ABD liderliğindeki DAEŞ'e karşı uluslararası koalisyonun en önemli ülkelerinden bir diplomat, Türkiye ile varılan anlaşmayı, Türk medyasının Ankara temsilcilerine değerlendirdi. ABD'nin ve koalisyonun 'net yaklaşımını' vurgulayan 'batılı diplomat', şunları söyledi:
TÜRKİYE-ABD ANLAŞMASININ ÖNEMİ
Türkiye ve ABD arasındaki son gelişmiş işbirliği DAEŞ'e karşı ek bir baskı yaratacak ve bölgesel sorunların çözülmesinde çok yardımcı olacak. Çünkü, Türkiye'nin sınır boyundaki askeri tesisleri DAEŞ'e karşı daha sık ve güçlü baskı oluşturacak.
UZUN DÖNEM İŞBİRLİĞİ
ABD-Türkiye işbirliği kısa süreli de değil, uzun dönemli. Türkiye'nin DAEŞ'e karşı daha geniş operasyonlara katılması için birlikte çalışıyoruz. Bunun detayları görüşülürken uçuşların güvenliği için Türkiye'den DAEŞ'e karşı bağımsız hava operasyonları yapmamasını istedik. Yakında TSK'nın DAEŞ'e karşı geniş operasyonlarda bulunmasını bekliyoruz.
TÜRKİYE CİDDİ DEĞİL ALGISI YANLIŞ
Türkiye'nin DAEŞ'e karşı mücadelede ciddi olmadığı ve "ABD'ye İncirlik ve diğer üsleri kullandırma görüntüsü altında PKK'ya operasyon yapmak istediği" yönündeki algı doğru değil. Bu, Türkiye'nin DAEŞ'e yönelik sağlayacağı yararlara karşı çok dar görüşlü bir bakış. İncirlik'in dışında başka üslerin kullanılmasını da Türkiye önerdi.
ÇOK SAYIDA YAZILI MUTABAKAT VAR
DAEŞ'e karşı Türkiye ile işbirliğine ilişkin birden fazla anlaşma ve üzerinde mutabakata varılmış konu var, yazılı olarak. Bu mutabakat hem ABD ile Türkiye, hem de diğer koalisyon ortakları arasında; bir sonuç elde edene kadar.
İHA'LAR VURUYOR, UÇAKLAR GELECEK
Halen İncirlik'ten silahlı insansız hava araçları operasyonları başlatıldı. Bunlara savaş uçakları da katılacak ve daha fazlası gelecek. Türk uçaklarının da katılmasını bekliyoruz.
İLK HEDEF DAEŞ'İ TÜRKİYE SINIRINDAN KOVMA
Amacımız, DAEŞ'i Türkiye sınırından geriye itmek ve Türk sınırına yakın bölgelerdeki kontrolünü kaybetmesini sağlamak. Öncelikli hedef Azez ve Cerablus arasında DAEŞ'i kontrol ettiği bölgeden çıkarmak, alanını daraltmak; para, silah, lojistik ve savaşçı kaynağını kesmek; nihayetinde de yenilgiye uğratmak. DEAŞ'tan boşalan alanları yerel unsurların geri almasını sağlamak.
ETNİK TEMİZLİK FIRSATÇILIĞINA HAYIR
Ancak bu, Suriye'de destek vermekte olduğumuz etnik unsurların DAEŞ'le mücadeleden yararlanarak demografik yapıyı değiştirmelerini tasvip ettiğimiz anlamına gelmez, bunu desteklemiyoruz. DAEŞ'in bölgeden uzaklaştırılmasına yardımcı olan yerel güçler, bu bölgelerin demografisinin değişmemesine saygılı olmak zorunda.
PYD'Yİ UYARDIK; DEMOGRAFİYİ BOZMAYIN
PYD'ye şunu çok açıklıkla ifade ettik ki, Suriyeli Araplar, Türkmenler ve Kürtler güvenli olduğunu hissettiklerinde topraklarına dönebilmelidir. ABD liderliğindeki koalisyon, temel politika olarak birleşik Suriye'yi destekliyor ve etnik ve dini kökenlere bakılmaksızın, tüm unsurların temsil edileceği bir hükümet hedefliyor.
PYD STRATEJİK ORTAK DEĞİL
Hiçbir ABD'li yetkiliyi duymadım ki, PYD'yi stratejik müttefik olarak değerlendirmiş olsun. ABD için stratejik müttefik tanımı çok farklı anlamlar içerir. Suriye'de yerel unsurların taktiksel olarak desteklenmesi farklıdır.
KARA OPERASYONU PLANI YOK
Şu anda Amerikalı veya Türk askeri güçlerinin kara operasyonları yapması konusunda herhangi bir görüşmemiz yok.
KANDİL'İN VURULMASINA KARIŞMAYIZ
Türkiye'nin hangi coğrafi bölgelerde ne yapmak isteyeceği Türk devletinin vereceği bir karardır. Bazı koalisyon ülkeleri Suriye'deki operasyonlara, bazıları Irak'a bazıları ikisine birden odaklanmakta. Türkiye'nin bu konuda vereceği her türlü karara saygılıyız.
OPERASYON BİR GÜN GECİKTİ Mİ?
(Kandil'e ilk operasyonun ABD Savunma Bakanı'nın Erbil ziyareti nedeniyle bir gün ertelendiği iddiası) Bu senaryoyu doğrulayacak, o yönde bir bilgi yok.
TÜRKİYE PKK SALDIRISINA CEVAP VERİYOR
PKK'ya yönelik mücadeleyle ilgili olarak ABD Türkiye'nin kendi savunma hakkına saygı duyuyor. Operasyonların PKK tarafından başlatılan saldırılara bir cevap olarak yapıldığını da zaten ifade ettik
SİVİL KAYIP İDDİASI YALANI
(Kandil'de sivil kayıp iddiası) Operasyonların sivil kayıp ihtimalini en aza indirecek şekilde yapılmasına biz de gayret ediyoruz. Ancak ne yazık ki zaman zaman bu olabiliyor, üzüntü duyuyoruz. Türkiye'nin Kuzey Irak operasyonu sırasında sivil kayıplar olduğu haberlerini gördük, ancak Türk hükümetinin bu konuda bir inceleme başlatılacağını söylemesi, gerçeklerin ortaya çıkarılması açısından bu en önemli yol. Bu, ABD'nin de Irak'ta, Afganistan'da gösterdiği yaklaşıma benziyor.
ÖNCE PKK TERÖRÜ DURMALI
ABD'nin çözüm sürecine ilişkin duruşu şu; çözüm süreci bir iç meseledir, iç süreçtir ve öyle de sürmelidir. Bu sürece geri dönülmesi için atılacak ilk adım PKK'nın terör saldırılarına son vermesidir. İlk adım budur.
"ÇÖZÜM SÜRECİ İÇ MESELEDİR"
(Avrupa'daki KCK Yürütme Kurulu Üyesi Zübeyir Aydar'ın Amerika'nın Sesi'ne yaptığı açıklamadaki "ABD Türkiye ile bizi bir masada buluştursun" önerisi) Bu açıklamayı görmedim. Ama genel yaklaşım, PKK Türkiye için olduğu kadar ABD için de bir yabancı terör örgütüdür. Çözüm süreci Türkiye için bir iç meseledir. Türkiye ve Türkler'in çözmesi gerekin bir konudur. Kaynak: Mustafa Kartoğlu - Star