Acılı annelere çirkin hareket!

Çocukları PKK tarafından kaçırılan ve belediye önündeki eylemini sürdüren annelere zabıta ekipleri müdahale etti.

Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanlığı binası önünde başlattığı otuma eylemine belediye zabıta ekipleri müdahale etti. Sabah saatlerinde belediye önünde güvenlik önlemi alan zabıta ekipleri, eylem için gelen aileleri belediye binası önüne almadı.

Belediye ekipleri tarafından bina önüne alınmayan aileler cadde ortasındaki refüjde oturma eylemlerine devam etti. Belediye binası karşısındaki cadde ortasındaki refüjde oturan aileler çocukları gelene kadar eylemlerini sürdürmeye kararlı olduklarını açıkladı. Yetkililere seslenen aileler çocuklarının bir an evvel bırakılmasını isterken, zabıta ekipleri de belediye binası etrafını güvenlik şeridi ile kapatıp, ailelerin bina önüne gitmemesi için nöbet tutmaya başladı. Trafik akışına aldırmadan cadde ortasındaki refüjde eylemlerini sürdüren ailelerin feryatları ise yürekleri dağlıyor. 2 ay önce oğlunun kaçırıldığını söyleyen anne Lütfiye Bozoğlu, oğlunu alana kadar eylemini sürdüreceğini söyledi.

"BİZ ONLARDAN PARA, MAL, MÜLK İSTEMİYORUZ, ÇOCUKLARIMIZI İSTİYORUZ"

Belediye binası önünde yaptıkları eyleme izin verilmediğini söyleyen Lütfiye Bozoğlu, belediye ekipleri tarafından kovulduklarını kaydetti. Bozoğlu, "5 gündür buradayım. Oğlum 2 aydır kayıp. Bu sabah belediye önüne gittik, bizi kovdular. Ben oğlumu istiyorum, başka bir şey istemiyorum. Biz onlardan para, pul, mal, mülk istemiyoruz. Çocuklarımızı istiyoruz. Benim oğlumu kandırdılar, öğretmenler, arkadaşları çocukları kandırıp götürüyor. Bu çocuklar dağda ne yapıyor. Benim oğlum dağ çocuğu değil. Ben oğlumun eline silah yakıştıramıyorum, onun eline kalem defter yakıştırıyorum. Başbakan'a, Kılıçdaroğlu'na sesleniyorum, gelip bize yardım etsin, destek versinler. Bu annelere yazık değil mi? Bizim derdimize derman olsunlar. Bizim çocuklarımızla oynuyorlar, niye kendi çocuklarını dağa göndermiyorlar. Oğlumu istiyorum, oğlumu getirmeseler burada kendimi öldürür hiçbir yer gitmem. Bu benim hakkım, bu benim çocuğum. Oğlumu bir an evvel getirsinler, Oğlumu kimin dağa götürdüğünü biliyorum. Bir an evvel getirsinler, bizden ne istiyorlar" dedi.

"TARTAKLAYIP SAÇLARIMDAN SÜRÜKLEDİLER"

PKK'nin kaçırdığını söylediği ortaokul 2'nci sınıf öğrencisi 13 yaşındaki oğlu M. için eylem yaptıklarını söyleyen Bedriye ve İsmail Eşiyok, müdahale sırasında zabıta tarafından tartaklandıklarını ileri sürdü.

Zabıtaların saçından tutarak sürüklediğini belirten Bedriye Eşiyok, "Belediye görevlileri sabah eylem yaptığımız alana gelerek bizi kovdu. Ben direnince saçımdan tutarak sürüklediler. Benim amacım sadece 13 yaşındaki çocuğuma kavuşmaktır. Biz barış istiyoruz. Evladıma kavuşuncaya kadar eylemime devam edeceğim. Biz çocuklarımızı istiyoruz, barış istiyoruz" dedi. İsmail Eşiyok da zabıtaların kendilerine saldırdığını anlatarak, "Bize buranın yasak olduğunu söylediler. Biz biraz ileriye gittik. Oraya da geldiler ve bize hücum edercesine saldırdılar. Bizi dövmek istediler. 'Burada durmayın, cehennemin dibine gidin' dediler. Ne yapacağımızı şaşırdık. Biz çocuğumuzu istiyoruz" diye konuştu.

ASKERİN ÇATIŞMADA SAĞ ELE GEÇİREREK PARKASINI VERDİĞİ HASAN SALIK'IN AİLESİ DE EYLEME KATILDI

2011 yılında Bingöl'ün Karlıova ile Yedisu ilçeleri arsında çıkan çatışmada sağ ele geçirilen, donmak üzereyken bir güvenlik görevlisinin parkasını giydirerek 'Asker şefkatini' gösterdiği ve günlerce gündemde kalan Hasan Salık'ın ailesi de eyleme katıldı.

Askerin oğullarına şefkat gösterip parkasını giydirdiği fotoğrafı pankarta basarak eyleme katılan Hasan Salık'ın babası Mehmet Salık, "Biz de bu eylemi televizyonlardan duyduktan sonra gelip bu aileler destek olmaya karar verdik. Bizim çocuğumuz da bundan 3 yıl önce 15 yaşındayken kayboldu ve 6 ay sonra devlet bize bilgi verip çocuğumuzun Bingöl'ün Karlıova ilçesinde yakalandığını tarafımıza bildirildi. Çocuğumuz yakalandığında kar kış zamanıydı, soğuk olduğu için asker gocuğunu giydirmişti. Başbakan da bundan bahsetmişti 'PKK götürüyor devlet yakaladığı gibi şefkat gösteriyor' demişti. Askerin gösterdiği bu şefkatin diğer taraflarda da devam etmesini istiyoruz" diye konuştu.

"KIZIMIN SESİNE, YÜZÜNE HASRET KALDIM"

Kızının 1 yıl önce kaybolduğunu söyleyen acılı anne Mukaddes Yapıcı ise belediye önündeki eyleme görevlilerin izin vermediğini söyledi.

Mukaddes Yapıcı, "Belediye önüne bizi almadılar, bizi kovdular, kabul etmiyorlar, bizi kötülüyorsunuz diyorlar. Biz sadece çocuklarımızı istiyoruz, barış istiyoruz, çocuklarımızın eve gelmesini istiyoruz. Kızımın adı Zehra Yapıcı bir sene önce gitti. Kızıma hasret kaldım. Kapı çaldığında kızım geldi diye hevesleniyorum. Çocuklarımızın eve gelmesini istiyoruz. Çocuğumun sesine, yüzüne hasret kaldım. Barış istiyoruz, Türkiye'ye Başbakan Erdoğan'a, Selahattin Demirtaş'a, Abdullah Öcalan'a sesleniyorum Allah aşkına, Kur'an aşkına bize yardım etsinler, barışı başlatsınlar, evimizde yas var, huzurumuz kalmadı, yüreğimiz yanıyor" diye feryat etti.

Aileler belediye binası önündeki cadde ortasında bulunan refüjde eylemlerini sürdürüyor.