Koç Üniversite Hastanesi, Zeytinburnu Belediyesi ve Kanser Savaşçıları Derneği iş birliğiyle meme kanseri farkındalık ayı kapsamında bilinçlendirme semineri düzenlendi.
Seminerde konuşan Koç Üniversitesi Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Ece Dilege, en önemli risk faktörünün östrojen hormonu olduğunu, ailedememe kanseri hikayesi bulunmasının da etken bir risk olarak ortaya çıktığını aktararak, şöyle devam etti:
"Anne ya da kız kardeşte meme kanseri varsa kişideki risk 2-3 kat artıyor. Meme kanseri olan akraba sayısı arttıkça, göreceli olarak bu da artıyor. Tabii ki sadece ailede olması değil onun üzerine çevresel ve kişisel faktörler de eklenebileceğinden kesin olarak bir kişiye 'Senin kanser olma riskin şudur' diye yüzde vermek mümkün değil. Kalıtsal meme kanseri çok az görülüyor. Hastaların yüzde 5-10 kadarı kalıtsal meme kanseri. Yani anne ya da babasından aldığı hatalı genler nedeniyle hastalanıyor. Bu genleri taşıyabilir, bu hastalık hiç ortaya da çıkmayabilir. Biz yüksek riskli gördüğümüz hastaları test edip, erkenden ön görüp koruyucu tedaviler de yapabiliriz."
"Hastaların yarısında kadın olmak ve yaş almak dışında risk faktörü yok"Doç. Dr. Ece Dilege, diğer risk faktörleri arasında önemli bir grubun hormonal nedenler olduğunu, ilk adetini 12 yaşından önce görmenin, hiç çocuk doğurmamak ve emzirmemenin, ilk doğumunu 30 yaşından sonra yapmanın, menopoza 55 yaşından sonra girmenin ve bu dönemden sonra uzun süreli hormon yerine koyma tedavisinin meme kanseri riskini artıran etkenler olduğunu anlattı.
Dilege, şöyle devam etti:
"Meme kanserinde bir de çevresel faktörler var. En önemlisi ve kesin olarak bildiğimiz gençliğinde lenfoma 'hodgkin lenfoma' tanısıyla göğüs bölgesine radyo terapi alan kadınların ileriki dönemlerde meme kanseri risklerinin artmış olduğunu biliyoruz. Özetle hastaların yarısında kadın olmak ve yaş almak dışında herhangi bir risk faktörü tespit edilemez. 'Ailemde meme kanseri yok, ben gencin olmaz' demiyoruz. Türkiye'deki kadınların yaklaşık yüzde 50'si 50 yaşın altında meme kanseri tanısı alıyor. Bunların yaklaşık yüzde 20'si, 40 yaşın altında..."