ALİ ADAKOĞLU
CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, Özbekistan ve Güney Kore ziyaretlerini takip eden medya mensuplarıyla Seul'de bir sohbet toplantısı gerçekleştirdi. Buluşmada, gündeme ilişkin sorulara cevaplar veren Erdoğan, özellikle ittifaklar konusunda önemli açıklamalarda bulundu.
Özbekistan ziyareti
Konuşmasının başında Özbekistan ve Güney Kore ziyaretlerine yönelik kısa bilgiler veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Özbekistan'la 24 anlaşma yapıldığını kaydetti. Erdoğan, Özbekistan ile tüm Orta Asya'yı kapsayacak şekilde paket turizm projesi üzerinde mutabakata vardıklarını söyledi. Bu ülkeyle ticaret, turizm, diplomasi, enerji, madencilik, eğitim, din hizmetleri ve diğer alanlarda anlaşmalar imzalandığını belirten Erdoğan, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının otuz güne kadar vizesiz seyahat edebileceklerini de sözlerine ekledi.
Güney Kore ziyareti
Güney Kore ziyaretinin de çok faydalı geçtiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Güney Kore ile ticaretimiz yaklaşık 7.5 milyar dolar bunu artırmayı hedefliyoruz. Bunun 10-15 milyar dolar olmaması için hiçbir neden yok. Dört anlaşma imzaladık. Ortak bildiri yayınladık. Kanal İstanbul projesinde bulunmak istiyorlar. Fırtına obüsleri, Altay füzeleri müşterek yaptığımız projeler. Güney Kore'de FETÖ'ye ait yapılanmaların sona erdirilmesi konusunu da gündeme getirdik. FETÖ ile mücadelemiz küresel ölçekte aynı kararlılıkla devam edecek" ifadelerini kulandı.
Seçim manifestosu
24 Haziran'da yapılacak seçimle ilgili olarak AK Parti manifestosunun hazır olduğunu söyleyen Erdoğan, "Pazar günü İstanbul'da açıklayacağım. Seçim demokratik bir yarıştır, kendine güvenen herkes bu yarışta yer alabilir. Milletimize güvenimiz tam, milletimizin bize teveccühü ortada, burada da bir sıkıntı yok. 24 Haziran Türkiye için yeni bir dönem, yeni bir kırılma noktası olacak. Diğer adayların hedefini bilmiyorum. Ama bizim hedefimiz çok büyük. Daha güçlü, daha müreffeh ve daha özgür bir Türkiye'ye yürümekte kararlıyız. Bunları manifestomuzda açık ve net ortaya koyacağız" dedi.
Güney Kore ile yapılan savunma anlaşması neleri içermektedir? Altay Tankı ve Fırtına öbüslerinden bahsederken, bunların motorları ile ilgili Türkiye'yi sıçratabilecek gelişmeler var mı?
Görüşmeler savunma Sanayi Müsteşarlığı ile Koreli muhatapları arasında devam ediyor. Onların savunma sanayi sorumluları ile Genelkurmay başkanımız ve Savunma Sanayii Müsteşarımız görüşmelerini yaptılar. Bundan sonraki süreçte onların da Türkiye'ye gelmesi ile adımları atacağız. Korelilerin füze olayında da ciddi tecrübeleri var. Afrin'de, Fırat Kalkan'ında bunun önemli olduğunu gördük. Eğer tedbirleri almamış olsaydık, fırtına obüsleri, topçular, helikopterlerimiz, F-16'larımız, İHA'larımız ve SİHA'larımızla askerlerimiz son derece başarılı oldular. Savunma sanayiinde yeni bazı üretimlere de gireceğiz. Bunlarla birlikte askerimiz çok daha güçlü hale gelecek.
Menbiç'te son durum
Menbiç'te son durum nedir? ABD ile anlaşıldı mı? Menbiç'e Türk ordusunun girmesi gibi bir plan masada mı?
Afrin'deki temizlik harekatı yüzde yüz bitmiş değil. El yapımı bombalarla ilgili ciddi netice alındı. İdlib ve Tel Rıfat ile ilgili süreçler devam ediyor. Dışişleri Bakanımızın bir ABD ziyareti olacak. O ziyarette ABD Dışişleri Bakanı Pompeo ile Münbiç'i de konuşulacaklardır. Bizler, Münbiç'in YPG ve PYD'den temizlenmesine yönelik gerekli adımlar atılmasını temenni ediyoruz.
Fransa Cumhurbaşkanı Macron sık sık Türkiye'nin karşısına çıkıyor. 'Rusya ile Türkiye'nin arasını açtık' şeklinde bir demeci olmuştu. Daha sonra, 'Balkanlar'ı Türkiye ve Rusya etkisinden çıkarmak için AB'ye almak gerekir' dedi. Diğer yandan kendisi İstanbul zirvesine de katılmak istemişti. Macron ne yapmak istiyor?
Söylemlerinde tutarlılık olduğu söylenemez. Şu anda Fransa'daki grevler, karışıklıklar da sıkıntı içinde olduklarını gösteriyor. Birilerinin arasını açmak gibi ifadeler bir devlet adamına yakışmıyor. Bizim Batılı ülkelerle olduğu gibi Rusya ile de iyi bir hukukumuz var. Hiç kimse hiç bir ülkeyle aramızı açamaz. Kaldı ki Macron, Astana ve Soçi çerçevesinde bizim Rusya ve İran'la yaptığımız zirvelere de katılmak istedi. Bana bunu ilettiğinde ben de 'Bunu Putin ve Ruhani ile görüşeyim. Olumlu bakmaları halinde sizi de davet edebiliriz' dedim. Yaptığımız görüşmeler neticesinde, 3 artı 1 şeklinde olabilir demiştik. Bunu Macron'a ilettik. İlettiğimizde ise Duma ve İdlib'teki gelişmeleri bahane göstererek gelemeyeceğini söyledi. Balkanlar konusuna gelince bizim oralardaki ülkelerle çok derin tarihi ve kültürel bağlarımız, oralarda yaşayan soydaşlarımız var. Oralardaki ülkelerle gayet güzel ilişkilerimiz var. Hiç kimse bunları yok sayamaz. Dolayısıyla benim temennim, Macron'un aktardığınız türden yanlış yaklaşımlarda bulunmamasıdır.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Güney Kore'nin başkenti Seul'de Ayla filminin gerçek kahramanı 73 yaşındaki Eunja Kim'i kabul etti.
Türkiye'nin seçim atmosferine girdiği şu dönemde, Batı basınında Erdoğan aleyhtarı çağrılarda ve yazılarda artış gözleniyor. Bu durumu neye bağlıyorsunuz?
Bu yeni değil. Bunu daha önceki seçimlerde de, 7 Haziran'da da, Kasım'da da gördük. Bunları hiç önemsemedik. Bazı Avrupa ülkelerinin, siyasetçilerimiz, vatandaşlarımız aleyhinde tavırlar sergilemesi elbette demokratik bir tutum değildir. Seçimlere, kampanyalara herkes saygı göstermeli. Nitekim biz Avrupa'da seçim yapılan ülkelerdeki liderleri arayıp kendilerini tebrik etmekten çekinmedik. Çünkü biz yeni bir sayfa açılsın, ilişkiler iyi olsun istiyoruz.
Bosna'da buluşma
Huylu huyundan vazgeçmiyor...
Biz, bildiğimiz yoldan kararlı biçimde ilerlemeye, doğru olanı yapmayla devam edeceğiz. Avrupa'da bazı ülkelerin kampanya için salon veririz vermeyiz tartışmasının yapmakta oldukları bir ortamda, biz de oralarda yaşayan vatandaşlarımızla Bosna Hersek'te buluşmayı tercih ettik. Avrupa ülkelerinden gelecek vatandaşlarımızda, Bosna Hersek'teki bir salonda bir araya geleceğiz. Dokuz on bin kişilik bir katılım beklediğimiz o toplantıya inşallah ben de gideceğim. Avrupa'daki vatandaşlarımız da yaşadıkları ülkelerde çalışmalarını sürdürecekler elbet.
Netanyahu gizli dosyaları açıkladı. İran ile ilgili açıklamaları nasıl değerlendiriyorsunuz?
Durmadan ortaya birçok şeyler atılıyor. Bölgeye ilişkin haberleri ve gelişmeleri elbette bizler de takip ediyoruz.
Standard&Poor's tarafından Türkiye'nin yabancı para cinsinden kredi notununun"BB"den "BB-"ye düşürülmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?
S&P'nin Türkiye'nin notunu düşürme hadisesi yeni değil. Bunlara artık alıştık. Bunların bu kararları her zaman siyasidir, politiktir. Seçim öncesinde yine böyle bir adım attılar. Seçimden sonra bunlar bu yanlış kararı geri almak, yine geri adım atmak zorunda kalacaklardır. Türkiye şu anda kararlı bir şekilde yoluna devam ediyor. Gerek ekonomik alanda gerek ise ihracatta artış devam ediyor. Onlar puan indiriyor, öbür tarafta ihracat çıkıyor. Turizmde şu an 40 milyon turiste gidiyoruz, 28-29 milyar dolar bir gelir bekliyoruz. Savunma sanayi konusunda gayet güzel adımlar atılıyor. Tüm göstergelerin iyi olduğu bir ortamda birilerinin not düşürmesinin bir anlamı yok. 13-15 Mayıs tarihlerinde Tatlı Dil forumu için İngiltere'de olacağız. Kraliçe ile, ayrıca Sayın May ile görüşmelerimiz olacak. İngiltere ile ilişkilerimizi daha da geliştirmeye büyük önem veriyoruz. Sözün özü, S&P'nin not düşürmesi Türkiye için herhangi bir şey ifade etmiyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve eşi, Buhara şehrinde, Şah-ı nakşibend Seyyid Muhammed Bahauddin Hazretlerinin türbesini ziyaret etti. Erdoğan'a, Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev de eşlik etti.
Yerli bir kuruluş
Yerli derecelendirme kuruluşunun çalışmasını yapıyordunuz, o konuda bir gelişme var mı?
Evet, BDDK nın çalışması var. Bunu yapmamız lazım. Bunu iyi bir şekilde başarmak, başka kuruluşların zaman zaman politik karar almalarına da engel olacaktır. Hakeza, belirli ülkelerle milli para birimleri ile ticarete de önem veriyoruz. İran ve Rusya'nın yanı sıra Çin ile de bu yönde adımlarımız olacak. Enerji Bakanımız biliyorsunuz Özbekistan'dan Çin'e geçti. Orada görüşmeleri olacak...
Emekliye ikramiye
Başbakan tarafından seçim öncesinde bir paket açıklandı. Pakette yer alan Emekliye bayram ikramiyesi verilmesi hususu, ana muhalefetin daha önce gündeme getirdiği bir konuydu. Kılıçdaroğlu, 'Bu bizim önerimizdi' diyecek olursa, yanıtınız ne olur?
Sayın Kılıçdaroğlu bizim attığımız adımlara hiçbir zaman olumlu yaklaşmamıştır. Bugüne kadar o hangi hayırlı adımı atabilmiş ki bu konunun onunla bir alakası olsun. SSK'nın genel müdürüyken neler yaptığını herkes biliyor. SGK'yı batırdı. Onun genel müdürlüğü sırasında, SGK hastanelerine sağlam girenler hasta çıkıyorlardı. Biz ise sağlıkta köklü reformların ardından şimdi de Türkiye'yi şehir hastaneleriyle tanıştırıyoruz. Şimdi beşincisini Cumartesi günü Kayseri'de açacağım. Yüzü varsa gelsin Kılıçdaroğlu da görsün. Birisinin lafla bir şeyden söz etmiş olmasının bir anlamı yok. Lafla peynir gemisi yürümüyor. CHP'nin o kadar belediyesi var, onlarda da doğru düzgün bir icraat yok. Biz ise icraatçıyız; eseri ortaya koyup yola devam ediyoruz. Ramazan ve Kurban bayramlarında emeklilerimize verilecek 1000 liralık destek, onlara bir bayram harçlığı, bir mutluluk vesilesi olarak telakki edilmelidir.
İmar barışı önemli
Başbakanın açıkladığı paketteki konulardan biri de imar barışı... Kentsel dönüşüm başarılı şekilde yürürken imar barışına neden ihtiyaç duyuldu?
İmar barışı bana göre çok çok önemli. 14 milyon kadar dava düşecek. Onun bir de getirisi var. Devlete yaklaşık 40 milyarlık bir getirisi olacak. Ülke ekonomisine katkısı olacak. Daha da önemli olan boyut, vatandaşın benim akıbetim ne olacak, imar barışı ile birlikte ben evimi konutumu rahatlıkla yapabilecek miyim sorunu çözülmüş olacak. İstanbul'da konuşma yaptım, dedim ki: 'Konutlarınızı artık dikey yapamayacaksınız, gerek Kiptaş ile yapın, gerekirse TOKİ ile yapın ama yatay mimari ile yapın'. Halkımızın yatay mimari ile güzel eserler ortaya koymasını istiyoruz. TOKİ ile Kiptaş ile onlara yardımcı olma gayretinde olacağız. Konu ile ilgili hukuki bazı sorunlar var. Büyükşehir belediyeleri, ilçe belediyeleri, vatandaşların seçecekleri avukatlar bir araya gelsin diyoruz; böylece imar barışını gerçekleştirelim istiyoruz. Vatandaşlarımızın kentsel dönüşümde işlerini müteahhitlere kaptırmak yerine, dönüşümü Kiptaş veya TOKİ ile gerçekleştirmelerinin, daha sağlıklı, daha süratli olabileceğini düşünüyorum.
Muhalefet seçim ittifakını dört parti olarak açıklıyor. Tek bir cumhurbaşkanı adayı olmadan bu ittifak nasıl şekillenir? Cumhurbaşkanlığında bir araya gelemeyen partiler, parlamentoda çoğunluğu elde etme umuduyla bir araya geliyorlar gibi bir görüntü var. Bu tür bir ittifakı nasıl değerlendiriyorsunuz?
Şu anda bunların niyeti böyle. Bunlar ülkeye bir şey kazandırma gayreti içinde değiller. Cumhurbaşkanı adayını dahi bunca zamandır belirleyememiş olmaları bunların ne denli başarısız olduklarını gösteriyor. Benim milletim kimin ne olduğunu gayet iyi biliyor. Milletimiz, bunların oyununa gelmeyecektir. Biz, Sayın Bahçeli ile birlikte Cumhur İttifakı olarak samimi bir şekilde çıktığımız yolda yürümeye devam ediyoruz. Cumhur İttifakı'nın adayı belli. Onların parlamentoda da umdukları sonucu alabileceklerine inanmıyorum. Mevcut kamuoyu araştırmaları, bunu net gösteriyor. Araştırmalara göre Cumhur İttifakı, açık ara önde. 24 Haziran'da milletimizin bize gerekli desteği vereceğinden eminim.
Abdullah Gül aday olmayacağını açıkladı. Bu süreçte bizim dikkatimizi çeken, sizin açıklamalarınız hep özenli olmasıydı. Acaba gelinen noktada, kendisiyle ilgili bir hayal kırıklığı yaşıyor musunuz? Bir de kendisi aday olmayacağını söylerken "İçeride korku, çok kutuplaşma ve kaygı ortamı var " dedi. Bu muhalefetin söylemi. Ne diyorsunuz?
Beni bu konuda hiç konuşturtmayın. Benim bu konuda herhangi bir açıklama yapmama gerek yok. Neyin ne olduğunu herkes gayet iyi biliyor.
Son günlerde FETÖ mensupları birbiri ardınca yurt dışında yakalanıp Türkiye'ye getirilmeye başladı. Beyin takımından Adil Öksüz, Zekeriya Öz gibi isimler getirilebilecek mi?
En son 83 oldu. Yurt içinde de yurt dışında da inlerine girmeye devam edeceğiz. Nerede olurlarsa olsunlar, suçluların her yerde peşlerinde olacağız. Yakaladıkça da alıp geleceğiz.
Hyndai'nın Türkiye de üretmeyi planladığı Suv modeli konusunda, gelişme var mı?
Hedefleri var, arzuları var. Ama şu an niyet aşamasında. Beş şirketimiz Türkiye'de adım attı. O adım da atılırsa bize kesinlikle güç katar.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, resmi temaslarda bulunmak üzere gittiği Güney Kore'nin başkenti Seul'de gazetecilerle sohbet etti. Erdoğan, basın mensuplarının gündeme ilişkin sorularını zaman zaman esprili cümlelerle cevapladı.