ABD'li yapımcı 'Forrest Gump' ile aynı duyguları hissettiriyor

ABD'li yapımcı Porras, "Batlır, uzun yıllar önce Robert Zemeckis ile çektiğimiz 'Forrest Gump' filmindeki duyguları hissettirdi bana." dedi.

"Yüzüklerin Efendisi" serisinin yapımcılarından Rick Porras, "Batlır" isimli filmin post prodüksiyon çalışmalarına katıldı.

Bugüne kadar birçok farklı yapımda görev alan Porras, TRT TV Filmleri Projesi kapsamında çekilen, yönetmen koltuğuna Stare Yıldırım'ın oturduğu yapıma ilişkin AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Batlır" filminde sorumlu yapımcı olarak görev aldığı için heyecanlı olduğunu söyledi.

Yaklaşık 10 yıldır arkadaşlıkları olan Stare Yıldırım'ın yazar ve yönetmen olarak harika bir iş çıkardığını aktaran Porras, fırsat eşitsizliği nedeniyle sayısı az olan kadın yönetmenlerden birine destek olduğu için ayrıca mutluluk duyduğunu dile getirdi.

Porras, "Batlır"ın çok özel bir film olduğuna değinerek, "Batlır, uzun yıllar önce Robert Zemeckis ile çektiğimiz 'Forrest Gump' filmindeki duyguları hissettirdi bana. Evet iki filmin de hikayeleri birbirinden farklı ama yarattığı duygu çok benziyor. Stare'nin oyuncu yönetimindeki başarısının bunda etkisi büyük. Aktörler müthiş bir performans sergilemiş. Buna şahit olmak, oyuncuları hangi dilde izlerseniz izleyin her zaman harika bir deneyim." diye konuştu.

"Evrensel bir film"

Filmin konusunun kendisini çok etkilediğini aktaran yapımcı, bunun nedenlerini şöyle açıkladı:

"Her dilden ve kültürden insanın hemen bağ kurabileceği evrensel bir film 'Batlır'. Olmadığımız biri gibi davranmak ya da toplumun bize direttiği şey olmak yerine, nasıl mutluysak o halimize sahip çıkmamız gerektiğini anlatıyor. Bunun Türkiye'de de ABD'de de böyle olduğuna eminim. İnsanlar kendilerinden hoşnut olmayı, bedenleriyle mutlu olmayı, çevrelerindeki dostlarına ve sahip olduğu ailesine değer vermeyi öğrenmenin mücadelesini veriyor."

"Fiziksel farklılığı olan bir gencin hikayesi"

Yönetmen ve yazar Stare Yıldırım da sinema sektöründeki ilk deneyimlerini ABD'de kazandığını ve ilk yönetmenliği de orada yaptığını anlattı.

"Batlır"ın ilk uzun metraj filmi olduğuna vurgu yapan Yıldırım, "Senaryonun ilk versiyonu Nuh Kerem Pilavcı ve Gökçe Eyüboğlu tarafından yazılmış ve TRT Televizyon Filmleri Projesi çerçevesinde değerlendirilmişti. Kendimi TRT'ye tanıttım ve ellerinde iyi bir senaryo varsa talip olduğumu söyledim. Bana bu senaryoyu yönlendirdiler. Yapımcı ve yönetmen olarak projeye dahil olduğumda, yurt içinden ve yurt dışından senaryo danışmanları ve yapımcıların da olduğu bir ekip kurarak senaryoyu geliştirmeye başladım. Yaklaşık 2,5 senelik bir süreçti bu ve senaryo çekime hazır hale geldiğinde 'koca kafalı bir genç' fikrine sadık kalsak da elimizdeki hikaye çok daha güçlü ve evrensel bir hale gelmişti." ifadelerini kullandı.

Yıldırım, filmde kafası normalden büyük bir çocuğun hikayesini ele aldıklarını belirterek, şöyle devam etti:

"Bu film bir hastalık ya da engelli insan hikayesi değil, fiziksel farklılığı olan bir gencin hikayesi. Günümüzde estetik algısı ve görsel kaygı öyle bir hale geldi ki öleceğini bilse dahi riskli estetik operasyonları göze alan insanlar var. Son derece trajik aslında ancak filmin tonunu bu trajedi üzerinden değil, büyülü komedi türünden beslenerek ve fantastik öğeler kullanarak oluşturmaya çalıştım. Mesela kahramanımızın akıl hocası, duvarında asılı duran bir balina posteri. Çıkardığı ses frekansı diğer balinalar tarafından anlaşılmadığı için eş bulamayan, bilim insanları tarafından dünyanın en yalnız balinası diye adlandırılanı '52 Hertz'le dertleşiyor koca kafalı Batlır."

"Batlır"ın konusu

Yapımını Stare Film'in üstlendiği "Batlır"ın konusu özetle şöyle:

"Kafası normalden büyük olduğu için 9 kg olarak doğan Batlır'ın, büyüdükçe bu konuda sosyal fobileri oluşur. Batlır, 20'li yaşlarına geldiğinde kafasını küçültmek ister ve ameliyatı için gereken parayı bulmak adına televizyonda bir bilgi yarışmasına katılmaya karar verir. Fobileri yüzünden sokağa dahi beresiz çıkamayan biri için canlı yayına katılmak büyük bir maceraya dönüşür. Batlır'ın şefkatli annesi vefat etmiş ve Batlır, kendisini seven ama sevgisini gösteremeyen, taksi şöförlüğü yapan babasıyla yaşamaya başlamıştır."