AB, 39'luk Macron ile zafer ilan etti

Fransa'da cumhurbaşkanlığı seçimlerinin galibi Macron, başta liberal ve sosyal demokrat siyasiler olmak üzere, birçok ciddi medya kuruluşu tarafından AB'nin kurtarıcısı olarak gösterildi.

Fransa'da dün yapılan cumhurbaşkanlığı seçimlerini 39 yaşındaki eski Maliye Bakanı Emmanuel Macron'un kazanması Avrupa genelinde coşkuyla karşılanırken, liberal ve sosyal demokrat siyasiler ile kıtanın önemli medya organları, Macron'u Avrupa Birliğinin (AB) kurtarıcısı olarak gösterdi.

Fransa genelinde yapılan cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Avrupa yanlısı ve liberal Macron, yüze 66,06'lık oy oranı ile ülkenin yeni cumhurbaşkanı seçildi. Resmi olmayan seçim sonuçlarının açıklanmasıyla birlikte AB ülkeleri içerisinde birliğin geleceğinin kurtarıldığı izlenimi doğuran açıklamalar ve yayınlar yapıldı.

Fransa'daki seçim sonuçlarını AB'nin kurtuluşu olarak değerlendiren kanaat önderleri, yaklaşık 11 milyon oy alan aşırı sağcı Marine Le Pen'i ve seçimlere katılım oranındaki (yüzde 74,62) düşüklüğünü göz ardı etti.

Avusturya, Hollanda ve son olarak Fransa'da gerçekleştirilen seçimlerin, AB'nin geleceğine dair belirleyici bir konumda görülmesi, birliğin tahmin edildiğinden çok daha kırılgan bir yapıya sahip olduğu yorumlarına neden oldu.

Henüz bir partisi bulunmayan ve siyasi tecrübesi sorgulanan 39 yaşındaki yeni Fransa Cumhurbaşkanı Macron'un seçimin ilk turunda aldığı yüzde 23,7 oy göz önünde bulundurulduğunda, gelecek aylarda yapılacak milletvekili ve senato seçimlerinde nasıl bir grafik çizeceği bilinmezken, hali hazırda kendi ülkesinde güçlü bir iktidar kurup kuramayacağı tartışılan bir kişinin AB'nin geleceğini kurtaran kahraman olarak sunulması dikkati çekiyor.

Avrupalı siyasi ve medya kuruluşlarının Fransa'daki seçimlere yaklaşımı şu şekilde oldu:

İspanya: "Büyük haber"

Liberal ve AB yanlısı görüşleriyle öne çıkan 39 yaşındaki Emmanuel Macron'un Fransa'nın yeni cumhurbaşkanı olması AB'nin geleceğini riskte gören ülkelere umut olurken, İspanya'da üst düzey siyasetçilerde ve ülke basınında memnuniyetle karşılandı.

İspanya Dışişleri Bakanı Alfonso Dastis ulusal basına yaptığı değerlendirmede, Macron'un cumhurbaşkanı seçilmesini, "Fransa, Avrupa ve elbette ki İspanya için büyük bir haber." diye yorumladı. Dastis, "Çok olumlu bir olay. Yeni Fransa Cumhurbaşkanı, bizimkiyle örtüşen bir Avrupa vizyonuna sahip. Bundan sonra vatandaşlara daha yakın olan, onların beklentilerine karşılık veren ve güvenlik, iş ve eşitsizliğin giderilmesi gibi meydan okumalara karşılık verebilen bir Avrupa için birlikte çalışmalıyız." ifadelerini kullandı.

Öte yandan İspanyol basını da Fransa'da "radikalizm ve popülizmin yenilgiye uğratıldığı" değerlendirmesinde bulunarak, Macron ile birlikte AB'nin yeniden yapılanma sürecine girmesi gerektiğini savundu.

Sol görüşlü El Pais gazetesinin editör yazısında şu ifadeler dikkati çekti:

"Avrupa bugün rahat bir nefes alabilir ve Avrupa'ya inanan bu genç adama hoş geldin diyebilir. Macron'un önünde çok büyük meydan okumalar var. İlk başta reformist projelerinin ulusal ekonomiyi canlandırmaya uygun olduğunu göstermeli. Fransa'da herkes ülkelerine tekrar güven duymak, esnek bir ekonomiye sahip olmak ve artan bir rekabet istiyor. Fransa ancak bu şekilde dinamik sosyal bir farkındalık yaratabilir ve Almanya ile aynı şartlarda müzakere edebilir. Sadece dengeli bir Fransa-Almanya ekseni ile Fransızların Berlin'e karşı kompleksleri yenilebilir ve bu olursa Brexit sonrası Avrupa ihtiyacı olan yeniden inşa edilme fırsatını yakalayabilir. Aşırı sağcı söylemleri etkisiz hale getirebilmek için Macron'un önünde 5 yıl var."

El Mundo gazetesi ise "Macron'un zaferi Avrupa'ya rahat bir nefes aldırdı ama krizini bitirmedi" başlığı altında yazdığı başmakalesinde "Brexit ve Trump'ın zaferinden sonra popülizm dalgasının korkusu Fransa'da Le Pen'in yenilmesiyle son buldu." değerlendirmesini yaptı. Her şeye rağmen 39 yaşındaki Macron'un "bilinmeyen ve siyasete yeni katılan biri" olarak bazı şüpheleri de beraberinde getirdiğine işaret eden El Mundo, AB'nin aynı Hollanda'daki seçimlerden sonra olduğu gibi yine "zaman kazandığını" yazdı. Yapılan yorumda, "AB'nin popülizm hayaletinden ve varoluşuyla bağlantılı krizden çıkması için vatandaşlarının Birliği oturmaya layık bir ev gibi görmelerini sağlayacak etkili kararlar alıp, adım atmak zorunda olduğu" iddia edildi.

Macron'un zaferi İtalya'da da coşkuyla karşılandı

Seçimde ilk sonuçların gelmesiyle birlikte Macron'u ilk kutlayanlar arasında yer alan İtalya Başbakanı Paolo Gentiloni, sosyal paylaşım platformu Twitter'daki şahsi hesabından yazdığı mesajında, "Yaşasın, Macron cumhurbaşkanı. Avrupa'yı bir umut sarıyor." ifadesini kullandı.

Paris'te Uluslararası İlişkiler Enstitüsünde ders veren ve seçim zaferini Macron taraftarlarıyla Louvre Müzesi önünde kutlayan eski İtalya Başbakanı Enrico Letta da Twitter hesabından "Avrupa kazandı." diye yazdı.

İtalyan basını da Macron'un seçimi kazanmasına ilk sıradan geniş yer ayırdı. Adaylık döneminde AB'den yana tutum alan Macron'un zaferi, önde gelen gazetelerin manşetlerine coşku ve umut dolu ifadelerle yansıdı.

Corriere della Sera; "Fransa ve Avrupa için Macron kazanıyor", La Repubblica; "Macron: Avrupa'nın dönüm noktası" ve La Stampa gazetesi de "Fransa'da Avrupa için Macron'un zaferi" manşetini attı.

Bu arada, basında her ne kadar Macron'un seçimi kazanmasına rağmen Le Pen liderliğindeki aşırı sağın oyunu yükselttiğine ve dünkü ikinci turda oylamaya gitmeyenlerin çokluğuna dikkat çekildi.

Brüksel sonuçtan memnun

Avrupa Birliği Konseyi Başkanı Donald Tusk, dün Twitter hesabından, "Fransız halkını, sahte haber zorbalığı yerine özgürlük, eşitlik ve birlik olmayı tercih ettikleri için tebrik ederim." mesajını yayımladı.

Tusk, Fransa cumhurbaşkanlığı seçimini kazanan Emmanuel Macron'a gönderdiği resmi tebrik mesajında da Fransa'nın Avrupa Birliğinin inşası ve gelişiminde merkezi bir rol oynadığını anımsatarak, "Sizin cumhurbaşkanlığınızda Fransa'nın, ortak zorlukların çözümüne katkı sağlayacağına ve birliğimizin devam edeceğine güveniyorum. Fransa ve Avrupa birbirleri için çok önemli." ifadelerini kullandı.

AB Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker de yayımladığı mesajında, "daha iyi bir Avrupa" inşa etmek konusunda Macron'a yardım etmeye hazır olduklarını belirterek, "Tüm vatandaşların haklarını savunan, güçlü ve ilerici bir Avrupa savunan düşüncelerinizden memnuniyet duyuyorum." değerlendirmesinde bulundu. Juncker, AB'nin yüzleştiği zorluklar karşısında Macron'la beraber çalışmak istediğine vurgu yaptı.

Avrupa Parlamentosu (AP) Başkanı Antonio Tajani, Twitter mesajında, "Fransa'nın Avrupa'nın merkezinde yer almasıyla, birliği değiştirmeyi ve vatandaşlarımıza ulaştırmayı umut ediyoruz." ifadesine yer verdi.

AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini, Twitter hesabından, "Fransa geleceğe yatırım yapmayı tercih etti. Macron'la birliğimizi tekrar ayağa kaldırmaya hazırız. Yaşa Fransa, yaşa Avrupa." açıklamasını yaptı.

Avusturya, ilerici Avrupa hayali kuruyor

Ülkede iktidarı oluşturan Sosyal Demokrat (SPÖ) ve Halk Partisi (ÖVP) yöneticileri Fransa'daki seçim sonuçlarından duydukları memnuniyeti sosyal medya hesapları üzerinden paylaştı.

Başbakan Christian Kern kişisel Twitter hesabı üzerinden yaptığı açıklamada, "Tebrikler Emmanuel Macron, Avrupa için büyük gün. Hadi ilerici Avrupa projesini yeniden başlatalım." ifadelerini kullandı.

Macron'un zaferini kutlayan Dışişleri Bakanı Sebastian Kurz da "Fransızlar açık bir şekilde gösterdiler ki değişime yönelik protesto ve istekler her zaman sağ popülistleri öne çıkartmıyor. AB içinde önemli değişikliklere katkı sağlayacak Avrupa yanlısı Fransa'ya ihtiyaç var." değerlendirmesinde bulundu.

Avusturya basınında geniş yer bulan Fransa'daki cumhurbaşkanlığı seçimleri, ülkenin sol ve liberal söyleme sahip gazetelerinde coşkuyla karşılanırken, aşırı sağa yakınlığı ile bilinen Kronen gazetesi "Genç Bonaparte, şimdi bize ne yapabileceğini göstermeli" manşeti ile seçim sonuçlarını okuyucularına duyururken, tecrübesiz siyasetçiye gösterilen aşırı teveccühü eleştirdi.

Kurier gazetesi, "Avrupa nefes aldı" başlığını atarken, der Standart gazetesi ise Tarihçi Wolfgang Schmale'nin seçim sonuçlarına ilişkin "Macron çoğunluğu elde etmek için sağcı popülist olunması gerekmediğini gösterdi" yorumunu manşete taşıdı.

İngiltere'nin gözü Brexit müzakerelerinde

İngiliz basınında Macron'un seçim zaferine farklı yaklaşımlar benimsendi. Geçen yıl yapılan referandumda AB'den ayrılma (Brexit) kararı alan İngiliz gazetelerinde Macron'un bu konudaki tutumu öne çıkarılarak, yeni cumhurbaşkanının İngiltere'nin AB ile müzakerelerini ne yönde etkileyeceği değerlendirildi.

Daily Telegraph gazetesi, "Fransa'nın yeni umudu Brexit'i belirsizleştiriyor" manşetini atarken, Macron'un müzakerelerde May'e pek az rahatlık sağlayacağını yazdı.

Daily Mirror da Macron'un İngiltere'nin Brexit müzakereleri için nasıl bir engel teşkil edeceğini anlatan bir haberi birinci sayfasına taşıdı. The Guardian gazetesi, Macron'un zaferine ayırdığı "İyi şanslar Bay Macron, buna ihtiyacınız olacak" başlıklı başyazısında AB'nin "Le Pen felaketi"nden kurtulduğunu ancak temelde AB yanlısı olan Macron'un işinin de kolay olmayacağını vurguladı.

Daily Mail de Macron'un vaatlerinden birinin "Avrupa'yı savunmak" olduğunu hatırlatarak, bunun Brexit müzakerelerinde İngiltere'nin işini zorlaştıracağını öne çıkardı.

Financial Times ise Macron'un zaferinin Fransız seçmeninin popülizm karşısında küreselleşmeciliği seçtiği anlamına geldiğini yazdı. The Times gazetesi de Macron'un galibiyetinin, ABD ve Avrupa'nın muhtelif ülkelerinde başarı kazanan küreselleşme karşıtı eğilimlere bir darbe niteliğinde olduğu değerlendirmesinde bulundu.