Üye ülkenin, Avrupa Birliği (AB) Konseyindeki oy hakkının elinden alınmasını öngören ve "nükleer seçenek" olarak adlandırılan 7. maddenin Polonya'dan sonra Macaristan için devreye sokulması ihtimaline Budapeşte, "şantajlara boyun eğmeyeceğiz" yanıtını verdi.
Cezai yaptırım uygulanabilmesi için ilerleyen süreçte diğer tüm üye devletlerin onayı gerekiyor. Polonya ve Macaristan'ın AB Konseyindeki nihai oylamada birbirlerini desteklemesi öngörüldüğünden 7. maddenin işletilebilmesi uzak ihtimal olarak değerlendiriliyor.
AB'nin 7. maddeyi işletme süreci
Üye devletlerin üçte birinin, AP'nin veya AB Komisyonunun gerekçeli önerisi üzerine ve AP'deki oylamadan sonra konu, AB Konseyine taşınacak.
Tüm üye devletlerin temsil edildiği AB Konseyindeki oylamada üyelerin beşte dördünün onayıyla, "Birlik değerlerinin bir üye devlet tarafından ciddi biçimde ihlaline yönelik açık bir risk" bulunduğunun tespit edilmesi gerekiyor.
Konsey, bu tespiti yapmadan önce ilgili üye devleti dinleyecek ve bu devlete tavsiyelerde bulunabilecek. Konsey, bu tespitin dayandığı gerekçelerin geçerliliğini sürdürüp sürdürmediğini düzenli olarak kontrol edecek.
Kontrollerin ardından, AB Konseyi, üye devletlerin üçte birinin veya AB Komisyonunun önerisi üzerine ve AP'nin onayını aldıktan sonra, birlik değerlerinin bir üye devlet tarafından "ciddi ve sürekli biçimde" ihlal edildiğini oy birliğiyle tespit etmesi gerekiyor.
Konsey'in, "birlik değerlerinin ciddi ve sürekli bir şekilde ihlal edildiğini" tespit etmesi halinde, ilgili üye devletin hükümet temsilcisinin Konseydeki oy hakları da dahil, haklarından bazılarının askıya alınmasına, nitelikli çoğunlukla karar verilebilecek.
"Macaristan şantajlara boyun eğmeyecek"
Macaristan Başbakanı Victor Orban, pazartesi günü AP'de yaptığı konuşmada, "Şantajlara boyun eğmeyeceğiz. Macaristan sınırlarını koruyacak, kaçak göçmenleri durduracak ve haklarını savunacaktır." demişti.
AP’nin hazırladığı raporda 37 hata bulunduğunu kaydeden Orban, "Siz bir hükümeti değil, bir ülkeyi cezalandırıyorsunuz. Macaristan’ın geleceği hakkında Macar halkının yerine siz karar vermek istiyorsunuz." ifadelerini kullanmıştı.
Polonya-Macaristan bloku AB'ye karşı
Brüksel tarafından benzer suçlamalara maruz kalan Macaristan ve Polonya, iddiaları kabul etmiyor.
Polonya'nın sağcı hükümeti ile AB Komisyonu son iki yıldır birçok konuda karşı karşıya geldi. Daha önce kürtaj yasağı, mültecilerin kabulü, Yahudi soykırımını inkar yasası gibi konularda almış olduğu kararlarla eleştirilerin hedefinde olan Varşova, bu kez yargı reformu konusunda Brüksel ile çatışma yaşıyor.
Polonya hükümeti AB Komisyonu ile uyuşmazlığa neden olan ve bazı değişikliklerle yeniden hazırlanan yasa tasarılarını, birtakım revizyonlar gerçekleştirmek suretiyle yaklaşık bir yıldır müzakere ediyor.
Polonya Adalet Bakanı ve Başsavcı Zbigniew Ziobro’nun AB Komisyonu’na tepki olarak söylediği "Brüksel’deki görevliler tarafından tanımlanan bazı değerlerin sorgusuz sualsiz Polonya tarafından kabul edilmesinin beklenemeyeceği" ifadeleri ise Varşova'nın genel tavrını özetler nitelikte.
İlk kez Polonya için başlatılmıştı
AB Komisyonu, Aralık ayında Polonya aleyhinde, "hükümetin yargı üzerindeki nüfuzunu" gerekçe göstererek, ilk kez bir üye devlet için 7. maddenin işletilme sürecinin önünü açmıştı.
AP'de dün yapılan oylamada Macaristan için de "ifade özgürlüğünün kısıtlanması, azınlık haklarına tehditler ve bazı diğer gerekçelerle" cezai yaptırım sürecinin başlatılmasını öngören karar kabul edilmişti.