Demokrat Senatör Bob Menendez ve Cumhuriyetçi Senatör Marco Rubio tarafından sunulan "Uygur İnsan Hakları Politikası Yasası" başlıklı yasa tasarısı ABD Senatosu'ndan geçti.
Buna göre, ABD'nin ilgili kurumlarından, "Çin hükümetinin Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde uyguladığı baskı" ve "yaklaşık 1 milyon Uygur Türkünün toplama kamplarına yerleştirilmesine" ilişkin kapsamlı bir rapor hazırlaması talep edildi.
Öte yandan tasarıda, ABD'de yaşayıp Çin'in uyguladığı söz konusu baskılara karşı harekete geçen Uygurların Sincan'daki aile fertlerine yönelik tehdit ve kaçırma eylemlerinin de soruşturulması istendi.
Rubio: ABD geç bile kaldıSenatodan çıkan sonuca ilişkin yazılı bir açıklama yapan Senatör Rubio, şunları kaydetti:
"ABD, Çin hükümeti ve Komünist Parti yetkililerini Sincan'da uyguladıkları sistematik ve korkunç insan hakları ihlalleri ve 1 milyon Uygur Müslüman'ın yerleştirildiği 'eğitim' adı altında kurulan toplama kampları konusunda sorumlu tutmak için geç bile kaldı. Temsilciler Meclisi'ne bu tasarıyı hızlı bir şekilde geçirerek Başkan'ın (Donald Trump) masasına göndermeleri çağrısında bulunuyorum."
Senatör Menendez ise ABD Kongresinin söz konusu tasarıyla haksız yere tutuklanan, takip edilen ve zorla çalıştırılan milyonlarca Uygur'u görmezden gelemeyeceğini göstermiş olduğunu belirterek, "Trump yönetimi Sincan'daki trajik durumu ajandasına koymasa da Kongre'nin gerekli adımları atarak, Çin hükümeti ve Komünist Parti'yi sorumlu tutmasından mutluluk duydum." değerlendirmesinde bulundu.
Çin'in Uygurlara yönelik politikasıÇin'de son yıllarda Uygur Türklerinin yaşadığı Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde eğitim merkezi adı altında faaliyet gösteren kamplar ile Uygurların kimlik ve kültürlerine yönelik ihlaller uluslararası kamuoyu tarafından eleştiriliyor.
Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Konseyine üye 22 ülke, 11 Temmuz'da Çin'in, Sincan Uygur Özerk Bölgesi'ndeki Uygur Türkleri ve diğer azınlıklara yönelik muamelesini eleştiren ve kitlesel gözaltıların durdurulması çağrısında bulunan mektup imzalamıştı.
İnsan Hakları İzleme Örgütünün (HRW) raporunda, son 2 yılda Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde çok sayıda kişinin "önleyici polisiye tedbir" adı altında suçsuz yere alıkonulduğu ve siyasi bakımdan tehlikeli olarak değerlendirilen bireylerin herhangi bir yargı kararı olmaksızın toplama kamplarına gönderildiği belirtilmişti.