Ordulu bir çift, yaklaşık 30 yıldan bu yana Ağrı'nın yüksek rakımlı yaylalarına her yaz gelerek bal üretimi yapıyor.
49 yıllık evli Mustafa (65) ve İffet Poyraz (60) çifti, yörenin arıcılık yönünden elverişli özelliklere sahip olması nedeniyle 30 yıldır ilkbaharın gelmesiylearılarını alarak Ordu'dan Ağrı'nın Yukarı Yoldüzü köyüne geliyor.
Mustafa Poyraz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 30 yıldır bal üretimi için eşi ile her yıl Mayıs ayı başlarında Ağrı'ya geldiklerini, mevsimin ve sezonun durumuna göre ekim ayının ilk haftalarında Ordu'ya geri döndüklerini söyledi.
Ağrı'da zengin bitki çeşitliliği olduğunu ifade eden Mustafa Poyraz, şöyle konuştu:
"Bal kalitesi burada orta düzeyde, kötü dersem nankörlük yaparım. Balcılık için en iyi yer Ağrı ve Erzurum. Benim olduğum bölge çok şükür iyi. Artık yaş da bir yere geldi, 1 veya 2 sene daha arıcılık yapsam yeter. Ondan sonra arılarımı satacağım. Çocuklarım kendi işlerinde, ailemden bu işi devam ettirecek kimse yok. Yavaş yavaş kovan sayımı azaltıp bu işi bırakacağım" dedi.
Arıcılığın zor iş olduğunu ve yaklaşık 100 kovanı bulunduğunu dile getiren Poyraz, "Burada arıcılık yapıp organik bal üretiyoruz. Buraya geldiğimiz bahar aylarında işimiz çok oluyor. Çit açıp arının bakımını yaparak zamanımız geçiyor. Bal çıkmaya başladığında gündüz bal topluyorum ve gece saatlerine kadar balı poşetliyorum." diye konuştu.
"Güvenlik konusunda herhangi bir sıkıntı yaşamadık"Mustafa Poyraz, yaklaşık 30 yıldır geldiği Ağrı'da hiç sıkıntı çekmediğini anlatarak, "Yıllardır Ağrı'da arıcılık yapıyoruz. Bölgede zaman zaman terör olayları yaşanıyor ama biz güvenlik konusunda herhangi bir sıkıntı çekmedik. Arıcılık yapmak isteyenler bölgeye gelebilir. İnsanlardan da çok memnunum. Burada huzurum yerinde Allah'a şükür, memnunum." ifadelerini kullandı.
İffet Poyraz ise eşi ile Ağrı'da arıcılık yapmaktan ve organik bal üretmekten dolayı çok mutlu olduğunu söyledi.
Ağrı'da eşi ile güzel zaman geçirdiklerini anlatan İffet Poyraz, şunları kaydetti:
"Burada arıcılığın yanında tel çektim bostan yaptım. Kara lahana, soğan, mısır fasulye ve kabak ektim. Yeşilliği çok seviyorum. Ben o ürünleri yemesem de günde bir kez dolaşır bostanın orada otururum. Çok şükür kimseye muhtaçlığımız yok. Paramız varsa paramız kadar alıp yiyoruz. Eşim ırmağa iniyor balık tutup getiriyor. Kendi elleriyle temizleyip kızartıp yiyoruz. Mutlu bir şekilde yiyip, gülüp oynuyoruz." ifadelerini kullandı.
Ağrı'da kimseden zarar görmediklerini anlatan Poyraz, "Şimdiye kadar Ağrı'da hiç kimseden bir acizlik görmedim. Allah'a çok şükür buranın insanları çok iyi. Buradan gittikten sonra burayı çok özleyeceğim." dedi.