5 yıl önce bugün de denemişlerdi

15 Temmuz kanlı darbe girişimin müsebbibi FETÖnün yargı yoluyla gerçekleştirmek istediği 17-25 Aralık operasyonlarının bugün 5 yıl dönümü. Hukukçu Yasin Şamlı, 17-25 Aralıkın tartışmasız bir darbe girişimi olduğunu ifade ederek, Hedef ise dik duruşuyla girişimi bertaraf eden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğandı dedi. 

KORAY TAŞDEMİR

FETÖ’nün gerçekleştirdiği 15 Temmuz hain darbe girişimine giden yolda, 17-25 Aralık operasyonları en büyük durak olarak biliniyor. FETÖ’nün emniyete ve yargıya yerleştirdiği militanlarıyla halkın meşru hükümetine ‘yolsuzluk’ kılıfı adı altında darbe vurmak istemesinin bugün 5. yıl dönümü. Dönemin başbakanı olarak Recep Tayyip Erdoğan’ın dik duruşu ve milletin feraseti sayesinde bertaraf edilen 17-25 Aralık darbe girişimleri, hukuk tarihimizde bir kara leke olarak yerini aldı. FETÖ’nün çalışma prensibini unutmamak adına 17-25 Aralık girişimin ifade ettiği gerçekleri Hukukçu Yasin Şamlı ile konuştuk.

Tartışmasız bir darbe girişimiydi

Hukukçu Yasin Şamlı, 17-25 Aralık operasyonlarının tartışmasız hükümeti devrime girişimleri olduğunu belirterek “Yapılan suçlamalara, dosyalara ve suçlanan kişiler arasında alaka olmamasına rağmen bir araya getirilmesine bakıldığı zaman açıkça hükümete ulaşma ve hükümeti devirme çabası olarak görülüyor” dedi. Operasyonu milletin hassas olduğu ‘yolsuzluk’ kılıfı giydirerek yapıldığına dikkat çeken Şamlı, “Milletin kafasında ciddi anlamda soru işaretleri oluşturacaklardı. Kaldı ki o dönemde muhalefet, ‘İktidar yolsuzlukların üzerine gitmiyor’ şeklinde konuşuyorlardı. Milletimiz tabii ki bu oyunu gördü ve bunun bir darbe olduğunu da fark etti” diye konuştu.

Tereddüt edilseydi hükümeti devirirlerdi

“En önemlisi de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bunu görmesi ve dik durmasıydı” diye sözlerine devam eden Şamlı, “Aksi takdirde bunu başaracak gibiydiler. Bir tereddüt hükümetin devrilmesin yol açardı. Nitekim yargı eliyle bunu yapmayacaklarını anladıklarından 15 Temmuz senaryosunu devreye soktular” dedi. Şamlı, yargı eliyle gerçekleştirilen darbe girişimlerinin ilk defa 17-25 Aralık’ta karşımıza çıkmadığını kaydederek Refah Partisi’nin kapatılarak iktidardan düşürülmesi ve AK Parti hakkında kapatma davası açılmasının da birer yargı darbesi girişimleri olduğunu dile getirdi. Şamlı,“17-25 Aralık sürecinde savcılar akla ziyan işler yaptı. Sayfalarca saçma sapan iddiaların yazıldığını gördük. Bazı savcıların adliye önünde bildiri okuyacak kadar militanlaştığına şahit olduk” diye konuştu.

Erdoğan’ı İslami kimliğinden dolayı hedef aldılar

Hedefin doğrudan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olduğunu belirten Şamlı, “17-25 Aralık’ta, MİT TIR’ları meselesinde Erdoğan’ı uluslararası mahkemelerde yargılatmak üzerine bir plan kurmuşlardı. MİT müsteşarının ifadeye çağrılması da bunun yollarından biriydi. 15 Temmuz’da da bunu aynı şekilde olduğunu yeniden gördük” ifadelerini kullandı. Şamlı, Türkiye’de yıllardan bu yana halkın iradesinin hâkim olmasını engelledikleri dile getirerek halkın iradesinin hâkim olması, aslında bu ülkede İslam’ın hâkim olması demekti ve buna karşı çıktılar. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hedef alınmasının nedeni de, sayın cumhurbaşkanı İslami hassasiyetleri olan biri ve bunu açık açık dile getirmesiydi “dedi.

16 Temmuz’da yeni bir oyunun peşine düştüler

Şamlı, Türkiye üzerindeki emperyalist oyunların ve tuzakların biteceğini düşünmenin safdillik olacağını kaydederek emperyalistlerin 15 Temmuz başarısız olduktan sonra 16 Temmuz’da yeni planların peşine düştüklerini söyledi. Bu tür oyunlara karşı Türkiye’de devleti yeniden yapılandırma zorunluluğu olduğunun altını çizen Şamlı “Herhangi bir darbe girişimine karşı halkın iradesinin hâkim olduğu kurumları oluşturmak gerekiyor. Bu bir iman-küfür mücadelesidir ve kıyamete kadar sürecektir” şeklinde konuştu.