Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, kamuoyunda 9. Yargı Paketi olarak bilinen düzenlemede, "Kadın evlenmekle kocasının soyadını alır, isterse kızlık soyadını da bununla beraber kullanabilir" hükmünün Adalet Komisyonu'nda aynı şekilde korunduğunu ancak Anayasa Mahkemesinin iptal gerekçelerine atıf yapılarak yeni bir düzenleme gerçekleştirildiğini söyledi.
Bakan Tunç, kadının soyadına ilişkin düzenlemeyle ilgili, "Komisyonda çok tartışıldı, tepkiler de var. Bunda bir değişiklik olur mu?" sorusu üzerine, konunun 9. Yargı Paketi'yle alakalı olduğunu söyledi.
Yargı paketinin TBMM Adalet Komisyonu'nda görüşmelerinin tamamlandığını belirten Tunç, tüm komisyon üyelerine teşekkür etti.
Pakette 30'dan fazla madde bulunduğunu aktaran Tunç, yargı hizmetlerinin etkinliğini artırmaya, vatandaşların yargı hizmetlerinden daha etkin, verimli şekilde faydalanmasını sağlamaya, yargının hızlandırılmasına, adil bir şekilde tecelli etmesine yönelik önemli düzenlemelerin yer aldığını anlattı.
Tunç, alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemlerinin geliştirilmesi, istinaf sürecinde dosyaların, davaların hızlı şekilde sonuçlanmasına yönelik, sosyal medya, görüntülü ya da yazılı basın yoluyla hakaret suçlarını en aza indirmek için özellikle bu suçlarla mücadeleye yönelik, usule ilişkin, icra iflas sistemindeki elektronik satışa yönelik düzenlemelere de pakette yer verildiğini söyledi.
Anayasa Mahkemesinin Medeni Kanun'da iptal ettiği düzenlemelerin de pakette yer aldığını aktaran Tunç, bunlardan birinin kadının soyadına ilişkin olduğunu belirtti.
Medeni Kanun'a göre kadının evlenmekle kocasının soyadını aldığını, isterse soyadıyla beraber kendi kızlık soyadını da kullanabildiğini anımsatan Tunç, "Anayasa Mahkemesi burada bir iptal kararı verdi ve iptal kararı sonrasında o boşluğun yeniden düzenlenmesi gerekti. Taslak çalışmamızı biz TBMM grubumuza ilettik ve onlar da değerlendirmelerde bulundular ve 'Kadın evlenmekle kocasının soyadını alır, isterse kızlık soyadını da bununla beraber kullanabilir' hükmü Adalet Komisyonu'nda aynı şekilde korundu ama Anayasa Mahkememizin gerekçelerine de atıf yapılarak yeni bir düzenleme gerçekleştirildi. Durum bundan ibaret." diye konuştu.
- "Yargının kararını beklememiz gerekiyor"
Bakan Tunç, Balıkesir'de motokuryelik yapan üniversite öğrencisi Ata Emre Akman'ın öldürülmesi davasında verilen karara yönelik soruyu ise şöyle yanıtladı:
"Balıkesir'deki cinayet hunharca işlenmiş bir cinayet, hepimizi derinden yaralayan bir cinayet. Temennimiz bu tür suçların olmaması ülkemizde. Tabii suçu işlediği zaman da gerekli cezaya çarptırılması lazım. Bağımsız ve tarafsız yargımız gerekli cezayı verdi. Tabii 18 yaşından küçük olması nedeniyle 24 yıl ceza vermek durumunda kaldı. Azmettiricinin beraat etmesiyle ilgili bir karar söz konusu oldu. Cumhuriyet Başsavcısı da bu açıdan mütalaaya aykırı karar verildiği için temyiz etti. Bağımsız ve tarafsız yargı süreci içerisinde devam edecek. İstinaf incelemesi var, Yargıtay incelemesi var. Dolayısıyla yargının kararını bu konuda beklememiz gerekiyor."
- "Dosyanın içeriğinde bir hata varsa mutlaka itiraz yoluyla düzeltilir"
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, "Eski Kızılay Başkanı Kerem Kınık'ın kızının karıştığı kaza vardı, ölümle sonuçlanan kaza. Adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı, dosyayla ilgili size gelen bir bilgi var mı?" sorusu üzerine de "Dosyayla ilgili benim bu konuda henüz bir bilgim yok. Ama şuna bakalım, eğer dosyanın içeriğinde bir hata varsa mutlaka bu itiraz yoluyla düzeltilir. Bu konuda dosyayla ilgili, yargının vereceği kararla ilgili bizim şu anda buradan bir yorum yapmamız doğru olmaz ama hatalı bir işlem varsa da bu itiraz yoluyla düzeltilebilecek bir durumdur." dedi.