Gül, Habertürk televizyonunda Kübra Par'ın moderatörlüğünü yaptığı Açık ve Net programında, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
Eylem planında 2 yıl bittiğinde değerlendirme yapılıp yapılmayacağı konusundaki bir soruya Gül, "Biz 2 yıl bitmeden değerlendireceğiz. 6 aylık periyodlarla Adalet Bakanlığı olarak bunların tüm raporlarını alacağız. Süreler önümüzdeki hafta açıklandıktan sonra bunlar kağıtta kalmayacak. Eylem zamanı bu eylemleri ortaya koyacağız." karşılığını verdi.
AK Parti'nin mevcudiyetinin reformun bizatihi kendisi olduğunu dile getiren Gül, "2001'de bu reformcu kimlikle yola çıkan AK Parti, 2021'de de yine aynı ruhla reformu geliştiren, ekonomi ve hukuk alanında reformları, insana temas hikayesiyle yoluna devam ediyor." diye konuştu.
Gül, AK Parti'nin yaptıklarının 18 yıldır ortada olduğunu belirterek, şöyle devam etti:
"Bundan sonrası için de bir takvime bağlayarak taahhüdümüz var. Bunları da yerine getireceğiz. İklim dediğimiz sadece iktidarıyla oluşabilecek bir iklim değil. İklimi, muhalefetiyle sivil toplumuyla medyasıyla beraber oluşturmamız lazım. İklimi oluştururken, özgürlükler derken, insan hakları derken, terörle mesafesini koyması gerekenler, demokrasiye inanması gerekenlerin de bu iklime sahip çıkması, destek vermesi lazım. Terörün değil, demokrasinin yanında yer alırsanız bu iklime katkıda bulunursunuz. İklim anlamında her olumlu adıma karşı çıkan bir yaklaşım da var. İklimi beraber oluşturmak ortak bir sorumluluktur. AK Parti olarak bu adımları atma yönünde taahhüdümüzü verdik ve çok uzak değil, yakın zamanda adım adım bunların Meclis'e geleceğini hep beraber göreceğiz."
Anayasa Mahkemesi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin verdiği kararların uygulama zorunluluğu konusunda, kararın ilgili yargı mensubuna tebliğ edildiğini, uyulmaması halinde de terfi denetim sisteminin getirildiğini, ocak ayından itibaren faaliyetlerin başladığını kaydeden Gül, şunları anlattı:
"Bir kişinin vermiş olduğu kararı, 'Senin verdiğin o karar Anayasa Mahkemesinden yanlış olduğu için bozuldu.' diye ona tebliğ yapıyoruz. Çünkü o kültürü geliştirsin bir daha o kararı vermesin. 'Anayasa Mahkemesinden, AİHM'den döndü ve senin vermiş olduğun bu karardan dolayı hak ihlali oldu.' diye bunu başlattık. Verilen kararlar Adalet Bakanlığına geliyor. Bakanlık HSK'ye gönderiyor. İlgili hakim, savcıya 'Verdiğin karardan dolayı ihlal kararı çıktı, dolayısıyla sen terfi edecekken, terfi etmiyorsun, terfi ettirip ettirmemeyi değerlendiriyoruz."
Gül, "AİHM'nin çifte standartlarını da görüyoruz. Bir yerdeki terör eylemlerine karşı sessiz kalmayı bile demokratik toplum için tehdit olarak görürken, 'Türkiye'de siyasi maddelerle faaliyetler yapıldığı' gibi asla kabul edemeyeceğimiz kararlar da veriliyor." dedi.
"Bir kişiye bile kötü muamele varsa onun sonuna kadar takipçisi olmak bizim temel görevimizdir"
İşkence ve kötü muamele iddialarına ilişkin bir soru üzerine Gül, şunları söyledi:
"İşkence ve kötü muamele AK Parti döneminde sonlandırılmış çok önemli adımlardan birisi. Biz, 'İşkence suçlarına karşı zaman aşımını kaldırıyoruz.' diyen nadir ülkelerden biriyiz. Eylem planında bir başka adım var. İşkence, kötü muameleden dolayı kamu görevlisi, genelde bu tür uygulamalarda bu işin faili, 'disiplin cezalarında da zaman aşımını kaldırıyoruz' diye bir hedefimiz var. Bu konuda düzenleme yapacağız. Türkiye'de işkence, kötü muameleye ilişkin gerek kollukta gerek cezaevlerinde bu konudaki iddiaları asla kabul etmiyoruz. Sistematik bir şekilde işkence asla Türkiye'de yoktur ve bu konuda sıfır tolerans ilkemiz büyük hassasiyetle devam etmektedir. Bir kişiye bile kötü muamele varsa onun sonuna kadar takipçisi olmak bizim hukuk devleti olarak, AK Parti Hükümeti olarak temel görevimizdir. Bu konuda asla taviz veremeyiz, tolerans gösteremeyiz."
Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, çıplak arama iddiaları konusunda, "Uşak'taki emniyetteki bir olayla ilgili gündeme geldi ve onu İçişleri Bakanlığımız tüm belgeleriyle böyle bir iddianın asılsız olduğunu ispat etti. Bu konuda Özlem Hanım'a da büyük haksızlık yapıldı. Bir kadın olarak, bir siyasetçi olarak Özlem Hanım'ın bu konudaki tutumu özgürlükçüdür, bir hukuk insanıdır. Çok ağır bir linçe tabi tutuldu. Bizim gerek kollukta, gözaltında gerek cezaevlerinde mevzuatlarımız uluslararası standartlardadır. Kişi onuruna, haysiyetine aykırı hiçbir faaliyet, eylem kabul edilemez. Mevzuatın düzenlediği alanın dışında keyfilik varsa sonuna kadar bunun soruşturmasını, takibini, teftişini, incelemesini yapıyoruz." diye konuştu.