Amerikan üniversite kampüslerinde nisan ayına damga vuran ve Gazze'ye destek amacıyla gerçekleştirilen öğrenci protestolarının ardından ABD Temsilciler Meclisi'nde düzenlenen oturumda, Northwestern Üniversitesi Başkanı Michael Schill, Rutgers Üniversitesi Başkanı Jonathan Holloway ve California Üniversitesi-Los Angeles (UCLA) Başkanı Gene Block vekillerin sorularını yanıtladı.
Özellikle Cumhuriyetçi Kongre üyelerinin, öğrenci gösterilerini "antisemitik" olarak nitelediği oturuma katılan üniversite başkanları, gösterilerde Hamas'ın övüldüğü ve buna izin verilmesinin üniversite yönetimlerinin "kabahati" olduğu suçlamasıyla karşılaştı.
Bazı Demokrat vekiller de birçok kampüste protestoların ifade özgürlüğü sınırını geçerek zaman zaman Yahudi karşıtı bir seviyeye ulaştığını savunurken, bazı Demokrat temsilciler ise üniversite başkanlarını Filistin'e destek veren öğrencilerin "ifade özgürlüğü ve protesto haklarını yeterince savunmadıkları" gerekçesiyle eleştirdi.
- Cumhuriyetçi vekiller, protestoları "Hamas'a destek gösterileri" diye çarpıttı
Cumhuriyetçilerin önemli isimlerinden Elise Stefanik, ABD genelindeki Filistin'e destek ve İsrail'e tepki gösterilerinde kurulan çadır kamplarını "Hamas destekçisi çadır kampları" olarak nitelendirdi.
Stefanik, Northwestern Üniversitesi'ndeki gösteriler nedeniyle üniversite başkanı Schill'i eleştirdi ve okul yönetiminin Filistin destekçisi göstericilerle vardığı anlaşmaya atıf yaparak bu anlaşmada Yahudi öğrencilerin dışlandığını ve bunun "antisemitizm" olduğunu savundu.
Schill ise Stefanik'in konuyla ilgili açıklamalarına katılmadığını ve okulda Yahudi öğrencilerin hiçbir şekilde dışlanmadığını savundu.
Daha sonra söz alan Cumhuriyetçi vekil Jim Banks, üniversite başkanlarına "Hamas ile Husilerin terör örgütü olup olmadığını" sordu. Bu konuda siyasi bir yorum yapmak istemeyen üniversite başkanlarını sıkıştıran Banks, canlı yayında başkanlardan "Hamas terör örgütüdür" demelerini istedi.
- Üniversite başkanlarına "İsrail soykırımcı bir devlet mi?" sorusu
İsrail ile ilgili birçok başlığı gündeme taşıyan bazı Cumhuriyetçi vekiller ise üniversite başkanlarına, "Size göre İsrail soykırımcı mı, değil mi?" diye sordu.
Cumhuriyetçi Bob Good ile Eric Burlison, aynı soruyu birçok kez gündeme getirerek üniversite başkanlarından canlı yayında, "İsrail'in soykırımcı olduğunu düşünüyor musunuz?" sorusuna yanıt vermelerini istedi.
Rutgers Başkanı Holloway, ilk cevabında, her ülkenin var olma ve kendini savunma hakkı vardır diye cevap vermekle yetindi, ancak daha sonra aynı soru tüm başkanlara yeniden sorulunca üç üniversite başkanı da "İsrail soykırımcı değildir" ifadesini kullandı.
- Demokratlardan hem antisemitizm hem de ifade özgürlüğü eleştirisi
Diğer yandan oturumun farklı bölümlerinde söz alan Demokrat vekiller bazı kampüslerdeki gösterilerin antisemitizme kaydığını ve bunun kabul edilemez olduğunu savunurken, bazı vekiller ise daha ziyade gösterilerin ifade özgürlüğü kapsamında korunmasının önemine işaret etti.
Demokrat Pramila Jayapal, kampüslerde ifade özgürlüğü konusunu Cumhuriyetçilerin bir silah haline getirdiğini ve "antisemitizm" kalkanı altında kullandığını ifade ederek Cumhuriyetçilerin bu konudaki söylemlerini eleştirdi.
Northwestern Üniversitesi Başkanı Schill'e bu konudaki görüşünü soran Jayapal, öğrencilerin şiddete başvurmadan herhangi bir konudaki eleştirilerini protestolarla dile getirmeye hakkı olduğunu vurguladı.
Bir diğer Demokrat isim Bobby Scott ise üniversite kampüslerinde sadece antisemitizmle mücadele değil, aynı zamanda İslamofobi ve zenofobi ile de mücadele edilmesi gerektiğinin altını çizdi ve oturuma katılan üniversitelerden bu konuda mücadele sözü istedi.
- Ilhan Omar'dan UCLA başkanına tepki
Öte yandan Demokrat Minnesota Vekili Ilhan Omar, UCLA kampüsünde nisan ayında İsrail destekçisi bir grubun, Filistin destekçisi göstericilere yönelik saldırısını ve üniversite yönetiminin ve polisin bu saldırıya sessiz kalmasını eleştirdi.
Omar, UCLA Başkanı Block'a, "UCLA ile ilgisi olmayan kişiler tarafından gerçekleştirilen bu saldırı dolayısıyla utanmalısınız. Öğrencilerinizi yüz üstü bıraktınız, bundan dolayı utanmalısınız. Barışçıl göstericilerin kızgın bir grup tarafından sabote edilmesine izin verdiğiniz için de utanmalısınız." şeklinde seslendi.
Söz konusu olayın sorumlularıyla ilgili hiçbir şey yapılmadığını da ifade eden Omar, şimdi de bu olayın ters çevrilerek Cumhuriyetçiler tarafından "antisemitizm" şemsiyesi altında bir silah olarak kullanıldığını dile getirdi.