4+4+4 resmi ideolojik baskıdan kurtarılmalı

4+4+4'ün demokratik dünyada uygulanan eğitim modellerine benzer bir model olduğu doğrudur. Ne var ki Türkiye'de mevcut eğitim yapılanması birçok bakımdan bu modern sisteme uyumlu değildir

Bu yeni modelin gelişen Türkiye'de uygulanabilmesi için başta eğitim sisteminin eskiden kalma yasa ve yönetmeliklerinin kaldırılması ve eğitimin resmu00ee ideoloji ve militarizm aşılama işlevinin bir an evvel bitirilmesi gerektiyor

28 Şubat Cuntasının ürünü olan 8 yıllık eğitimin mağdur ettiği İmam Hatip Okullarının önünü açan 4+4+4 eğitim sistemini muhafazakar kesim ve STK'lar desteklerken (üstte) Kemalist ve sol gruplar şiddetle karşı çıkıyordu. (altta)

Türkiye Mart 2012'de AK Parti'nin önerdiği 4+4+4 kesintili 12 yıllık zorunlu eğitim tasarısını tartıştı. Hükümet yeni sistemle 28 Şubat dayatmalarının ortadan kalkacağını söylerken aynı zamanda önerilen bu modelin demokratik ülke örnekleri dikkate alınarak hazırlandığını belirtti. Muhalefet partileri ise daha çok cumhuriyetçi eğitim sisteminin çökeceği kaygısıyla teklifin bir an evvel geri çekilmesini talep etti. Bazı eğitim sendikaları da yeni modelin iptali için eylemler düzenledi. 12 yıllık kademeli eğitim modeli ilk 4 yıl ilkokul, ikinci 4 yıl ortaokul ve üçüncü 4 yılda lise öğretimini kapsayan bir modeldi. İçerik olarak ikinci 4 yılda evde eğitim imkanı sağlayan ve ikinci 4 yıl boyunca da öğrencilerin ilgi ve yeteneklerinin ölçüldüğü bir dönemi kapsamaktaydı. Tasarı ilk haliyle ilk dörtten sonra evde eğitim imkanı sağlıyordu. Bu bölüm kız çocuklarını eve kapatacaklar kaygısıyla günlerce tartışıldı ve ne yazık ki bu şart tasarıdan çıkartıldı. Neticede 8 yıl kesintisiz eğitim bir darbe ürünüydü.

Türkiye'de bakıldığında eğitim hayatını düzenleyen kanunların ve uygulamaların olağanüstü dönemlerde özellikle darbeciler tarafından çıkartıldığını görüyoruz. Örneğin 1961 yılında çıkartılan 222 sayılı ilköğretim kanunu, 12 Eylül'de yürürlüğe sokulan zorunlu din dersleri ve anadil yasağı, son günlerde sıkça tartışılan 28 Şubat darbe sürecinin ürünü 8 yıllık kesintisiz zorunlu eğitim uygulamaları bunlardan sadece birkaçıdır 28 Şubat'ta yapılan bir düzenlemeyle 8 yıllık kesintisiz eğitime geçildiğini biliyoruzu2026 Ne var ki generaller kesintisiz zorunlu eğitim için kendilerine dünya ülkelerini örnek almışlardı. Çünkü 298 ülke içinde sadece 20 ülkede bu sistem uygulanıyor. UNESCO verilerine göre bu ülkeler; "EI Salvador, Şeysel Adaları, Ruanda, Belize, Bolivya, Virjin Adaları, Dominik Cumhuriyeti, Solomon Adaları, Porto Riko, Afganistan, Şili, Kenya, Yemen" gibi az gelişmiş, genelde baskıcı rejimlerin hüküm sürdüğü ülkelerdi.

Bu bakımdan yeni modelin başta bu talihsiz uygulamayı bitirecek olmasından ötürü katıldığım birçok TV programında önerilen yeni modeli olumlu değerlendirmiştim. Diğer taraftan yeni uygulamanın ilk 4 yıldan sonra eğitimi okul dışına taşıyacak olmasını da bir diğer olumlu gelişme olarak görmüştüm. Tabiu00ee ki bu yeni uygulamaya, eğitimde yeni ve köklü reformların yapılması kaydıyla bu desteğimi vermiştim. Çünkü hangi model gelirse gelsin Türkiye'de eğitimin hala ideolojik bir endokrinasyon kurumu olarak işlev görmesi ve militarist birtakım yönetmeliklerin uygulanıyor olması ayrıca 80 yıllık tek-tipçi bir eğitim politikasının (Tevhid-i Tedrisat) devam ettirilmesi gibi ciddi sorunlar karşımızda durmaktadır. Devletin, çocuğu ebeveynin değer yargılarına, hayat anlayışına, dini inancına, mezhebine dahası çocuğu için ne talep edip etmediğine, mevcut eğitim yöntem ve anlayışına takdir edip etmediğine bakmaksızın, çocuğu ailesinden alıp kendi bildiği yoldan terbiye etme çabalarına artık son verilmelidir.

Bugün bazı Avrupa ülkelerinde zorunlu kesintili eğitim süreleri fazladır. Ancak bu ülkelerde çocuklar bizde olduğu gibi rahat, hazır-ol komutları çektirilmez. Çocuklara ders kitapları aracılığıyla resmi ideoloji dayatması yapılmaz. Bizde durum farklı, dünyanın geldiği bu noktada hala çocuklar tek-tip kıyafet ve nöbetçi öğrencilik uygulamalarına tabi tutuldukları gibi örneğin eğitimcilerin bıyıklarını nasıl ve ne şekilde keseceklerine varana kadar her şeyleri yönetmeliklerle belirlenmiş durumdadır. 1739 sayılı Millu00ee Eğitim Temel Kanunu'da hala eğitimin zihniyetini tayin etme açısından karşımızda durmaktadır. Bu bakımdan yeni uygulamanın ve anlayışın 2023 Türkiye'sine katkı sağlaması için artık standart tek tip eğitim modelinden vazgeçilmesi gerekmektedir.

4+4+4'ün demokratik dünyada uygulanan eğitim modellerine benzer bir model olduğu doğrudur. Ne var ki Türkiye'de mevcut eğitim yapılanması birçok bakımdan bu modern sisteme uyumlu değildir. Öncelikle bu yeni modelin gelişen Türkiye'de uygulanabilmesi için başta eğitim sisteminin eskiden kalma yasa ve yönetmeliklerinin kaldırılması ve eğitimin resmu00ee ideoloji ve militarizm aşılama işlevinin bir an evvel bitirilmesi gerektiğinin altını baştan beri çiziyorum.

Her şeyden evvel bu modelin demokratik dünyaya uygun olduğu ifade ediliyorsa eğitim anlayışının da demokratik dünyaya uygun olması gerekmez mi? Bu bakımdan Türkiye'nin evrensel insanu00ee değerler temelinde, çoğulcu, özgürlükçü, alternatif eğitim modellerinin de uygulanabilir olduğu yeni bir eğitim anlayışına ihtiyacı vardır. 4+4+4 bu değişime yol açabilecek bir zeminde işlerlik kazanmalıdır. Eğitim Bakanı Ömer Dinçer bir TV kanalında; yeni sistemde İngilizce, Almanca, Fransızca dillerinin yanı sıra Kürtçe eğitimin de verilecek olmasını, aynı şekilde okullarda İslam dininin yanı sıra isteğe göre Hıristiyanlık, Musevilik, Alevilik ve Süryanilik gibi din ve mezheplerin de seçmeli ders olarak verilecek olmasını dillendirmişti.Çok şükür bu adımlardan birçoğu atıldı.Eğitim alanında ileriye dönük daha yenilikçi ve özgürlükçü projelerin üretilmesi ve yürürlüğe konulması noktasında mevcut bakanlığın cesur adımlar atması ülke adına ciddi bir sorumluluk olmalıdır.

Yarın: 24 Kasım Öğretmenler Günü 12 Eylül Ürünüdür