ABD’nin Avrupa Kuvvetleri Komutanı olarak 2014-2017’de görev yapan emekli Korgeneral Ben Hodges, Suriye’deki gelişmeler ve ABD-Türkiye ilişkilerinde yaşanan sorunlar hakkında Anadolu Ajansı muhabirinin sorularını yanıtladı. ABD yönetiminin, SDG ismini kullanan terör örgütü YPG/PKK’ya destek vermesini eleştiren Hodges, “Kısa dönemli, taktik çıkarlarımız için, DEAŞ ile mücadelede etkili oldukları için bu örgüte destek kararı aldık. Bizim için aslında çok daha önemli olan Türkiye ile stratejik ilişkilerimize büyük zarar verme pahasına bunu yaptık” dedi. Amerikalı bazı siyasetçi ve uzmanların YPG/PKK için ‘Kürt müttefiklerimiz’ ifadesini kullanmasına tepki gösteren Hodges, “YPG, terör örgütü PKK’nın uzantısıdır. Bunları ayırma çabaları inandırıcı olamamıştır” ifadesini kullandı.
Washington daha hassas davranmalı
ABD’li emekli korgeneral, “Kürtler müttefikimiz değil. Müttefik demek, sadece duygusal değil, aynı zamanda hukuksal bir ilişki anlamına gelir, yükümlülükler içerir. Bizim hukuksal olarak yükümlülüklerimiz, 1952 yılından bu yana NATO müttefikimiz olan Türkiye içindir” açıklaması yaptı. ABD için Türkiye ile stratejik işbirliğinin, Suriye’nin kuzeyindeki bazı Kürt gruplarla geçici ilişkiden çok daha önemli olduğuna dikkati çeken Hodges, Washington yönetiminin, Ankara’nın güvenlik hassasiyetleri konusunda daha hassas davranması, Türkiye’ye destek vermesi gerektiğini kaydetti. Amerikalı bazı siyasetçilerin Türkiye’nin NATO üyeliğini sorgulamalarına da tepki gösteren Hodges, bazı konularda yaşanan görüş farklılıklarına rağmen Türkiye’nin NATO’nun vazgeçilmez bir müttefiki olmaya devam ettiğini vurguladı. Hodges, “Önemli isimlerin ABD ile Türkiye arasındaki ilişkilerin önemini, Türkiye’nin NATO içindeki önemini gördükleri konusunda ben iyimserim. Türkiyesiz bir NATO’nun nasıl olabileceğini düşünmek bile istemiyorum” ifadelerini kullandı.
Tanıdığım en iyi askerlerden biri NATO Müttefik Kara Kuvvetleri Komutanı olarak 2012-2014 döneminde İzmir’deki NATO karargahında görev yapan ve Türkiye’yi yakından tanıyan isimlerden Hodges, son dönemde Washington ile Ankara arasında yürütülen temaslardan umutlu, tarafların atacakları karşılıklı adımlarla ilişkilerde güveni yeniden tesis etmelerinin de mümkün olduğunu söyledi. Hodges, Savunma Bakanı Bakan Hulusi Akar’ı yıllardır tanıdığını belirterek, “Hayatım boyunca tanıdığım en iyi askerlerden. Eğer bir şey söylüyorsa, ben bu söylediklerine tümüyle güveniyorum ve ona saygı duyuyorum” dedi. Türkiye’de bazı kesimlerin ABD’nin 15 Temmuz darbe girişimindeki rolü, bölgede bir Kürt devleti kurma planları gibi iddialar nedeniyle kuşkuları olduğunu, ABD’de de Türkiye’nin Rusya’dan S-400 füze savunma sistemi alması nedeniyle tepki bulunduğunu dile getiren Hodges, bu konularda anlaşmazlıkların yakın diyalogla aşılabileceğini söyledi. Hodges, “Bu alanlardaki güvensizliklerin aşılabileceğine inanıyorum. Kuşkuların giderilmesi için tüm düzeylerde sorumluların bir araya gelmeleri gerekiyor” diye konuştu.
Saygıya dayalı 2.0’a geçelim Rusya’nın bölgedeki adımlarının, Çin’in yükselişinin yol açtığı sınamaların, son dönemde Karadeniz çevresinde yaşananların ve Orta Doğu’daki gelişmelerin, Türkiye ile ABD arasında işbirliğinin geliştirilmesi için birçok yeni neden ortaya koyduğunu savunan emekli Korgeneral Ben Hodges, Ankara ile Washington arasındaki ilişkilerin düzeyinin yükseltilmesini, işbirliğinin yeni bir stratejik çerçeveye taşınmasını önerdi. Hodges, “İlişkilerimizin son 70 yılı, Türkiye-ABD 1.0 olarak tanımlanabilir. Bu versiyon artık güncelliğini kaybetti. Artık ilişkilerimizi Türkiye-ABD 2.0 versiyonuna yükseltmemiz gerekiyor. Saygının geçerli olduğu, ABD’nin, Türkiye’nin karşı karşıya bulunduğu tüm farklı tehditleri dikkate aldığı bir ilişkiden söz ediyorum” diye konuştu. ABD’li emekli general, bu yönde atılabilecek birçok adım olduğunu, bu çerçevede iki ülke arasında istihbarat paylaşımının güçlendirilmesinin önemli bir başlangıç olabileceğini söyledi.
Suriye’de kim nerede Suriye’de Barış Pınarı Harekâtı’yla sahada yabancı güçlerin konuşlanmalarında önemli değişiklikler meydana geldi. ABD harekât mahalindeki üslerini boşaltırken, petrol sahaları civarında yerleşmeye öncelik verdi. ABD’nin boşalttığı askeri üs ve noktaların bir kısmına Rusya girdi. Rus güçleri, ABD’nin çekildiği Sırrin, Sebit, Ayn İsa ve Münbiç’teki Saidiye üssünde konuşlandı. YPG/PKK ile ilişkisini kuvvetlendiren Rusya, 20 kadar askeri polisini, Haseke’nin YPG/PKK’nın işgalindeki Amude ilçesinde bir askeri noktaya gönderdi. Ayrıca Rusya, Tişrin Barajı’na, Aynularab’ın kuzeybatısındaki İzaa noktasına ve Ayn el-Arab’ın güneydoğusundaki Ayn İsa beldesinde bulunan Silolar bölgesine de yerleşti. Rus güçlerinin ardından rejim birlikleri de Silolar’a girdi. Rejim, Barış Pınarı sürerken Münbiç’e de Ruslarla birlikte girmişti. Rusya ayrıca Kamışlı Havaalanı’ndaki mevcut noktasını da genişletti.
ABD’nin 11 üssü var ABD güçleri ise Barış Pınarı sırasında 16 üs ve askeri noktadan çekilmiş, harekâtın durmasıyla 6 üsse geri dönmüştü. ABD ordusu, ülkenin kuzeydoğusundaki sınır hattı ve petrol sahalarındaki askeri varlığını güçlendirdi. Haseke’de toplam 5 askeri noktası bulunan ABD, Kahtaniye beldesi ve Kamışlı’nın Himo köyü olmak üzere iki bölgede daha askeri nokta kurma çalışmaları yapıyor. Pentagon halihazırda Haseke’de 5, Deyrizor’da 4, Rakka’da ise 2 olmak üzere toplam 11 üs ve askeri noktada mevcut. ABD, Deyrizor ilinde 2 yeni üs kurmak için çalışmalarını da sürdürüyor. Fransızlar ise Deyrizor, Haseke ve Rakka illerinde 4 askeri noktada mevcut. Konuşlandıkları askeri noktaların tümünü ABD askerleriyle ortak kullanan Fransızlar, hareket kabiliyetlerini ABD ordusuyla YPG/PKK korumasında sağlayabiliyor.