ABD'nin Pasifik'teki 7. Filosundan yapılan açıklamada, uçağın, Tayvan Boğazı'nda uluslararası hava sahasından geçtiği belirtilerek "ABD, Tayvan Boğazı'nda uluslararası hukuka uygun hareket ederek tüm ülkelerin seyrüsefer hakları ve özgürlüklerini korumaktadır." denildi.
Açıklamada, "Hava aracının Tayvan Boğazı'ndan geçişi, ABD'nin özgür ve açık Hint-Pasifik anlayışına bağlılığının göstergesidir. ABD ordusu, uluslararası hukukun izin verdiği her yerde hareket etmeyi, uçmayı ve yelken açmayı sürdürecektir." ifadesine yer verildi.
Çin Halk Kurtuluş Ordusunun, Tayvan ve çevresinden sorumlu Doğu Cephesi Komutanlığı ise yaptığı açıklamada, Çin savaş jetlerinin, ABD uçağının geçişini takip ettiğini bildirdi.
Açıklamada, komutanlığa bağlı birliklerin daima teyakkuzda olduğu, bölgesel barış ve istikrarın yanında ulusal egemenliği ve güvenliği kararlılıkla koruyacağı belirtildi.
Tayvan Adası'nı topraklarının parçası ve Tayvan Boğazı'nı da kara suları olarak gören Çin, başka ülkelerin bölgedeki seyir ve keşif faaliyetlerine karşı çıkıyor. Bu tür hareketler ülkeler arasında gerginliğe sebep oluyor.
- Alman savaş gemileri Boğaz'dan geçiş yapmıştı
Alman donanmasına ait bir fırkateyn ile ikmal gemisi, 13 Eylül'de Çin'in itirazlarına rağmen Tayvan Boğazı'ndan geçiş yapmıştı.
Almanya Savunma Bakanı Boris Pistorius, Güney Kore'den Filipinler'e yolculuk yapan gemiler için "uluslararası sularda" en kısa ve güvenli rota olduğunu belirterek geçişi savunmuştu.
Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mao Ning, yaptığı açıklamada gemilerin geçişine tepki göstererek "Tayvan sorunu, bir seyrüsefer serbestisi meselesi değildir, Çin'in egemenliği ve toprak bütünlüğüyle ilgilidir." ifadelerini kullanmıştı.
Çin'in Berlin Büyükelçiliğinden yapılan açıklamada ise, "Tayvan Boğazı'nın, 'uluslararası sular' değil, Çin'in 'iç suları', 'karasuları', 'muttasıl bölgesi' ve 'münhasır ekonomik bölgesi' olduğu" belirtilerek Almanya'ya Çin'in egemenliğine saygı gösterme ve "tek Çin" ilkesine uyma çağrısı yapılmıştı.