7 ŞUBAT'IN DEVAMI

Başbakan Erdoğan, Hatay'da durdurulan TIR'la ilgili açıklama yaptı. Erdoğan, "TIR olayı MİT Yasası'nın 26. maddesine göre yasaldır. TIR olayı 7 Şubat'ın devamıdır. Her ikisi de paralel devletin işidir" dedi.

Toplantının açılışında konuşan Erdoğan, 30 Mart seçimlerine giden sürecin son derece meşakkatli ve zorlu olacağını aylar öncesinden başlayarak defaatle ifade ettiğini hatırlattı.

11 yıl boyunca büyük mücadele verdik

Milletimiz nezdinde müstesna bir yeri olan partimize ve hükümetimize yönelik ilgi ve teveccühün sürekli yükselmesi, hiç kuşkusuz belli çevreleri, içeride ve dışarıda rahatsız ediyor. Bu belli çevreler kavramının kimleri kapsadığını da sizler en az benim kadar biliyorsunuz. Türkiye'nin istikrar ve huzur içinde büyümesi kimi rahatsız ediyorsa, bu durum kimin çıkarlarına dokunuyorsa işte onlar bu süreci durdurmanın gayreti içine girdiler."

Hızımızı kesmek istediler

Çok sayıda reform yaptıklarını belirten Erdoğan, milli iradenin tüm süreçlere egemen olması için ne gerekiyorsa onu yaptıklarını, bu adımları atmaya devam edeceklerini söyledi. "Elbette dirençlerle karşılaştık. Süreci durdurmaya yönelik çok sayıda komploya maruz kaydık" diyen Erdoğan, tüm bunların yanında hepsinin de üstesinden geldiklerini dile getirdi.

Hedef yolsuzluk operasyonu değil

Başbakan Erdoğan, operasyonun hukuka aykırı şekilde başlatıldığı gibi, hukuka aykırı şekilde masumiyet karinesi çiğnenerek yürütüldüğünü vurguladı.

Bu bir küresel suikasttır aynı zamanda

Erdoğan şunları söyledi: "Dolayısıyla bu küresel bir suikasttir de aynı zamanda. Bu işin içinde bunlar da var. Bütün bu atılan adımlarda devletle hiç işi olmayan iş adamlarımızın da şu anda mal varlıklarına tedbir konulması yoluna gidilmesi manidar değil mi? Bunları öyle bir noktaya getiriyorlar ki, böyle bir lekelemenin içine giriyorlar."

Yargı darbesi yapılmak istendi

Başbakan Erdoğan, Türkiye'de bir "yargı darbesi" yapılmak istendiğini vurgulayarak, şöyle devam etti: "Eğer bu süreçte örgütsel mantık içinde örgüt içi hiyerarşi gözetilerek Türkiye'de bir yargı darbesi yapılmak istendi. Egemenlik milletten alınıp yargıya devredilmeye çalışıldı. Bunu gördük, biz buna karşı çıktık ve karşı çıkmaya da devam edeceğiz. Türkiye'de hükümetler sadece sandıkla göreve gelir ve sandıkla da görevlerinden giderler. Millet iradesi dışında hiçbir gücün hükümet değiştirmesine biz asla izin veremeyeceğiz. Geçmişte ülkemize çok ağır faturalar ödeten bir kötü yolun açılmasına kesinlikle müsaade etmeyeceğiz. Karşı karşıya olduğumuz durum, Türkiye'nin istikrarını, istiklalini ve istikbalini ciddi şekilde tehdit eden bir hadisedir. Türkiye'nin geleceğinin karartılmasına, bağımsızlığının yıpratılmasına ve istikrarının bozulmasına izin vermeyeceğiz."

"Küresel bir operasyon yapılma gayreti olmuştur"

Erdoğan, bugüne kadar yaptıkları reformlarla birçok şeyi ortadan kaldırdıklarını ve ortadan kaldırmaya devam edeceklerini ifade ederek, "Talepler bizler tarafından hiçbir zaman dışlanmadı. Her gelen talebi masaya yatırdık ve üzerinde müzakerelerimizi yaptık. Türkiye'de hiçbir siyasi parti, partimizin yaptığı çalışmayı kendi bünyelerinde yapmazlar. Bizim her hafta, 15 günde bir MYK toplantımız olur, Bakanlar Kurulu toplantımız olur ve hiç istikrarsızlık asla arz etmez. Her ay Merkez Karar Yönetim Kurulu toplantımız olur. Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı adı altında il başkanlarımız, belediye başkanlarımız, il genel meclis başkanlarımızla oturur geniş bir toplantı yaparız" şeklinde konuştu.