ABDULMUTTALİP ILGAZ/ ANKARA
28 Şubat dönemine ilişkin açılan davanın 14. duruşması son bulurken, Memur-Sen Ankara İl ve Eğitim-Bir-Sen Ankara 1 nolu Şube Başkanı Mustafa Kır yazılı bir açıklama yaparak, "28 Şubat davası hepimizin davasıdır" dedi. Bin yıl sürecek denilen darbenin ancak 16 yıl dayanabildiğini ifade eden Kır, "Bin yıl sürecek denilen 28 Şubat süreci 16 yıl sonra pes etmiştir. Refah-Yol Hükümetini devirmeye teşebbüs suçundan Türk Silahlı Kuvvetleri kademesinden ve onlarla suç ortaklığı yapan 103 sanığın yargılandığı 28 Şubat Davası duruşması 1309 sayfadan oluşan iddianamenin okunmasında ardından artık sona yaklaşmıştır" diye konuştu.
Utanç verici bir darbe
Kır, 12 Mart 1971 Muhtırasını ve 27 Nisan e muhtırasını bir tarafa bırakırsak 28 Şubat post-modern darbesi 1960 ve 12 Eylül 1980 darbelerine göre kansız ve idamsız bir darbe olmasına rağmen sosyal, siyasal, kültürel ve ekonomik açıdan ele alındığında etkileri ve izleri yıllarca sürecek başı dışarıda ayakları içeride utanç verici bir darbe örneğidir olduğunu ifade etti. Kır, Milli Savunma Bakanı İsmet Sezgin 28 Şubat darbesini her ne kadar milli bir darbe olduğunu savunsa da bunun gerçeği yansıtmadığını söyledi.
Tarihi Bir Dava
28 Şubat davasının gerçekleştirilmesinin sivil toplum bilincinin gelişmesine katkı yaptığını belirten Kır, "Bu dava, 28 Şubat Bin yıl devam edecek diyen kendinden başka güç tanımayanların 16 yıl sonra kendilerinden başka da güçlerin olduğunu ortaya koymuştur" şeklinde konuştu. Bilindiği üzere 1960 darbesiyle başlayan ve her 10 yılda bir nakarat gibi tekrarlanan darbeler sonucunda cuntacıların yaptıkları hep yanlarına kar kaldığını vurgulayan Kır, "28 Şubat Davası Türkiye Cumhuriyet tarihinde darbecilerin sanık sandalyesine oturtulduğu ilk dava olması açısından tarihi bir önem taşıyor" dedi.
28 Şubat bir soygundur
28 Şubat'ın demokratik anlamda ideolojik bir kamuflaj içinde halka ve halkın değerlerine karşı yapılan bir darbe, ekonomik anlamda maliyeti 300 Milyarı aşan bir soygun olduğunu anlatan Kır, "Etik anlamda milletvekillerinin ve bürokratların parayla, makamla alınıp satıldığı kirli bir pazardır" şeklinde konuştu. Kır, Refah-Yol olarak bilinen 54. Erbakan Hükümeti tarafından denk bütçe yapılması, havuz sistemi uygulamasına geçilmesi, devlet çarkının IMF'den borç almadan ve iç borçlanma yapmadan döndürülmesi, hem içeride hem de dışarıda güç ve çıkar odaklarını harekete geçirdiğini belirtti.
Zalimler diz çöktürme vakti
Öte yandan Kır, 28 Şubat darbesi dar çerçevede düşünüldüğünde sadece inanan insanların, geniş anlamda düşünüldüğünde demokratik, sosyal, siyasal, kültürel, ekonomik, eğitim, öğretim ve etik açıdan ülke insanımızın tamamının üzerinden geçen bir silindir olduğunu kaydetti. Durum böyle olunca görülmekte olan 28 Şubat Davasına isteyen her vatandaşımızın müdahil olarak katılma hakkı olduğunu şeklinde konuşan Kır , "Özellikle dava dosyasında ismi geçen, fişlenen kurum mensuplarını ve şahısları ve davaya müdahil olma ve zalimlere hesap sorma adına mahkemeye başvurmaya çağırıyorum. Çünkü Mazlumlar ayağa kalkmadan zalimler diz çökmez" diye konuştu.