ABD''de Demokratlar ve Cumhuriyetçiler kimdir

ABD''de seçmenler, Senatodaki 35 sandalye ile Temsilciler Meclisindeki 435 sandalyenin tamamı için sandık başına gitti. ABD''deki sistemden dolayı Başkan Yardımcısı Mike Pence''in Senato Başkanı sayılması nedeniyle Cumhuriyetçiler çoğunluğu garantilemiş oldu. Kuzey Dakota''da seçimi kazanan Cumhuriyetçi aday Kevin Cramer, Demokrat Partiye Senatodaki ikinci koltuğunu kaybettirdi. Indiana''dan seçimi kazanan Cumhuriyetçi aday Mike Braun, Demokrat Partiye Senatodaki ilk koltuğunu kaybettiren isim olmuştu. Cumhuriyetçi ve Demokrat adaylar arasında kıyasıya bir mücadeleye sahne olan Teksas eyaletinde de Senatör Ted Cruz koltuğunu korumayı başardı. Tüm bu gelişmeler yaşanırken olayın tarihine bakmaya ne dersiniz? Demokratlar ve Cumhuriyetciler kimdir? Ne zaman oluşmuşlardır ve ilkeleri nelerdir sorularını yazımızda bulabilirsiniz.

ABD'de seçmenler, Senatodaki 35 sandalye ile Temsilciler Meclisindeki 435 sandalyenin tamamı için sandık başına gitti. ABD'deki sistemden dolayı Başkan Yardımcısı Mike Pence'in Senato Başkanı sayılması nedeniyle Cumhuriyetçiler çoğunluğu garantilemiş oldu. Kuzey Dakota'da seçimi kazanan Cumhuriyetçi aday Kevin Cramer, Demokrat Partiye Senatodaki ikinci koltuğunu kaybettirdi. Indiana'dan seçimi kazanan Cumhuriyetçi aday Mike Braun, Demokrat Partiye Senatodaki ilk koltuğunu kaybettiren isim olmuştu. Cumhuriyetçi ve Demokrat adaylar arasında kıyasıya bir mücadeleye sahne olan Teksas eyaletinde de Senatör Ted Cruz koltuğunu korumayı başardı. Tüm bu gelişmeler yaşanırken olayın tarihine bakmaya ne dersiniz? Demokratlar ve Cumhuriyetciler kimdir? Ne zaman oluşmuşlardır ve ilkeleri nelerdir sorularını yazımızda bulabilirsiniz.

TENNESSE'NİN İLK KADIN SENATÖRÜ

Tennesse eyaletinde emekliye ayrılan Cumhuriyetçi Senatör Bob Corker'ın yerine aynı partiden Marsha Blackburn seçildi. Blackburn eyalet tarihindeki ilk kadın senatör oldu.

Cumhuriyetçi Partinin 2012 seçimlerindeki başkan adayı Mitt Romney de Utah eyaletinde emekliye ayrılan Orrin Hatch'ın yerine geçerek partisinin Senatodaki konumunu muhafaza etti.

Nebraska eyaletinde ise Cumhuriyetçi Senatör Deb Fischer yarışı kazanarak koltuğunu korudu.

DEMOKRATLAR 6 EYALETTE DAHA ZAFERLE ÇIKTI

Öte yandan, 4 eyalette daha Demokrat isimler Senatoya yeniden seçildi. Tennesse ve Utah eyaletlerinde de Senatoya giren iki yeni isim ve bir senatör partinin yerini korumuş oldu.

Wisconsin'den Tammy Baldwin, West Virginia'dan Joe Manchin, Minnesota'dan Amy Klobuchar, New Mexico'dan da Martin Heinrich Demokrat Partinin Senatodaki koltuklarına yeniden seçilen isimler olarak dikkati çekti.

Hawai'de Demokrat Senatör Mazie Hirono yerini korurken, Minnesota eyaletindeki özel seçimlerde Demokrat Senatör Tina Smith sandıktan galip çıktı.

İlk açıklanan ve resmi olmayan sonuçlarda Bağımsız Vermont Senatörü Bernie Sanders ve Virginia Senatörü Demokrat Tim Kaine'nin ardından 9 eyalette Demokrat, 2 eyalette de Cumhuriyetçi isimler Senatodaki koltuklarını korumuştu.

Seçimlerden önce Senatoda Cumhuriyetçilerin 51 senatörüne karşılık Demokratların 49 sandalyesi bulunuyordu.

100 sandalyenin 35'ini yeniden belirleyecek ara seçimlere girerken Cumhuriyetçilerde 9, Demokratlarda ise 26 sandalye yeni sahiplerini sonuçların ilan edilmesiyle bulacak.

TRUMP: MUHTEŞEM BİR BAŞARIYDI

Ara seçim sonuçlarını yorumlayan ABD Başkanı Donald Trump, “Bu gece muhteşem bir başarıydı. Hepinize teşekkürler” dedi.

Demokrat Parti’nin Tarihi

Demokrat Parti’nin kökeni Thomas Jefferson‘a dayanır. Jefferson ve grubu döneminde “Jefferson’un Cumhuriyetçileri” olarak bilinirlerdi ve Federal Parti ve onun milliyetçi görüşlerinin karşısında güçlü bir şekilde yer alırlardı.

Demokratlar parti sembolü olarak kendilerine eşek figürünü seçmişlerdir; bunun da nedeni “bırak insanlar yönetsin” (let the people rule) ideolojik görüşü karşısında yer alan ve açıktan “ahmak” olarak adlandırılan Andrew Jackson yüzünden.

Demokrat Ulusal Komite resmi olarak 1848 yılında kuruldu. Sivil Savaş sırasında parti içinde bir ayrılık meydana geldi. Bu fikir ayrılığı köleliğe karşı olanlar ile köleliği savunanlar arasında yaşandı ve bu ayrılığın neticesinde şu anki haliyle bildiğimiz yeni Demokrat Parti meydana geldi.

Cumhuriyetçi Parti’nin Tarihi

Cumhuriyetçi Parti Sivil Savaş öncesi kuruldu ve varlığının temel sebeplerinden biri çok uzun zaman süren köleliğe karşı duruşlarıydı. 1856 yılında John C. Freemont’ı başkan adayı olarak gösteren küçük üçüncü bir partiydi. 1860 yılında aday gösterdikleri Abraham Lincoln ABD devlet başkanı seçilince ABD siyasetinin önemli partilerinden biri haline geldi. Lincoln’ün savaş süresince ülkeyi iyi yönetmesi ve köleliği sonlandırma politikaları insanları bu parti altında birleştirdi ve Cumhuriyetçi Parti’yi ABD politikasının önemli figürlerinden biri haline getirdi.

Cumhuriyetçi Parti’nin sembolü fildir ve bu sembol 1874 yılında Harpers Weekly dergisinde partiyi fil olarak gösteren bir karikatürden alınmıştır.

Demokratlar ile Cumhuriyetçiler Arasındaki Fark Demokratların 1824’te, Cumhuriyetçilerin de 1854’te ABD’nin güçlü iki partili politik sistemini kurmasıyla her şey rayına oturdu. Şimdi iki partinin temel politika farklılıklarını inceleyelim.

Vergi Politikası Her iki parti de vergi indirimini destekler fakat bu indirimlerin kimlere yapılması noktasında farklı düşüncelere sahiptirler. Demokratlar vergi indirimlerinin sadece orta sınıf ve dar gelirli aileler için yapılması gerektiğine inanır ve varlıklı üst sınıf ile kurumsal şirketlerden daha fazla vergi alınması gerektiğini savunur.

Cumhuriyetçiler ise vergi indiriminin hem büyük firmalar hem de gelir durumu farklı olan tüm vatandaşlar için dolayısıyla herkes için yapılması gerektiğini savunur.

Sosyal Meseleler Demokratlar ile cumhuriyetçilerin ayrıştığı bir diğer nokta da sosyal meselelere olan yaklaşımlarıdır. Cumhuriyetçiler sosyal konularda daha muhafazakar olma eğilimindedirler. Eşcinsel evliliğe karşı olup, kadın ile erkek arasındaki evlilikleri destekleme eğilimi gösterirler. Ayrıca kürtaja da karşıdırlar ve bireysel silahlanmayı savunurlar.

Demokratlar sosyal konularda daha ilerlemeci bir bakış açısına sahiptirler ve hem kürtajı hem de eşcinsel evliliği desteklerler. Bunun yanında bireysel silahlanmaya sınır getirilmesi ve kontrol altında tutulması noktasında da güçlü şekilde dururlar.

Emek ve Serbest Ticaret İş ve ekonomi noktasında demokratlar ile cumhuriyetçiler çok keskin fikir ayrılıklarına sahiptirler. Cumhuriyetçiler asgari gelirin artışının karşısında durma eğilimi gösterirler. Bunun sebebi olarak da; iş sahiplerinin giderleri düşük tutup vatandaşlar için ürün ve servis sunma imkanlarına sahip olmaları gösterilir. Asgari ücret artarsa şirketler çalışanlarına maaş ödeyemezler, maaş ödeyemeyince servis ve üretim durur şeklinde düşünürler.

Demokratlar ise asgari ücretin artışını desteklerler. Böylece tüm vatandaşların daha fazla para sahibi olup ürün ve hizmet alabilmelerini savunurlar. Demokratlar vatandaşların işlerini koruyabilmeleri için ticari kısıtlamaları desteklerler. Cumhuriyetçiler ise tüketiciler için giderleri düşük tutabilmek için serbest ticareti desteklerler.

Sağlık Hizmetleri Demokratlar sağlık sistemi üzerinde devletin çok fazla kural koymasını savunur. Herkesin tüm sağlık hizmetlerine erişebilmesini savunur.

Cumhuriyetçiler ise devletin sağlık sistemine çok fazla müdahil olmasının karşısında durur ve bu durumun endüstrideki giderleri arttıracağı ve sağlık sistemindeki kaliteyi de düşüreceğini söyler.

Sosyal Programlar Demokratlar devletin ihtiyaç sahipleri için devlet yardımı, işsizlik maaşı, yiyecek ve ilaç kuponları gibi sosyal programlarını destekler ve savunur. Daha fazla verginin bu programlara aktarılmasını isterler.

Cumhuriyetçiler ise bu programların bir gereklilik olduğunu kabul eder fakat bu programlara çok fazla para harcanmasının karşısında durur ve çok sıkı denetlenmesi gerektiğini söyler. Cumhuriyetçiler ihtiyaç sahiplerine yardımları devletten daha çok özel firmaların ve kuruluşların yapmasını destekler.

Dış Politika Demokratlar ile cumhuriyetçiler arasındaki en büyük fikir ayrılıklarından biri de dış politikadır. Genel olarak konuşmak gerekirse; askeri müdahalenin gerekli olduğu durumlarda, demokratlar asker göndermektense hedeflere uzaktan saldırılardan yanadır.

Cumhuriyetçiler ise ABD çıkarlarına ters düşen rejimleri doğrudan askeri müdahale ile değiştirme eğilimindedirler. Her iki parti de diğer ülkelere askeri yardım göndermeyi destekler fakat bu yardımın şeklinin nasıl olması gerektiği noktasında ayrışır. Örneğin cumhuriyetçi başkan George Bush’un döneminde ABD Irak’ı işgal etmiştir. Demokrat başkan Obama döneminde ise ABD Afganistan ve Irak’tan askerlerini çekmiştir. Obama döneminde drone’lar ile saldırılar artmıştır.

Enerji ve Çevre Konuları Her iki partinin çevre ve enerji politikaları noktasında da farklılıkları vardır. Demokratlar çevreyi korumak için petrol çıkarma işlemlerinin sınırlandırılması gerektiğini savunur.

Cumhuriyetçiler ise tüketici giderlerini düşürmek için petrol çıkarma işlemlerinin arttırılmasını destekler.

Demokratlar alternatif enerji kaynaklarını araştırma eğilimindedir, cumhuriyetçiler ise hangi enerji türünün pratik olduğuna pazarın karar vermesi gerektiğini söyler.

Eğitim Demokratlar daha ilerlemeci bir eğitimden yanadır. Cumhuriyetçiler ise daha muhafazakar bir eğitimden sistemini destekler ve daha uzun süreli eğitim saatlerinin olması gerektiğini söyler.

Demokratlar öğrencilere ilerde ödemeleri kaydıyla daha fazla burs yardımı yapılmasını isterken, cumhuriyetçiler ise bu yardımların devlet tarafından değil özel sektör tarafından yapılması gerektiğini savunur.

Suç ve İdam Cezası Cumhuriyetçiler suçlulara karşı daha sert cezalar verilmesini savunur. Buna uyuşturucu satıcıları da dahildir. Ayrıca idam cezasını da gerekli görürler.

Demokratlar ise uyuşturucu satışı gibi şiddet içermeyen suçların daha hafif cezalandırılması ve bu insanların rehabilite edilmesi gerektiğini söyler. Demokratlar idam cezasına tamamen karşıdır.

Demokrat parti kökenli ABD başkanları; Franklin Roosevelt, John F. Kennedy, Bill Clinton, Woodrow Wilson, Jimmy Carter, Barack Obama.

Cumhuriyet parti kökenli ABD başkanları; Abraham Lincoln, Teddy Roosevelt, Ronald Reagan, George Bush, Richard Nixon.