28 Şubat sürecinin en küçük mağduru

28 Şubat'ın 14 yaşında idam cezasına çarptırdığı Yakup Köse pazartesi günü tekrar gözaltına alındı.Yakup Köse yine adalet bekleyişi içerisinde. Hukukçular, yargı sisteminin Yakup Köse'yi perişan ettiğini, yeni HSYK ile Yakup Köse'ye de yargı önünde eşit davranılması gerektiğini belirtti.

EZGİ ÇELİKANKARA

Kamuoyu, Yakup Köse'yi 28 Şubat döneminde tanıdı. 28 Şubat döneminde daha 14 yaşındayken katıldığı bir eylemden dolayı tutuklanmış ve 10 yıl hapis yatmıştı. Yaklaşık 10 yıl hapis cezası yattıktan sonra tahliye oldu. Bu dönemde çeşitli işkenceler de gördü. Ancak cezaevindeyken, yapılan "Noel Baba" operasyonu sırasında, görevlilere direndiği iddiasıyla yeniden yargılandı. Aldığı 7 yıl hapis cezası Yargıtay tarafından onandı. Yargıtay'ın onama kararından sonra Köse, hattında yakalama kararı çıkarıldı. Köse, geçtiğimiz pazartesi günü tekrar gözaltına alındı.

YARGI SİSTEMİ YAKUP KÖSE'Yİ PERİŞAN ETTİ

Hukukçular Birliği Vakfı Başkanı Alaaddin Varol, Dünya Çocuk Hakları Sözleşmesi'nde ve birçok kanalda 14 yaşındaki bir kişinin çocuk statüsünde kabul edildiğini, bu nedenle de 28 Şubat sürecinin en küçük mağdurunun Yakup Köse olduğunu söyledi. Varol, Yakup Köse'nin başına gelenleri; "Yakup Köse'ye 7-8 bombalamadan ceza veriyorsunuz. Bilmediği bir örgütün üyesi olmaktan idam ile yargılıyorsunuz. Üstüne bir de cezaevinde koruyamıyorsunuz. Birçok işkenceye maruz kalıyor ve ayrıca bide çocuk yaştayken büyüklerin kaldığı cezaevinde perişan ediyorsunuz. Cezaevinde yapılan bir operasyonda da tutuyorsunuz polislere askerlere karşı çıktın diye ayrı bir ceza daha veriyorsunuz. Türkiye Cumhuriyeti'nin yargı sistemi Yakup Köse'yi perişan etmiştir" şeklinde değerlendirdi.

ERGENEKONCULARA VERİLEN HAKLAR YAKUP KÖSE'YE DE VERİLSİN

Varol, şaibeli bir durumun olduğunu da belirterek "Yakup Köse'nin arkadaşı İsmail Bey'in demeçlerini okuduk. Paralel devlet yapılanmasının Zaman Gazetesi muhabirini araması ve bu dosyayı takip etmeleri bir irtibat olduğunu gösteriyor. Eğer İsmail Bey'in beyanları doğruysa kesinlikle 9. Ceza dairesi üyeleriyle Zaman Gazetesi muhabiri arasında bir irtibat olduğunun delilidir. Belli bir pazarlığa zorlanmış, yapmayınca da ceza almış. Umarım Anayasa Mahkemesi bu haksızlığı giderir. Bu paralel yapının da hala aktif olduğunu gözler önüne koyuyor. Çünkü Zaman gazetesi muhabiri bu dosya ile ilgili niye arar? Niye demeç ister?" dedi. Yakup Köse'ye zaten Türkiye Cumhuriyeti yargı sisteminin bugüne kadar verilebilecek cezaların en fazlasını verdiğini ifade eden Varol, Anayasa Mahkemesi'ne çağrıda bulundu. Varol, dosyanın yeniden ele alınarak en azından Balyozculara, Ergenekonculara verilen hakların Yakup Köse'ye de verilmesini istedi.

HERKES YARGI ÖNÜNDE EŞİT OLMALIDIR

Hukuk ve Değişim Derneği Genel Başkanı Samir Altunkaynak, Ergenekon, Balyoz gibi casusluk davaları ile ilgili çok ciddi bir kamuoyu oluşturulduğunu belirterek sözlerini şu şekilde sürdürdü: "Haksızlık varsa, suçsuz insanlar gözaltına alınarak tutuklanmışlarsa bu kişileri herkesin sahiplenmesi gerekiyor. Tüm bu girişimler için yapılan tekrar yargılamalara dair safhalar özellikle 28 Şubat ve sonrası dindar muhafazakar sanıklarla ilgili yargının bir hassasiyetinin olmadığını gösteriyor" dedi. Yeni HSYK'nın yeni yargı ile daha önce yapılan bu ihlallerin 28 Şubat sürecinde ve sonrasında açılan davalara da tekrar tartışmaya açmak anlamında bir şeyler yapması gerektiğini dile getirdi. Aksi takdirde adaletin tek bir kesim için sağlanmasının ilerde tekrar yargının başka hukuksuzluklar yapmasına sebep olacağını belirtti. Bu nedenle adaletin herkes için sağlanması gerektiğini söyledi.