MilatGazetesi.com
Uygulama endüstri meslek liselerini de kapsıyordu. Öğrenciler sadece alanları ile ilgili bölümleri seçiyor zaten kontenjan sıkıntısı olan bölümlere öğrenciler yerleşemiyordu. Mesela endüstri meslek lisesi elektronik mezunu birisi sadece teknik eğitim fakültesi elektronik öğretmenliği veya iki yıllık meslek yüksekokullarını tercih edebiliyordu. Elektronik mühendisliği bölümünü tercih ettiği zaman katsayı uygulamasına maruz kalıp yerleşmesi imkansız oluyordu. İleriki yıllarda başta sayın cumhurbaşkanımız ve hükümet üyelerinin yaşanan bu mağduriyeti gidermek için 3975 sayılı 'teknik öğretmenlere mühendislik tamamlama' kanunu çıkarmaları bu mağduriyete son veriyordu. Bu kanuna göre OSYM sınav yapıp teknik öğretmenleri üniversitelerin ilgili bölümlerine yerleştirip bir yıl süre ile fark derslerini alıp mezun olmasını sağladı. İlk sınav 2013 yılında yapıldı.
Mağdurların çilesi bu sınavla da bitmedi. Yerleştikleri okulda bazı öğrencilere 'siz burayı haketmiyorsunuz' ' siz hükümet desteğiyle buralara geldiniz' tarzı söylemlerle mobbing uygulandığı duyuldu. Fakat en son olay hepsini gölgede bıraktı. Bu yıl sınavla Yıldız Teknik Üniversitesi'ni kazanan öğrencilere, ÖSYM klavuzunda belirtilmemesine rağmen, kayıt olduktan bir ay sonra tam vize sınavları zamanı 'İngilizce hazırlık görecekleri ve bu dönemin sayılmayacağı, yatırdıkları harç paralarının geri verilmeyeceği belirtildi'.
Halbuki öğrenciler derslerine gidiyor, labaratuvarlara katılıyor, ve 13 kasım haftası başlayacak vizelere gece gündüz çalışıyordu. Zaten bu tamamlama öğrencileri özel ve kamu sektöründe çalışan yaşı 30 üzeri olan kişilerdi. Mağdur olan kişilerin sayısı iyice azalmıştı. Bu öğrencilerin bir yıl haftanın beş günü sabah 9-14.00 arası İngilizce hazırlık derslerine girmesi nerdeyse imkansız. YTÜ senatosunun tamamen keyfi olarak aldığı bu kararın mühendislik tamamlama öğrencilerine 'bırakın bu okulu' demek olduğu belirtiliyor. Bu zamana kadar uygulanmayan ancak okullar başladıktan sonra uygulanmasına karar verilen kararın anayasanın hangi maddesine uygun olduğu da soru işareti. Anayasanın 'alınan kararlar geriye doğru işletilemez' maddesi varken alınan kararın anayasayı ihlal olduğu kaydedilirken, 28 Şubat'ın yetiştirdiği cuntacı hocaların aldıkları hukuksuz kararın tamamlama öğrencilerine yapılan bir mobbing olduğu düşünülüyor.