerinde 3 kat artış söz konusu. Yine uluslararası liman sayısı bakımından 2-3 kat, tersane sayısı bakımından yine 3 kat, havalimanı sayısı bakımından 2 kattan fazla artış söz konusu. Ulaşım, demir yolu, kara yolları tüm bunları anlatmama gerek yok. Nereden nereye gelindiğini, ne kadar büyük mesafe alındığını hepimiz biliyoruz."
Tunç, kalkınmanın, sanayileşmenin, teknolojinin en önemli temelinin eğitim olduğuna dikkati çekerek, derslik ve üniversite sayılarında kat kat artışlar söz konusu olduğunu ifade etti.
Türkiye ekonomisinin 3-4 kat büyüdüğünü belirten Tunç, bunun tüm alanlardaki olumlu etkisinden bahsetti.
- "Milletimiz 22 yıldan bu yana güvene, gelişmeye, kalkınmaya destek verdi"
Bakan Tunç, istikrarlı kalkınma hamleleriyle ülkenin 81 vilayetini eserlerle donatırken, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde ülkenin demokrasi standardını da yükseltmenin gayretinde olduklarını anlatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Temel hak ve özgürlük alanını daha da genişletti. Hak arama hürriyetini, hak arama yollarını yaptığımız mevzuat ve anayasa değişiklikleriyle alabildiğine genişlettik, demokratik hukuk devleti ilkesini güçlendirdik. Birileri 'Türkiye'de hukuki güvenlik yok, öngörülebilirlik yok.' diye kara propaganda yapsa da bunun hiçbir aslı ve astarı yoktur. Birkaç böyle siyasallaştırdıkları davaları öne çıkararak, Türkiye'de hukuki güvenliğin olmadığı, Türkiye'de hukuki öngörülebilirliğin, yatırım ortamının olmadığı yönündeki kara propagandalara milletimiz de inanmıyor ve Türkiye'ye gelmek isteyen yabancı sermaye de buna inanmıyor. Rakamlar ortada. Türkiye'ye gelen yabancı sermaye miktarı, doğrudan yabancı sermaye miktarı 2002'de sadece 15 milyar dolardı. Bugün bu rakam 262 milyar doları geçti. Türkiye'de yabancı yatırımcı hukuka güvenmese, öngörülebilirlik olmasa 15 milyardan 262 milyara doğrudan yabancı sermaye çıkabilir miydi?"
Türkiye'ye 2002'de doğrudan yabancı sermaye getiren şirket sayısının 5 bin 600 olduğunu aktaran Tunç, "Bugün bu sayı 80 bin 500'ü aştı. Türkiye'ye güven olmasa Türkiye'de hukuk olmasa öngörülebilirlik olmasa yabancı şirketler Türkiye'ye yatırım yapılabilir miydi? İşte bu kara propagandayı yapanlar; maalesef Türkiye'ye yabancı yatırımcı gelmesin, sanayi gelişmesin, kalkınma hızı azalsın ve siyaseten de zor durumda kalsın iktidar ve sıra da bize gelsin diye düşünseler de milletimiz gerçekleri gördüğü için de 22 yıldan bu yana bu güvene destek verdi, gelişmeye destek verdi, kalkınmaya destek verdi." ifadelerini kullandı.
Tunç, bölgenin doğal gaz keşfiyle enerji üssü olmaya devam edeceğini belirterek, endüstri bölgesinde oluşturulacak parsellere, yeni organize sanayi bölgelerine gelecek yatırımcılarla istihdamın artacağını kaydetti.
Bölgeye katkı sunan sanayicilere, yatırımcılara teşekkür eden Tunç, her zaman yatırımcıların destekçisi olmaya devam edeceklerini vurguladı.
Bundan sonra da ülkenin gelişmesi, kalkınması için "önce insan" diyerek, refahı artırmaya yönelik çalışmalara devam edeceklerini dile getiren Tunç, "İstikrarlı kalkınma hamleleriyle ülkemizin 81 vilayetini eser ve hizmet siyasetiyle icraatlarla donattık. Yeterli görmüyoruz, daha fazlasına bu millet layık. Çünkü bu millet 22 yıldan bu yana demokrasi mücadelesinde hep Türkiye'ye, Türkiye Yüzyılı'na omuz verdi. O nedenle milletimize biz şükran borçluyuz. Türkiye Yüzyılı'na omuz veren milletimizle beraber gençlerimizle beraber inşallah ülkemizi şehirleriyle köyleriyle beldeleriyle daha müreffeh hale getirmenin gayreti içerisinde olacağız." şeklinde konuştu.