ABD şimdi de Yunanistan'ı kullanıyor

Özlem Doğan

Karşılıklı açıklamalarla Türkiye ile Yunanistan arasındaki gerilim tırmanırken Türkiye’nin uyarılarına rağmen provokatif tavrını sürdüren Yunanistan’ı Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sert bir ifadeyle uyardı. ABD Dışişleri Bakanlığı, Türkiye ve Yunanistan’ı bölgede barış ve güvenlik için birlikte çalışmaya ve aralarındaki ayrılıkları diplomatik yoldan çözmeye çağırırken Türkiye kararlılığını net bir şekilde ortaya koydu ve Yunanistan’ın anlaşmalara aykırı olarak silahlandırdığı adaların egemenliğini tartışmaya açabileceğini yineledi. Hem Rusya-Ukrayna savaşı sürerken hem de Türkiye’nin Suriye’ye gerçekleştireceği harekât öncesi Yunanistan’la yaşanan gerilimi Siyaset Bilimci Akademisyen Doç. Dr. Ali Fuat Gökçe ile Terör ve Güvenlik Uzmanı Gürsel Tokmakoğlu Milat’a değerlendirdi.

Yunanistan’ın bir vekil ülke olduğunu ifade eden Doç. Dr. Ali Fuat Gökçe, “Bugün ABD, Rusya’ya karşı Ukrayna, İsveç ve Finlandiya’yı kullanırken bu bölgede kendi politikalarına ters hareket eden Türkiye’ye karşı da Yunanistan’ı kullanıyor. Rusya-Ukrayna savaşında prestij elde eden Türkiye’nin gücü ve önemi artınca Yunanistan Türkiye’nin itibarını kaybettirmek için politikalar geliştirmeye başladı. Ayrıca Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyine yapacağı bir harekât olunca ABD bölgede Türkiye’nin önünü açmak istemedi ve durdurmak için dikkatini başka yöne çevirebilmek için Ege Denizi ve Doğu Akdeniz’de gerilimi artırmak istedi” dedi.

Doç. Dr. Ali Fuat Gökçe

ABD’nin DEAŞ ve PKK gibi vekil terör örgütlerinin ardından Yunanistan gibi vekil ülkeleri kullanmaya başladığını belirten Gökçe, “Miçotakis geçtiğimiz günlerde Selanik’in belediye radyosunda Balkanlarla ilgili açıklama yaparken gazetecilerin Türkiye sorusu üzerine gündemlerinde Türkiye olmadığını söyledi. ABD desteğiyle hareket eden Yunanistan’ın amacı; dikkatini Ege Denizi’ne çekmeye çalıştığı Türkiye’nin Suriye’ye yapacağı muhtemel harekâtı önleyebilmek ve Türkiye’nin itibarını zedelemek” şeklinde konuştu.

ABD Başkanı Biden’la Yunanistan Başbakanı Miçotakis’in aynı tarihte seçilmiş olmasına dikkat çeken Gürsel Tokmakoğlu, “Hem bu seçilme tarihlerini hem de Ege sahasında Yunanistan’la ilişkilerimizle Doğu Akdeniz’i birlikte okumamız gerekiyor. Böylece ABD, Yunanistan, İsrail ve GKRY’nin birlikte hareket etmesinin gerekçelerini de bulabiliriz. 2013’te başlatılan faaliyetin devamı olarak ABD ve Yunanistan’ın diğer ülkelerle birlikte hareket ettiği bir enerji ve savunma kanunu çıkarıldı. Ege konusunun bu kanuna istinaden okunması gerekiyor. Bu gelişmelerin hepsi; GKRY ve Yunanistan’a verilen desteklerle Miçotakis’in arka bulmasında öncelik almasının sebebi Ukrayna-Rusya savaşıdır” ifadelerini kullandı.

Gürsel Tokmakoğlu

AB’nin enerjiye ihtiyacı olduğunu vurgulayan Tokmakoğlu sözlerini şöyle noktaladı:

“Enerji şirketleri, ABD ve AB’ye ‘Doğu Akdeniz’den size gaz tedarik ederiz ama bunu öncelendirmeniz için bölgedeki sorunları çözmeniz gerekiyor’ şeklinde cevap verdi. Miçotakis’ten bu konuları gündeme getirmesini isteyip plan içerisine girdiler. Karşı karşıya kaldığımız gerilim Ege’deki mevzularla alakalı değil, ABD, İsrail, GKRY ve Yunanistan’la birlikte dolaylı olarak Rusya’nın da içinde olduğu bir çerçeveye oturdu. Türkiye’nin hem Ukrayna olan münasebetleri hem NATO ve AB ile olan ilişkileri, terörle mücadele ile birlikte tüm sorunların hepsinin birden üst üste gelmesinin sebebi bu. Çok taraflı denklemler var, meseleyi geniş okumak gerekiyor.”